Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (May 2008) > Türkiye Ekonomi > Yeni eylem planı, ekonomiye yön vermekten uzak
Türkiye Ekonomi
Yeni eylem planı, ekonomiye yön vermekten uzak
Taha Özhan
HÜ­KÜ­MET, Ocak ayın­da ye­ni ey­lem pla­nı­nı açık­la­dı. 2008-2012 dö­ne­mi için ha­zır­la­nan ey­lem pla­nı, ka­mu­oyu­na ‘acil’ sı­fa­tıy­la su­nul­du. Se­çim­ler­den he­men son­ra açık­la­nan ve 2007’nin son üç ayı­nı kap­sa­yan ön­ce­ki acil ey­lem pla­nı­nı An­la­yış’ta de­ğer­len­dir­miş­tik. Ön­ce­lik­le “ye­ni acil ey­lem pla­nı”yla, “es­ki acil ey­lem pla­nı” ara­sın­da de­rin bir fark ol­ma­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Da­ha il­gin­ci ye­ni acil ey­lem pla­nı­nın ek­se­ri­ye­ti, uzun so­luk­lu ya­pı­sal re­form­la­ra ve adım­la­ra odak­lan­mış du­rum­da. Do­la­yı­sıy­la ey­lem pla­nı­nın bel­li nok­ta­la­rı­nı ha­riç tu­tar­sak ni­ye acil ol­du­ğu­nu an­la­mak müm­kün de­ğil. Me­se­la “pa­ra po­li­ti­ka­sı­nın te­mel ön­ce­li­ği, fi­yat is­tik­ra­rı ol­ma­ya de­vam ede­cek”, “enf­las­yon he­def­le­me­si re­ji­mi ve dal­ga­lı kur sür­dü­rü­le­cek”, “ka­yıt dı­şıy­la mü­ca­de­le edi­le­cek” ve­ya “Av­ru­pa gaz da­ğı­tı­mın­da Tür­ki­ye et­kin bir rol ala­cak” tü­rün­den mad­de­le­rin, ta­bia­tı iti­ba­rıy­la acil ol­ma­sı müm­kün de­ğil. Hep­sin­den önem­li­si, 4 yıl gi­bi uzun bir za­man di­li­mi­ne ya­yıl­mış, ama de­ta­yı ol­ma­yan pla­nın tak­vim­siz ol­ma­sı. So­mut tak­vi­min ol­ma­ma­sı, en azın­dan se­ne­le­re da­ğı­tıl­mış bir ey­lem tak­vi­mi­nin ol­ma­ma­sı so­ru işa­ret­le­ri­nin oluş­ma­sı­na yol açı­yor.
Bu tür­den plan­la­rın bir­ço­ğu­nun he­def­le­ri tut­tu­ra­ma­ma­sı­na rağ­men ıs­rar­la ma­sa ba­şın­da ha­zır­lan­ma­ya de­vam edil­me­si­ni an­la­mak müm­kün de­ğil. Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tı ar­şi­vi­nin toz­lu raf­la­rın­da­ki bin­ler­ce plan ve pro­je ka­la­ba­lı­ğı­nı şi­şir­mek­ten baş­ka bir işe ya­ra­ma­yan pe­ri­yo­dik “plan­la­ma ta­kın­tı­sı”ndan bir şe­kil­de kur­tul­mak ge­re­ki­yor. Bu­nun ye­ri­ne ih­ti­yaç-mer­kez­li stra­te­jik plan­la­ma an­la­yı­şı­na ih­ti­ya­cı­mız var. El­bet­te eko­no­mi yö­ne­ti­mi plan­lar yap­ma­lı­dır. La­kin uy­gu­la­na­bi­lir bir pla­nı­nın en te­mel özel­li­ği to­to­lo­ji­ler­den ve ma­lu­mu ilam tes­pit­ler­den uzak dur­ma­sı­dır. An­cak bu şe­kil­de te­men­ni ile stra­te­jik pla­nı bir­bi­rin­den ayı­ra­bi­li­riz.
10 ana baş­lık al­tın­da 145 fa­ali­yet ala­nıy­la su­nu­lan ye­ni plan­dan eko­no­mi­nin pa­yı­na dü­şen spe­si­fik ve ye­ni ko­nu baş­lı­ğı yok de­ne­cek ka­dar az. Me­se­la eko­no­mi­de te­mel baş­lık­lar şu şe­kil­de sı­ra­lan­mış: Ma­li di­sip­lin sü­re­cek, ya­pı­sal re­form­lar de­vam ede­cek, ver­gi mev­zua­tı ba­sit­leş­ti­ri­le­cek, özel­leş­tir­me­ler sü­re­cek, enf­las­yon­la mü­ca­de­le de­vam ede­cek. Bu baş­lık­la­rı “sos­yal res­to­ras­yon de­vam ede­cek” he­de­fi al­tın­da su­nan hü­kü­met, SSK prim yük­le­ri­nin 5 pu­an azal­tıl­ma­sı­nı bu yıl içe­ri­sin­de ha­ya­ta ge­çir­me­yi va­at edi­yor. Doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği­nin de kal­dı­rıl­ma­sı he­def­le­ni­yor. Eko­no­mik kâr­lı­lık an­la­mın­da bu uy­gu­la­ma­ya ge­çil­me­si el­zem­di. La­kin doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği ye­ri­ne ürü­ne des­tek re­ji­mi­ne ge­çi­şin na­sıl ger­çek­le­şe­ce­ği izah edil­miş de­ğil. Bu iki açı­dan sı­kın­tı ya­ra­ta­bi­lir: Bi­rin­ci­si, ürü­ne des­tek için ta­rım­sal üre­ti­min plan­lan­ma­sı, çift­çi­le­rin eği­til­me­si ve yön­len­di­ril­me­si ge­re­ki­yor. Bu ise he­men ha­ya­ta ge­çi­ri­le­bi­le­cek bir uy­gu­la­ma ol­ma­ya­cak­tır. İkin­ci­si, des­tek ve­ri­le­cek ürün­ler­de ya­şa­na­cak sı­kın­tı­lar bel­li nok­ta­lar­da he­def­le­nen sos­yal res­to­ras­yo­nu sı­kın­tı­ya so­ka­bi­lir. Özel­lik­le Do­ğu böl­ge­sin­de bu ge­çiş da­ha sı­kın­tı­lı ola­cak­tır. Za­ten Do­ğu şe­hir­le­ri­nin bir ço­ğun­da, doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği, bir ta­rım­sal üre­tim bek­len­ti­si­nin öte­sin­de böl­ge­nin özel şart­la­rı ge­re­ği bir süb­van­si­yon po­li­ti­ka­sı ola­rak ele alı­nı­yor­du. Acil ey­lem pla­nın­da, bu po­li­ti­ka de­ği­şi­mi­nin ya­ra­ta­ca­ğı ye­ni so­run­la­rı göz önü­ne alan bir çı­kış pla­nı ve­ya is­tis­na du­rum stra­te­ji­si be­lir­til­miş de­ğil.
Ta­rım­da doğ­ru­dan des­tek­ten ürün des­te­ği­ne ge­çiş adı­mı­na ha­zır­la­nan hü­kü­met plan­da, ben­zer bir olum­lu adı­mı sa­na­yi po­li­ti­ka­sın­da na­sıl ha­ya­ta ge­çi­re­ce­ği­ne yer ver­me­miş. Mes­le­kî eği­ti­min ele alın­ma­sı­na rağ­men, sa­na­yi stra­te­ji­si­nin açık bir şe­kil­de yer al­ma­mış ol­ma­sı plan­da­ki bir ek­sik­lik ola­rak gö­rü­le­bi­lir. Ay­rı­ca, “mes­le­kî eği­ti­me ağır­lık ver­mek” ne de­mek­tir? Bir te­men­ni mi yok­sa bir stra­te­ji mi­dir? Eğer bir stra­te­jiy­se han­gi te­mel alan­lar­da mes­le­kî eği­tim özen­di­ri­le­cek­tir? Bu alan­la­rın sek­tör­ler­de­ki kar­şı­lı­ğı bu­gün ve or­ta va­de için ne­dir? Sa­na­yi sek­tö­rü ile di­ğer sek­tör­ler ara­sın­da­ki dev ve­rim­li­lik far­kı­nı ka­pat­ma­ya yö­ne­lik özel bir stra­te­ji var mı­dır? Pla­nın ge­ne­li­ne ba­kıl­dı­ğın­da “pi­ya­sa­nın önü­nü aça­lım” ya da “pi­ya­sa me­ka­niz­ma­la­rı iyi ça­lış­sın, ve­rim­li­lik be­ra­be­rin­de ge­lir” şek­lin­de­ki ne­oli­be­ral yak­la­şı­mın ağır­lı­ğı gö­rü­lü­yor. 145 fark­lı fa­ali­yet ala­nı­nı kap­sar­ken, sa­na­yi­yi ne­de­ni­ni an­la­ma­dı­ğı­mız bir şe­kil­de dı­şa­rı­da bı­ra­kan bir plan var kar­şı­mız­da.
Ay­rı­ca ya­pı­sal re­form­la­rın pi­ya­sa me­ka­niz­ma­sı­nın iyi ça­lış­ma­sı için de­ğil, sek­tör­ler­de ve­rim­li­li­ğin ar­tı­şı için ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si ge­re­ki­yor. Ak­si tak­dir­de eko­no­mik yön­süz­lü­ğü aş­ma­nın im­ka­nı yok­tur. Tür­ki­ye kal­kı­nan bir ül­ke­dir. Bu tes­pit, Tür­ki­ye’nin han­gi sek­tör­le­rin ön­cü­lü­ğün­de ve na­sıl bir sa­na­yi po­li­ti­ka­sıy­la kal­kı­na­ca­ğı­na stra­te­jik bir yol ha­ri­ta­sıy­la ka­rar ver­me­si­ni de içer­me­li­dir. Ma­ale­sef kal­kı­nan, ama han­gi yö­ne kal­kı­na­ca­ğı­na ka­rar ve­re­me­di­ği­miz bir eko­no­mi­ye sa­hi­biz. Tür­ki­ye, hız­lı bü­yü­me ve kal­kın­ma ya­şa­mış bü­tün ül­ke­le­rin is­mi ko­nul­muş sa­na­yi po­li­ti­ka­la­rı uy­gu­la­mış ol­duk­la­rı­nı göz ar­dı et­me­me­li­dir. Do­ğu As­ya ül­ke­le­ri kre­di süb­van­si­yon­la­rı, ver­gi po­li­ti­ka­la­rı ve spe­si­fik ih­ra­cat teş­vik­le­riy­le; Gü­ney­do­ğu As­ya ül­ke­le­ri ya­ban­cı ya­tı­rım süb­van­si­yon­la­rı ve ser­best ti­ca­ret böl­ge­le­ri; Çin ise çe­şit­li ya­tı­rım ve ih­ra­cat teş­vik­le­ri, yer­li gir­di kul­lan­ma yap­tı­rım­la­rı, ye­rel fir­ma­la­ra tek­no­lo­ji ak­tar­ma zo­run­lu­lu­ğu po­li­ti­ka­la­rıy­la sa­na­yi ve ve­rim­li­lik ro­ta­la­rı­nı be­lir­le­di. Da­ni Rod­rik’in be­lirt­ti­ği gi­bi eko­no­mik yön­süz­lü­ğü aş­ma­ya doğ­ru­dan ve et­ki­li bir şe­kil­de kat­kı sağ­la­yan sa­na­yi po­li­ti­ka­la­rı do­ğal ola­rak ül­ke­de­ki top­lam fak­tör ve­rim­li­li­ği­ni de ar­tı­rı­yor.
Tür­ki­ye top­lam fak­tör ve­rim­li­li­ği so­ru­nu­nu aş­mak için kla­sik me­tot­lar­dan ve ne­oli­be­ral ez­ber­ler­den uzak dur­mak zo­run­da­dır. Sek­tö­rel ter­cih­ler, ver­gi in­di­rim­le­ri, süb­van­si­yon­lar ve­ya ko­ru­ma yol­la­rı ar­tık bir sa­na­yi po­li­ti­ka­sı oluş­tur­mak için tek baş­la­rı­na ye­ter­li araç­lar de­ğil­dir. Tür­ki­ye’nin eko­no­mi ala­nın­da bü­tün AB re­form­la­rı­nı uy­gu­la­ma­sı, ik­ti­sa­di ya­pı­sı­nı bi­li­nen en li­be­ral dü­ze­ye ta­şı­ma­sı, yön­süz­lü­ğü­nü aşa­cak bir top­lam fak­tör ve­rim­li­li­ği­ne ula­şa­ca­ğı an­la­mı­na gel­mez. Çün­kü ya­pı­sal dö­nü­şüm­ler ile pi­ya­sa­nın iyi ça­lış­ma­sı ara­sın­da doğ­ru­dan ve tek­dü­ze bir iliş­ki bu­lun­mu­yor. Çok iyi bir araç­la, bil­me­di­ği­niz bir ad­re­se va­ra­maz­sı­nız! Tür­ki­ye ara­cı­nı ye­ni­ler­ken, git­me­yi plan­la­dı­ğı ad­re­se de bir an ön­ce ka­rar ver­me­li­dir. Özel sek­tö­rün tek ba­şı­na yön ta­yin et­me­si bek­len­me­me­li­dir. Ka­mu­nun bel­li di­ya­log sü­reç­le­ri içe­ri­sin­de, ris­ki özel sek­tör­le pay­la­şa­rak adım­lar at­tı­ğı bir acil ey­lem pla­nı­na ih­ti­ya­ç var. An­cak bu şe­kil­de stra­te­ji­si be­lir­len­miş bir oyun pla­nıy­la ve­rim­li­li­k ar­tı­rılabilir. Tür­ki­ye bir ta­raf­tan sa­na­yi sek­tö­rün­de ve­rim­li­lik so­run­la­rı ya­şar­ken; di­ğer yan­dan ta­rım­dan ko­pan ve ve­rim­siz­li­ği bes­le­yen bir iş­gü­cü so­ru­nuy­la da kar­şı kar­şı­ya­dır. Bü­tün bu so­run­la­rın üze­ri­ne mes­lek­siz eği­tim pa­ra­dok­su­nu da ko­yun­ca asıl acil ey­lem pla­nı­nın ve­rim­li­lik odak­lı ol­ma­sı ge­rek­ti­ği açık­tır.
Ye­ni dö­nem­de ve­rim­li­li­ği­mi­zi ar­tır­ma ve­ya is­raf et­me po­tan­si­ye­li bi­zim eli­miz­de. Ümit ede­riz ki ka­mu ile özel sek­tör her iki­si­nin çı­kış nok­ta­sı ola­cak stra­te­jik bir eko­no­mik akıl­da mu­ta­bık ka­lır­lar.

Paylaş Tavsiye Et