Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (November 2007) > Dosya > Mahalle baskısının ‘mahalle’si nerede?
Dosya
Mahalle baskısının ‘mahalle’si nerede?
Fatma Tunç Yaşar
TÜR­Kİ­YE gün­de­mi­ni ne­re­dey­se ana­ya­sa ve tez­ke­re tar­tış­ma­la­rı­nı göl­ge­de bı­ra­ka­cak de­re­ce­de meş­gul eden “ma­hal­le bas­kı­sı” tar­tış­ma­la­rı, hız kes­me­den fark­lı mec­ra­lar­da da ol­sa de­vam edi­yor. Ki­mi­le­ri “İş­te bu” di­ye­rek, ikin­ci AKP ik­ti­da­rı son­ra­sı ya­şa­dık­la­rı, an­cak ne ol­du­ğu­nu tam ola­rak ta­rif ede­me­dik­le­ri du­ru­ma ter­cü­man gör­dük­le­ri bu kav­ra­mın üze­ri­ne at­la­dı. Ki­mi­le­ri ise kav­ra­mın ikin­ci ke­li­me­si­ne ya­pı­şıp, “Evet bas­kı var, ama bu ma­hal­le bas­kı­sı de­ğil” di­ye­rek; mo­dern­leş­me bas­kı­sı, mil­let bas­kı­sı, dev­let bas­kı­sı, as­ker bas­kı­sı, YÖK bas­kı­sı gi­bi fark­lı bas­kı tür­le­ri­ne dik­kat çek­ti. Ki­mi­le­ri de “Ma­hal­le­nin esa­mi­si okun­mu­yor ki, bas­kı­sı ol­sun” di­ye­rek kav­ra­mın zan­ne­dil­di­ği ka­dar açık­la­yı­cı bir ter­cü­me-i hal ol­ma­dı­ğı­nı sa­vun­du. Öy­le ya da böy­le, uy­du ya da uy­ma­dı der­ken kav­ram li­te­ra­tür­de çok­tan ye­ri­ni al­dı.
Da­ha zi­ya­de ‘bas­kı’ ifa­de­si üze­ri­ne yo­ğun­la­şan tar­tış­ma­la­rın ‘ma­hal­le’ kav­ra­mı­nı sor­gu­la­ma­dı­ğı ve ma­hal­le­nin bi­za­ti­hi muh­te­va­sı­na ne­ga­tif an­lam­lar at­fet­ti­ği de üze­rin­de pek du­rul­ma­yan bir ger­çek. Ma­hal­le bas­kı­sı­nı ki­min yap­tı­ğı üze­rin­den de­vam eden kar­şı­lık­lı it­ham­lar far­kın­da ola­rak ya da ol­ma­ya­rak ma­hal­le­ye at­fe­di­len ne­ga­tif an­la­mı pe­kiş­ti­ri­yor. Oy­sa hem bu kav­ra­mın mu­ci­di Mar­din’in hem de kav­ra­ma sım­sı­kı sa­rı­lan­la­rın ya da fark­lı ge­rek­çe­ler­le kar­şı çı­kan­la­rın ma­hal­le ile ne­yi kas­tet­ti­ği açık de­ğil. Açık olan tek an­lam ma­hal­le­nin bas­kı ya­pan bir ka­rak­te­re sa­hip ol­du­ğu. Ma­hal­le­nin na­sıl ta­nım­lan­dı­ğı, dö­nem­sel ve me­kan­sal ola­rak han­gi ma­hal­le­den bah­se­dil­di­ği, ma­hal­le­nin ne­den bir bas­kı un­su­ru ol­du­ğu ise müp­hem. “Bu­gün ma­hal­le kal­ma­dı” ifa­de­si ise as­lın­da ma­hal­le­nin ge­çir­di­ği de­ği­şim ve dö­nü­şü­mü ifa­de edi­yor. As­lı­na ba­kı­lır­sa Os­man­lı kla­sik dö­ne­min­den bu ya­na ma­hal­le, şeh­rin en kü­çük fi­zi­kî ve ida­ri bi­ri­mi ola­rak fonk­si­yo­nu­nu ic­ra edi­yor. Öy­ley­se de­ği­şim ol­gu­su üze­rin­de du­ra­rak dü­nün ve bu­gü­nün ma­hal­le­si­ni an­la­ma­ya ça­lış­mak ve ma­hal­le bas­kı­sı kav­ra­mı­nı bu çer­çe­ve­de ko­num­lan­dır­mak an­lam­lı ola­bi­lir.
Kla­sik Os­man­lı top­lu­mun­da ma­hal­le, sa­de­ce fi­zi­kî ve ida­ri bir bi­rim de­ğil, ay­nı za­man­da ken­di­ne ait sos­yal ve kül­tü­rel at­mos­fe­ri olan me­kan­sal bir or­ga­ni­zas­yon­dur. İnal­cık ve Fa­roq­hi kla­sik Os­man­lı ma­hal­le­si­nin be­lir­le­yi­ci un­su­ru­nun din ol­du­ğu­nu, ma­hal­le­nin fi­zi­kî ve sos­yal ör­güt­len­me­si­nin din te­mel­li ola­rak şe­kil­len­di­ği­ni, do­la­yı­sıy­la ma­hal­le­le­rin bir ca­mi, mes­cit, si­na­gog ya da ki­li­se et­ra­fın­da te­şek­kül et­ti­ği­ni söy­ler. Bu ne­den­le ma­hal­le bir ce­ma­at ola­rak da ka­bul edil­mek­te­dir. An­cak Os­man­lı ma­hal­le­si­nin et­nik ve di­nî men­su­bi­yet açı­sın­dan ne tam ola­rak ho­mo­jen ne de koz­mo­po­lit bir olu­şum ol­du­ğu­nu söy­le­mek güç­tür. Fe­tih­ten iti­ba­ren ta­ri­hi­nin her dö­ne­min­de ha­tı­rı sa­yı­lır bir gay­ri­müs­lim nü­fu­su ba­rın­dı­ran İs­tan­bul’da sa­de­ce Müs­lü­man­lar ya da gay­ri­müs­lim­ler­den olu­şan ma­hal­le­ler ol­du­ğu gi­bi Müs­lü­man ve gay­ri­müs­lim nü­fu­sun iç içe ya­şa­dı­ğı ma­hal­le­ler de mev­cut­tu. Fa­kat hem ida­ri yö­ne­tim hem de ma­hal­le sa­kin­le­ri­nin gün­de­lik ha­yat­la­rı­nı sür­dü­re­bil­me­le­ri açı­sın­dan da­ha pra­tik ol­du­ğun­dan di­nî men­su­bi­ye­te gö­re ma­hal­le olu­şu­mu­nun da­ha yay­gın ol­du­ğu­nu söy­le­mek müm­kün­dür. Do­la­yı­sıy­la anak­ro­nik bir ba­kış açı­sıy­la di­nî an­lam­da koz­mo­po­lit Os­man­lı ma­hal­le­le­ri­ni ro­man­ti­ze et­mek an­lam­lı ol­ma­dı­ğı gi­bi Müs­lü­man ve gay­ri­müs­lim ma­hal­le­le­ri­nin ay­rı ol­ma­sı­nı da bir ge­ri­lim un­su­ru­nun var­lı­ğı­na bağ­la­mak an­lam­lı gö­zük­me­mek­te­dir. Çün­kü mo­der­ni­te ön­ce­si Av­ru­pa ma­hal­le­le­ri için de du­rum aşa­ğı yu­ka­rı Os­man­lı’da­ki­ne ben­zer­dir.
Öte yan­dan 19. yüz­yıl baş­la­rı­na ka­dar ta­nım­la­nan kla­sik Os­man­lı ma­hal­le­si­nin sos­yal sta­tü ve re­fah dü­ze­yi açı­sın­dan koz­mo­po­lit bir ka­rak­te­re sa­hip ol­du­ğu ko­nu­sun­da pek çok ta­rih­çi mu­ta­bık­tır. Ma­hal­le ba­zın­da ha­ne­le­rin ve bu ha­ne­le­rin özel­lik­le­ri­nin kay­de­dil­di­ği va­kıf def­ter­le­rin­de ay­nı ma­hal­le­de tek oda­lı ev­ler­den ve fark­lı bü­yük­lük­ler­de­ki ko­nak­lar­dan bah­se­dil­mek­te­dir. Ha­li vak­ti ye­rin­de olan ko­nak sa­hip­le­ri­nin ca­mi, mes­cit, ha­mam, çeş­me gi­bi ma­hal­le­nin or­tak kul­la­nım me­kan­la­rı­nın -ay­nı za­man­da so­rum­lu­luk alan­la­rı­nın- gi­der­le­ri­nin kar­şı­lan­ma­sı gi­bi ha­yır iş­le­rin­de ön­cü ol­du­ğu da bi­lin­mek­te­dir.
Kla­sik dö­nem­de ma­hal­le, di­nî ve et­nik men­su­bi­ye­ti, di­li, sos­yal ve sı­nıf­sal sta­tü­sü bir­bi­rin­den fark­lı da ol­sa bir­bi­ri­ni ta­nı­yan, or­tak so­rum­lu­luk­la­rı ve hak­la­rı olan ki­şi­le­rin bir ara­da ya­şa­dı­ğı ida­ri, fi­zi­kî, ik­ti­sa­di ve sos­yal bir bi­rim­di. Fark­lı ma­hal­le­ler­de ya­şa­sa­lar bi­le sü­rek­li bir di­ya­log ve et­ki­le­şim içe­ri­sin­de ya­şa­yan fark­lı et­nik ve di­nî un­sur­lar ya da ay­nı ma­hal­le­yi pay­la­şan fark­lı sos­yal ve sı­nıf­sal sta­tü­de­ki ma­hal­le sa­kin­le­ri bir­bir­le­rin­den ra­hat­sız ol­ma­dık­la­rı gi­bi bir­bir­le­ri üze­rin­de bas­kı da kur­mu­yor­lar­dı. Bu dö­nem­de ken­di­si­ni ma­hal­le dı­şın­da ta­nım­la­yan­lar ol­ma­dı­ğı gi­bi, dev­let ve ma­hal­le de bir­bi­rin­den ay­rı ol­ma­dı­ğın­dan ma­hal­le­nin ma­hal­le ol­ma­yan üze­rin­de de bir bas­kı­sı söz ko­nu­su de­ğil­di. An­cak il­la ma­hal­le bas­kı­sı­na geç­miş­ten ör­nek bu­lu­na­cak­sa, evet geç­miş­te de ma­hal­le bas­kı­sı var­dı. Ma­hal­le­li bir ara­ya ge­lip top­lu­ca ka­rar al­mak ve bu ka­ra­rı­nı ka­dı­ya onay­lat­mak su­re­tiy­le evi­ne uy­gun­suz gi­riş çı­kış­la­rın ol­du­ğu­nu göz­lem­le­di­ği bi­ri­ni ma­hal­le­den sür­dü­re­bi­li­yor­du. Ya da gü­rül­tü­sün­den ve mü­da­vim­le­rin­den ra­hat­sız ol­du­ğu ma­hal­le için­de­ki bir mey­ha­ne­yi oto­ri­te­le­re şi­ka­yet­te bu­lu­na­rak ka­pat­tı­ra­bi­li­yor­du.
Öy­ley­se Mar­din’in ma­hal­le bas­kı­sı kav­ra­mı ma­hal­le­nin ta­rih­sel de­ği­şim ve dö­nü­şü­mü dü­şü­nül­dü­ğün­de ne ifa­de edi­yor? Ge­le­nek­sel top­lum­da ma­hal­le po­zi­tif de­ğer­ler­ler ve an­lam­lar­la yük­lü bir ya­şam ala­nı ola­rak ta­rif edi­lir­ken bu­gün na­sıl olu­yor da bas­kı un­su­ru ha­li­ne ge­li­yor? Mo­der­ni­te ile bir­lik­te de­ği­şen din ve ge­le­nek al­gı­sı, şüp­he­siz bu iki­si ile öz­deş­leş­ti­ri­len ma­hal­le al­gı­sı­nı da de­ğiş­tir­miş bu­lu­nu­yor. Aka­de­mik üs­lu­bu ve şim­di­ye de­ğin or­ta­ya koy­du­ğu söy­lem­le­ri göz önün­de bu­lun­du­ru­la­rak Mar­din’in Ar­man’a ver­di­ği rö­por­ta­jın çar­pı­tıl­dı­ğı söy­len­se de, Mar­din’in söz­le­rin­de da­hi ma­hal­le­ye te­pe­den ba­kan bir ta­vır söz ko­nu­su. Bel­li bir plan ve pro­je çer­çe­ve­sin­de ya­şam alan­la­rı­nı dü­zen­le­yen mo­dern şe­hir ta­sav­vu­run­da, sa­kin­le­ri­nin ih­ti­yaç­la­rı ve bek­len­ti­le­ri doğ­rul­tu­sun­da do­ğal bir ge­li­şim ser­gi­le­yen ve bu ne­den­le de bel­li bir di­na­miz­me ve do­ğal bir kar­ma­şık­lı­ğa sa­hip ge­le­nek­sel ma­hal­le, prob­lem­li bir ya­pı arz edi­yor. Öte yan­dan ge­le­nek­sel top­lum­da ma­hal­le, sa­de­ce le­gal dü­zey­de ta­nım­la­yı­cı bir un­sur de­ğil, ba­zen et­nik ve di­nî kim­li­ğin önü­ne ge­çen bir ai­di­ye­tin ifa­de­siy­ken; mo­dern şe­hir ha­ya­tın­da ço­ğu za­man ida­ri bir bi­rim ola­rak ad­res ol­ma­nın öte­sin­de bir şey ifa­de et­mi­yor.
Ma­hal­le bas­kı­sı ile kas­te­di­len şe­yin as­lı­na ba­kı­lır­sa gü­nü­müz di­zi­le­rin­de, si­ne­ma film­le­rin­de bü­yük bir öz­lem içe­ri­sin­de can­lan­dı­rı­lan ge­le­nek­sel ma­hal­le ile de pek bir il­gi­si yok. Ma­hal­le bas­kı­sı kav­ra­mı­nın ‘ma­hal­le’si, bel­li ka­lıp­la­rı ve kod­la­rı olan bir ya­şam tar­zı­nı tem­sil edi­yor. Son yıl­lar­da Tür­ki­ye’de bel­li bir ya­şam tar­zı­na sa­hip olan­la­rın şeh­rin mer­ke­zin­den uzak­la­şa­rak ken­di­le­ri gi­bi olan di­ğer in­san­lar­la vil­la ya da vil­lam­sı ev­ler­den olu­şan si­te­ler­de şeh­rin gü­rül­tü­sün­den, cur­cu­na­sın­dan, gü­ven­siz­li­ğin­den ve da­ha da önem­li­si yet­miş iki bu­çuk mil­let­ten in­sa­nın­dan uzak ya­şa­mak is­te­me­si, ma­hal­le ile öz­deş­le­şen ya­şam tar­zın­dan ay­rış­ma­nın önem­li bir gös­ter­ge­si. Bu get­to­la­rın olu­şu­mun­da re­fah dü­ze­yi ka­dar kül­tü­rel ve sta­tü­sel ay­rış­ma da çok önem­li bir un­sur.
Öte yan­dan ay­nı dün­ya gö­rü­şü­ne sa­hip de ol­sa ge­lir dü­ze­yi­ne gö­re ger­çek­le­şen me­kan­sal ay­rış­ma mo­dern ha­ya­tın bir cil­ve­si. Et­nik, di­nî, kül­tü­rel, sos­yal ve sı­nıf­sal fark­lı­lık­la­rı bir ara­da ba­rın­dı­ran ge­le­nek­sel ma­hal­le al­gı­sı­nın ye­ri­ni, fark­lı­lık­la­rı to­le­re et­mek bir ya­na fark­lı­lık­lar­dan kor­kan ve bu yüz­den de ken­di­ni fark­lı ola­na ka­pa­tan ve izo­le eden bir ya­şam tar­zı al­gı­sı al­mış du­rum­da.

Paylaş Tavsiye Et