Başbakan’ın ABD gezisi PKK ‘işini’ bitirmişe benziyor. Fakat PKK’nın sonu neyin sonu olacak? ‘Bölücübaşı’nın beyanatları bir değil birkaç PKK olduğunu hissettiriyor: “Bölgeye müdahil her devletin kendi PKK’sı var!” Kendisi hangi devletin PKK’sının başı acaba?
Emekli paşaların Kürt sorununa dair açıklamaları ise çarpıcıydı. Fakat günah çıkarmak yetmez, ne yapılması gerektiğini de söylemek lazım. Paşalar konuşunca, daha önce esip gürleyen muhalefet liderleri de süt dökmüş kediye döndüler. Baykal bile Kürt sorununa müşfik çözümler önermeye başladı.
Şefkat önemli, akıl daha önemlidir. Osmanlılar dünyada olup biteni tam kavrayamadıklarından, Arnavut, Makedon ve Arap unsurları devletten kopardılar. Halkların haklı taleplerini hep erteleyip, sonra kavmiyetçi çetelere boyun eğdiler. Kürtlere ise yüz yıldır sadece yasakçı politikalarla yaklaşıyoruz. Şimdi de onları temsil iddiasındaki çetelerle uğraşıyoruz.
DTP’nin kapatılmak istenmesi, Kürt sorununa şu ana kadar akılcı bir medeniyet perspektifiyle yaklaşarak ciddi bir başarı sağlayan hükümetin işini zorlaştıracak; ırkçılık ve terör odaklı siyaset yüzünden bölge halkının terk etmekte olduğu bir hareketi yeniden güçlendirecektir.
Bu ayki SöyleşiYORUM konuğumuz Washington’daki Brooking Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar. Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan gerilimin temel sebebini Soğuk Savaş sonrası bir ortak düşman kavrayışının olmamasına bağlayan Taşpınar, her şeye rağmen ilişkilerin düzeleceğine inanıyor.
Paylaş
Tavsiye Et