ABD ekonomisinde toparlanmanın güç kazandığı yolundaki işaretlerle birlikte son iki yıldır %1 seviyesinde tutulan kısa vadeli faiz oranlarının artırılması gündeme geldi. ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan, ekonomideki toparlanmanın enflasyonist baskı yaratmadığını ve büyümenin faiz artırımını gerektirdiğini açıkladı. Uzmanlar faiz artışının Ağustos ayında gerçekleşebileceğini düşünüyor. İMF tarafından Nisan ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünümü adlı raporda ABD’nin 2004 yılında %4,6; 2005 yılında ise %3,9 oranında büyüyeceğine yer verilmesi de faiz artışı yönündeki beklentileri destekledi. Ancak ABD’nin gerçekleştireceği bir faiz artışının, gelişmekte olan ülkeler için tehdit unsurları içermesi endişelere neden olmakta. İMF raporunda, döviz cinsinden yüksek miktarda dış borçları bulunan gelişmekte olan ülkelerin olası faiz artışına karşı çok hassas oldukları belirtilerek, ABD’nin öncelikle dünya ekonomisini yüksek faize karşı hazırlaması gerektiğine dikkat çekildi.
Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre, hızı ve yapısı bölgeler arasında farklılıklar gösterse de küresel toparlanma ABD ile sınırlı değil. Çin başta olmak üzere gelişmekte olan Asya ülkelerinde de toparlanma çok güçlü seyrediyor. Tüketimin hâlâ düşük seviyelerde bulunmasına rağmen, euro bölgesi de toparlanma yoluna girmiş durumda. İMF’nin euro bölgesi için büyüme tahminleri 2004 yılında %1,7; 2005 yılında ise %2,3. Tüketim ve yatırıma bağlı olarak iç talebin gücünde de farklıların ortaya çıktığına değinilen raporda, gelişmiş ülkeler arasında, en yüksek cari denge açığı veren ülkelerde iç talebin daha güçlü olduğu belirtiliyor. Bu durum, toparlanmanın aynı zamanda mevcut dengesizlikleri artırma eğiliminde olduğuna işaret ediyor.
2003’ün ikinci yarısında küresel büyüme, 1998’den bu yana en yüksek seviyesi olan %6’ya ulaştı. Rapora göre, bu öncelikle ABD’de vergi indirimlerine bağlı olarak tüketimde meydana gelen artış ve Asya’da SARS’la gelen durgunluğun etkilerinin kısa sürede aşılması ile gerçekleşti. 2004 yılının ilk aylarına ilişkin veriler de büyümenin gücünü koruduğunu gösteriyor. Özellikle, Çin ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yakaladığı %9,3’lük yüksek büyüme oranı umut verici oldu. İMF, bu gelişmeler çerçevesinde küresel büyümeye ilişkin tahminlerini yükseltti. İMF uzmanları, küresel ekonominin 2004 ve 2005 yıllarında %4,5 oranında büyümesini öngörüyor.
Raporda, sanayi üretiminin arttığına, küresel ticaretin geliştiğine, finansal piyasalarda fiyatların yükseldiğine ve yatırımların hız kazandığına dikkat çekilerek, terörist saldırılar gibi bir takım jeopolitik risklere ve yüksek petrol fiyatlarına rağmen kısa dönemde büyüme oranlarının, beklentilerin de üzerinde gerçekleşebileceği vurgulandı.
Tavsiye Et
DİE tarafından Mart ayının son gününde açıklanan 2003 yılına ilişkin büyüme verileri, ekonomide toparlanma sürecinin hız kazandığı yönündeki tahminleri destekler nitelikte oldu. DİE verilerine göre 2003 yılında Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) %5,9, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ise %5,8 artış gösterdi. Hükümetin yıl sonu büyüme hedefi %5; piyasalardaki büyüme beklentisi %5,3 dolaylarında idi. Böylece 2003 yılında enflasyon ve faiz dışı fazla alanlarından sonra büyümede de hedeflenenden daha başarılı bir sonuç elde edildi. 2003’ün son çeyreğine ilişkin büyüme rakamları da GSMH’de %7,2, GSYİH’da %6,1’e ulaşarak beklenenin çok üzerinde gerçekleşti. 2002 sonu itibariyle 2.598 dolar olan kişi başı GSMH %30,2’lik rekor artışla 3.383 dolara ulaşırken, 2003 genelinde Türkiye’nin GSMH’sı ise 356,7 katrilyon lira olarak gerçekleşti.
2003 yılında %5,8 ile dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme yakalayan Türkiye, GSYİH büyüklüklerine göre yapılan sıralamada da üç basamak birden yükseldi. Türkiye, 2003 yılındaki 239,8 milyar dolarlık milli geliriyle İMF tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Görünümü raporunda 22’nci sırada yer aldı.
GSYİH’nın harcama grupları arasında reel büyüme hızı en yüksek kalem, %54 ile stok değişmeleri oldu. Stoklardaki değişimler dışarıda tutulduğunda, 2003 yılında büyümenin %1,58 düzeyinde kaldığı dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl iç talep %6,6 oranında artarken, devletin nihaî tüketim harcamalarında, uygulanan sıkı maliye politikalarının etkisiyle %2,4’lük daralma gerçekleşti. İnşaat sektöründe 11 dönemdir devam eden küçülme, 2003 yılının 4. çeyreğindeki %1,3’lük büyüme ile sona erdi. Ancak son dönemde görülen olumlu gelişmeye rağmen sektör 2003 yılının tamamında %9 oranında daraldı. Finans sektöründe, 2000 yılının son çeyreğinde başlayan gerileme süreci devam ediyor. Finans sektörü, 2003 yılında %6,3 oranında daraldı.
Şubat ayında tek haneli rakamlara inen enflasyon oranları Mart ayında da gerilemesini sürdürdü. DİE verilerine göre Mart ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) %0,89; Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) %2,10 artış gösterdi. Yıllık bazdaki enflasyon rakamları ise TEFE’de son 33 yılın en düşük düzeyi olan %7,97’ye, TÜFE’de %11,83’e geriledi. Böylece 2004’ün henüz ilk çeyreğinde enflasyon yıl sonu hedefinin altına gerilemiş oldu.
Merkez Bankası Nisan Ayı Beklenti Anketi sonuçları, piyasalardaki enflasyon beklentisinin de hükümetin belirlediği %12’lik yıl sonu hedefinin altına gerilediğini gösterdi. Ankete göre, piyasalarda 2004 yılında tüketici fiyatlarında %11,4’lük artış bekleniyor. Ankette ayrıca, Hazine’nin Nisan ayında düzenlediği üç ay vadeli iç borçlanma ihalelerinde oluşacak yıllık bileşik faiz beklentisi %22,6; yıl sonu dolar kuru tahmini 1.497.000 TL ve 2004 yılına ilişkin GSMH büyüme hızı beklentisi %4,9 olarak belirlendi.
Ekonominin öncü göstergelerinden sanayi üretimi, Şubat ayında %15,6’ya çıkarak beklentilerin üzerinde artış gösterdi. DİE’den yapılan açıklamaya göre, Şubat ayında üretim, imalat sanayinde %17,5, elektrik, gaz ve su sektöründe %7 artarken, madencilik sektöründe %4,1 oranında azaldı.
Dış ticaret açığı yılın ilk iki ayında 2003’e göre %90,3 artışla 3,8 milyar dolara ulaştı. DİE verilerine göre, dış ticaret açığı Şubat ayında %99,9 artarak, 2,4 milyar dolara yükseldi. Şubat ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre %21,7 artış göstererek 3,5 milyar dolar seviyesine gelirken, ithalat da %44,3 artışla 5,9 milyar dolar oldu.
Tavsiye Et