Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2008) > Türkiye Ekonomi > Türkiye’nin enerji ekonomisi ve petrolün geleceği
Türkiye Ekonomi
Türkiye’nin enerji ekonomisi ve petrolün geleceği
Ömer Bolat
SON yıl­lar­da eko­no­mik bü­yü­me ve ih­ra­catta önem­li adım­lar atıl­dı. Uy­gu­la­nan İMF ta­nım­lı eko­no­mi prog­ra­mı­nın et­ki­si al­tın­da Tür­ki­ye’nin dün­ya ile en­teg­ras­yon sü­re­ci hız ka­zan­dı. An­cak re­ka­bet üs­tün­lü­ğü sağ­la­ma­dan ka­za­nım­la­rı sür­dür­mek ar­tık müm­kün de­ğil. 90’lı yıl­la­rı da kay­be­den Tür­ki­ye’nin ge­le­cek yıl­la­rı kay­bet­me­ye ta­ham­mü­lü yok­tur. Çok geç ka­lın­mış olan ya­pı­sal dö­nü­şü­mün ger­çek­leş­ti­ril­me­si, kal­kın­ma he­def­le­ri­ne ulaş­mak ve re­fa­hı top­lum­sal ta­ba­na ya­ya­rak ar­tır­mak için el­zem­dir. Bu nok­ta­da ön­ce­lik­li ola­rak ya­pıl­ma­sı ge­re­ken­le­rin ba­şın­da “ener­ji re­for­mu” yer al­mak­ta­dır. Bu­nun için va­kit ge­çi­ril­me­den Mil­li Ener­ji Şu­ra­sı dü­zen­le­ne­rek, ener­ji po­li­ti­ka­mı­za uzun va­de­li pet­rol po­li­ti­ka­sı ek­len­me­li ve al­ter­na­tif ener­ji kay­nak­la­rı­na iliş­kin yö­net­me­lik­ler çı­ka­rı­la­rak, bun­la­ra iş­ler­lik ka­zan­dı­rıl­ma­lı­dır.
Zi­ra, bir yan­dan bü­yü­me ve­ri­le­ri ya­vaş ya­vaş sür­dü­rü­le­bi­lir ni­te­li­ğe doğ­ru yol alır­ken, di­ğer yan­dan Tür­ki­ye’nin git­tik­çe da­ha olum­suz bir kü­re­sel kon­jonk­tü­re gi­ren ener­ji­ye olan ta­le­bi hız­lı bir şe­kil­de ar­tı­yor. Tür­ki­ye’nin bi­rin­cil ener­ji ta­le­bi geç­ti­ği­miz 45 yıl­da 7,5 kat ar­ta­rak yak­la­şık 11 mil­yon TEP (ton pet­rol eş­de­ğe­ri)’ten 80 mil­yon TEP’e da­yan­dı. Önü­müz­de­ki 15 yıl­da ise, bu­nun 3 kat da­ha ar­ta­rak 222 mil­yon TEP’e çık­ma­sı bek­le­ni­yor.
Tür­ki­ye eko­no­mi­si­nin kü­re­sel eko­no­mik sis­te­me gi­de­rek da­ha faz­la en­teg­re ol­ma­sı, eko­no­mi­nin ar­tan oran­lar­da dış­sal fak­tör­le­rin et­ki­si­ne açık ha­le gel­me­si­ne yol açı­yor. Kı­sa­ca, ila­ve her bir dış­sal un­sur ila­ve bir kı­rıl­gan­lık oluş­tu­ru­yor. Bu dış­sal kı­rıl­gan­lık­la­rın en önem­li­le­rin­den bi­ri de ener­ji, özel­likle de pet­rol­dür. Sa­na­yi Ba­kan­lı­ğı’nın ve­ri­le­ri­ne gö­re, Tür­ki­ye’de it­ha­lat ba­ğım­lı­lı­ğı en yük­sek olan sek­tör­ler içe­ri­sin­de ener­ji sek­tö­rü %72’lik pay ile baş­ta ge­li­yor. Tür­ki­ye’nin doğ­ru­dan ener­ji fa­tu­ra­sı 2004 yı­lın­da sa­de­ce 14,4 mil­yar do­lar iken 2005 yı­lın­da bu ra­kam 21 mil­yar do­la­ra ulaş­tı.
Böy­le bir kon­jonk­tür­de, MÜ­Sİ­AD ta­ra­fın­dan ya­yım­la­nan “Tür­ki­ye’nin Ener­ji Eko­no­mi­si ve Pet­ro­lün Ge­le­ce­ği” isim­li ra­por, kü­re­sel eko­no­mi gün­de­mi­nin mer­ke­zin­de yer alan ener­ji ve pet­rol dos­ya­sı­nı ma­sa­ya ya­tı­rı­yor. Uz­man­lar­ca ha­zır­la­nan ra­por, Tür­ki­ye ve dün­ya­da ener­ji sek­tö­rü­nün du­ru­mu, ener­ji kay­nak­la­rı ve özel­lik­le pet­rol üze­rin­de çok kap­sam­lı ana­liz ve de­ğer­len­dir­me­le­re yer ve­re­rek, Türk top­lu­mu­nun ge­le­ce­ği­nin ga­ran­ti al­tı­na alın­ma­sı ve iş dün­ya­sı­nın re­ka­bet gü­cü­nü ko­ru­ma­sı için ener­ji sek­tö­rün­de atıl­ma­sı­ ge­re­ken adım­la­rı or­ta­ya ko­yu­yor. Bu ya­zı­da, MÜ­Sİ­AD ra­po­run­dan ha­re­ket­le, Tür­ki­ye’nin ener­ji kay­nak­la­rı ve stra­te­ji­si ile kü­re­sel öl­çek­te pet­rol sek­tö­rün­de ya­şa­nan ge­liş­me­le­rin Tür­ki­ye eko­no­mi­si­ne yan­sı­ma­la­rı de­ğer­len­di­ri­le­cek­tir.
 
Tür­ki­ye’nin Ener­ji Stra­te­ji­si­nin Te­mel Pa­ra­met­re­le­ri
Tür­ki­ye’nin uzun dö­nem ener­ji stra­te­ji­si Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­kan­lı­ğı’nın çatısı altında Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tı (DPT), Ha­zi­ne Müs­te­şar­lı­ğı ve Ener­ji Pi­ya­sa­sı Dü­zen­le­me Ku­ru­mu (EPDK)’nun ka­tı­lı­mı ile ya­pı­lı­yor. Stra­te­ji tes­pit edi­lir­ken, ener­ji gü­ve­ni­lir­li­ği açı­sın­dan dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğın ka­bul edi­le­bi­lir dü­zey­ler­de tu­tul­ma­sı ve bu ba­ğım­lı­lı­ğın da müm­kün ol­du­ğun­ca çe­şit­len­di­ril­miş kay­nak­lar­dan te­min edil­me­si te­mel bir un­sur ola­rak be­lir­gin­le­şi­yor. Ge­liş­ti­ri­len ener­ji ta­lep pro­jek­si­yo­nu­na gö­re, Tür­ki­ye’nin bi­rin­cil ener­ji ta­le­bi­nin 2010 yı­lın­da %29’unun, 2020 yı­lın­da ise %30’unun yer­li kay­nak­lar­dan kar­şı­lan­ma­sı he­def­le­ni­yor. Tür­ki­ye’nin ener­ji stra­te­ji­si­nin ni­te­li­ği kı­sa­ca aşa­ğı­da­ki un­sur­lar­dan olu­şu­yor:
• Ener­ji kul­la­nı­mın­da ve­rim­li­li­ği ve ta­sar­ru­fu ar­tır­mak,
• Ye­ni tek­no­lo­ji­ler­le ener­ji üre­ti­mi­ni çe­şit­len­dir­mek,
• İn­san ve çev­re sağ­lı­ğı­nı dik­ka­te ala­rak al­ter­na­tif ener­ji kay­nak­la­rı­nı da ar­tır­mak su­re­tiy­le sür­dü­rü­le­bi­lir ener­ji ar­zı­nı sağ­la­mak,
• Av­ras­ya di­ye ta­bir edi­len ve da­ha çok Or­ta As­ya-Kaf­kas­lar ve Or­ta­ Do­ğu böl­ge­si­ni içe­ren do­ğu­nun zen­gin ener­ji kay­nak­la­rı­nın ba­tı pi­ya­sa­la­rı­na ta­şın­ma­sı sü­re­cin­de bir köp­rü ko­nu­mun­da ol­mak,
• Bu­nu ya­par­ken de ül­ke­nin ih­ti­yaç duy­du­ğu ener­ji­yi te­min et­me yö­nün­de Tür­ki­ye’yi bir “ener­ji ko­ri­do­ru” ve “ener­ji ter­mi­na­li” ko­nu­mu­na ge­tir­mek,
• Da­ha ge­nel ola­rak, kü­re­sel öl­çek­te ener­ji ek­se­nin­de sü­rüp gi­den be­lir­siz­lik­le­rin ve ça­tış­ma­la­rın azal­tıl­ma­sı, ener­ji gü­ven­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı ve kü­re­sel ener­ji kay­nak­la­rı­nın da­ha ba­rış­çıl bir şe­kil­de in­san­lı­ğın hiz­me­ti­ne su­nul­ma­sı yö­nün­de kat­kı­da bu­lun­mak.
 
Ener­ji Sek­tö­rün­de AB’ye Uyum Sü­re­ci
Açık­tır ki, Tür­ki­ye’nin ener­ji stra­te­ji­si bun­dan böy­le bir de AB norm­la­rı­nı ve viz­yo­nu­nu yan­sıt­mak du­ru­mun­da­dır. Tür­ki­ye, AB mü­za­ke­re sü­re­cin­de ener­ji sek­tö­rüy­le il­gi­li ola­rak ve­rim­li­lik, çev­re stan­dart­la­rı, ser­best­leş­me­nin ta­mam­lan­ma­sı, tam re­ka­bet şart­la­rı­nın sağ­lan­ma­sı ve top­lum­sal ön­ce­lik­le­rin mu­ha­fa­za­sı ko­nu­la­rın­da bir hay­li önem­li ve ağır bir mev­zu­at­la kar­şı kar­şı­ya bu­lu­nu­yor. Bu­nun sa­de­ce ma­li kıs­mı bi­le son de­re­ce ağır­dır. Ener­ji sek­tö­rün­de AB stan­dart­la­rı­nın ek­sik­siz ola­rak ya­ka­lan­ma­sı için 28 mil­yar av­ro­luk bir kay­nak ya­ra­tıl­ma­sı ge­re­ki­yor. AB’de­ki ener­ji iç pa­za­rı­na uyum sağ­lan­ma­sı için ener­ji sek­tö­rü­nün ye­ni­den ya­pı­lan­ma­sın­da ön­ce­li­ğin, ser­best­leş­me ve ya­ban­cı ya­tı­rım­la­ra ve­ri­le­ce­ği an­la­şıl­mak­ta­dır. Esa­sen bu du­rum iler­le­me ra­po­run­da Tür­ki­ye’ye ve­ri­len bir viz­yon ve ödev ola­rak öne çı­kı­yor.
 
Özel­leş­tir­me Sü­re­ci
Bu sü­reç­te ih­mal edil­me­me­si ge­re­ken en önem­li hu­sus­lar­dan bi­ri de top­lum­sal ala­na yö­ne­lik­tir. Ener­ji sek­tö­rün­de AB’ye uyum sü­re­cin­de re­ka­bet­çi ener­ji pi­ya­sa­la­rı­nın ika­me­si ve ener­ji arz gü­ven­li­ği­nin te­mi­ni son de­re­ce ge­rek­li iki ko­nu­dur. An­cak, bun­la­rın ya­nı sı­ra, özel­leş­tir­me­de sağ­lam bir ulu­sal viz­yo­nun ku­rul­muş ol­ma­sı, yer­li fir­ma­la­rın ve mil­li kat­kı­la­rın güç­len­di­ril­me­si, şef­faf­lık­tan vaz­ge­çil­me­me­si, li­be­ral­leş­me sü­re­cin­de tü­ke­ti­ci hak­la­rı­nın ko­run­ma­sı ve ser­bes­tî­ye gi­den yol­da­ki uy­gu­la­ma­la­rın sos­yal ve eko­no­mik alan­da­ki olum­suz et­ki­le­ri­nin as­ga­rî dü­zey­de tu­tu­la­bil­me­si de ge­re­ki­yor. Bu tes­pit bi­zi, ener­ji stra­te­ji­mi­zin zo­run­lu ola­rak sağ­lam bir top­lum­sal bo­yu­tu­nun ol­ma­sı ge­re­ği­ne gö­tü­rü­yor.
Yu­ka­rı­da tar­tı­şı­lan uyum sü­re­cin­de zor­luk­la­rın üs­te­sin­den gel­mek için, Tür­ki­ye’nin AB’ye kar­şı stra­te­jik ola­rak eli­ni güç­len­dir­me­si ge­re­ki­yor. Uyum sağ­lan­ma­sı ge­re­ken “ağır mev­zu­at”a kar­şın, Tür­ki­ye’nin coğ­ra­fî ola­rak ham pet­rol ve do­ğal gaz kay­nak­la­rı­na ya­kın­lı­ğı gö­rüş­me­ler sü­re­cin­de önem­li bir avan­taj teş­kil ede­bi­lir. Av­ru­pa’nın ener­ji köp­rü­sü Tür­ki­ye, önü­müz­de­ki 10 yıl­lık sü­re içe­ri­sin­de ta­mam­lan­ma­sı plan­la­nan bo­ru hat­la­rı dev­re­ye gir­di­ğin­de özel­lik­le do­ğal gaz için ter­mi­nal ko­nu­mu­na ge­le­bi­le­cek­tir. Ger­çek­ten de Tür­ki­ye, pet­rol ve do­ğal gaz için tran­sit ül­ke ko­nu­mu­nu güç­len­dir­me­yi plan­lı­yor. Ya­pı­lan pro­jek­si­yon­la­ra gö­re, 2010 yı­lın­da dün­ya­da pi­ya­sa­la­ra sü­rü­le­cek pet­ro­lün %7’si, ya­ni her 18 va­ril pet­rol­den 1 va­ri­li Tür­ki­ye’den ge­çe­cek­tir.
Ma­li­yet­ler ko­nu­su­na ge­lin­ce, Tür­ki­ye’de 1 ki­lo­vat-sa­at­lik ener­ji­nin ma­li­ye­ti, kö­mür­de 3,43, do­ğal gaz­da 4,33 ve fu­el oil­de 4,22 sent gi­bi yük­sek dü­zey­ler­de sey­re­di­yor. Bu ma­li­yet ra­kam­la­rı AB ül­ke­le­rin­de­ki­nin yak­la­şık ola­rak 5-6 ka­tı­na te­ka­bül edi­yor. Bu ko­nu­da ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, elek­trik üre­ti­min­de kay­nak­la­rın ço­ğal­tıl­ma­sı ve ve­rim­li­li­ğin ar­tı­rıl­ma­sı su­re­tiy­le üre­tim ma­li­yet­le­rinin dü­şü­rül­me­si­dir. Bu­nun en te­mel yön­tem­le­rin­den bi­ri­si, top­lum­sal bir uz­laş­ma ile nük­le­er ener­ji ko­nu­sun­da­ki ça­lış­ma­lar­dan mü­şah­has ne­ti­ce­le­rin alın­ma­sı­dır.
Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­kan­lı­ğı’na gö­re, Tür­ki­ye’de il­ki 2012 yı­lın­da iş­let­me­ye açıl­mak üze­re her bi­ri 1500 me­ga­vat ku­ru­lum gü­cü­ne sa­hip 3 nük­le­er san­tra­lin ya­pıl­ma­sı plan­la­nı­yor. Tür­ki­ye’de ki­şi ba­şı­na 2 bin 122 ki­lo­vat/sa­at dü­ze­yin­de­ki ener­ji tü­ke­ti­mi­nin, 2020 yı­lı­na ka­dar AB’de­ki 6 bin 345 ki­lo­vat/sa­at dü­ze­yi­ne çık­ma­sı için her yıl 4,5 mil­yar do­lar­lık ener­ji ya­tı­rı­mı­nın ya­pıl­ma­sı ge­re­ki­yor. Bü­tün tar­tış­ma­lı bo­yut­la­rı­nı da göz­den ka­çır­ma­dan ifa­de et­mek ge­re­kir­se, son tah­lil­de Tür­ki­ye’nin di­ğer bü­tün kal­kın­mış ül­ke­ler­de ol­du­ğu gi­bi nük­le­er ener­ji­yi kul­lan­ma­sı ge­re­ği var­dır. Çün­kü ya­pı­lan tah­min­le­re gö­re, ül­ke­nin bi­li­nen bü­tün hid­ro­lik ve ter­mik kay­nak­la­rı kul­la­nı­lır ha­le gel­se bi­le mev­cut kal­kın­ma hı­zı ile 2010 yı­lın­dan iti­ba­ren ener­ji­de dı­şa ba­ğım­lı­lık yük­sek bo­yut­la­ra ula­şa­cak­tır. Tüm yer­li üre­tim kay­nak­la­rı 2020’den iti­ba­ren ener­ji tü­ke­ti­mi­ne yet­me­ye­cek­tir. 
 
Pet­rol Fa­tu­ra­sı Ka­ba­rı­yor
Tür­ki­ye’nin ge­nel ola­rak ener­ji gü­ven­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı ve söz ko­nu­su açı­ğı­nın is­tik­rar­lı kay­nak­lar­dan te­min edil­me­si­nin ge­rek­li­li­ği açık ol­sa da, mev­cut aşa­ma­da ener­ji sek­tö­rü­ne yö­ne­lik ola­rak ya­şan­mak­ta olan en bü­yük kı­rıl­gan­lık pet­rol­den kay­nak­la­nı­yor. Pet­rol %38’lik pay­la top­lam bi­rin­cil ener­ji tü­ke­ti­mi­mi­zin en bü­yük kıs­mı­nı oluş­tu­ru­yor. Tür­ki­ye, ih­ti­ya­cı olan pet­rol ve pet­rol ürün­le­ri­ni de %90 ora­nın­da it­ha­lat­la kar­şı­lı­yor. Bu it­ha­lat için öde­nen dö­viz, ulus­la­ra­ra­sı pet­rol pi­ya­sa­la­rın­da­ki fi­yat ha­re­ket­le­ri­ne gö­re önem­li ra­kam­la­ra ula­şa­bi­li­yor (2005 yı­lın­da 8,6 mil­yar do­lar). Tür­ki­ye gi­bi pet­rol ih­ti­ya­cı­nın önem­li bir kıs­mı­nı it­ha­lat­la kar­şı­la­mak zo­run­da olan ül­ke­le­rin bu fi­yat ar­tış­la­rın­dan olum­suz et­ki­len­me­si ka­çı­nıl­maz­dır. He­sap­la­ra gö­re, Brent ham pet­ro­lün­de mey­da­na ge­len 1 do­lar­lık ar­tı­şın it­ha­lat fa­tu­ra­mı­za ge­tir­di­ği ek yük yıl­lık 175 mil­yon do­lar ci­va­rın­da­dır. Ham pet­rol fi­yat­la­rı­nın pet­rol ürün­le­ri­ne yan­sı­ma­sı da dik­ka­te alın­dı­ğın­da, pet­rol fa­tu­ra­mı­za ek­le­ne­cek yük top­lam­da 200 mil­yon do­lar ci­va­rın­da ola­cak­tır.
Dev­let İs­ta­tis­tik Ens­ti­tü­sü (Dİ­E) ve­ri­le­ri­ne gö­re, Tür­ki­ye’nin 1996 yı­lın­da 3,4 mil­yar do­lar olan pet­rol fa­tu­ra­sı, 2005 yı­lı so­nun­da 8,6 mil­yar do­la­ra sıç­ra­dı. Fa­tu­ra­da­ki bu ar­tış hem ar­tan pet­rol ta­le­bin­den, hem de fi­yat­lar­da­ki yük­se­liş­ten kay­nak­la­nı­yor. 2002-2004 dö­ne­min­de­ki 3 yıl­da ise, Tür­ki­ye’nin pet­rol it­ha­la­tı­nın ma­li­ye­ti top­lam­da yak­la­şık 23,6 mil­yar do­lar ola­rak ger­çek­leş­ti. 1999’da 10 do­lar ve 2000-2001 yıl­la­rın­da 20 do­lar ci­va­rın­da sey­re­den va­ril ba­şı­na ham pet­rol fi­yat­la­rı, 2005 yı­lın­da ar­tış eği­li­mi­ni sür­dür­dü­ğün­den, bu dö­nem­de it­hal edi­len pet­ro­lün or­ta­la­ma fi­ya­tı Tür­ki­ye için 32 do­la­ra çık­tı. (Sa­de­ce 2005’te bir va­ril pet­ro­lün or­ta­la­ma fi­ya­tı 54,5 do­lar­dır).
Pet­rol fi­yat­la­rın­da ya­şa­nan ar­tış so­nu­cun­da pet­rol it­ha­lat­çı­sı olan Tür­ki­ye’de öde­me­ler den­ge­si kö­tü­le­şi­yor. Ni­te­kim, Tür­ki­ye’nin 2005 yı­lın­da 23 mil­yar do­la­ra ula­şan re­kor dü­zey­de­ki ca­ri açı­ğı­nın 6-7 mil­yar do­lar­lık kıs­mı sa­de­ce bu et­ki ne­de­niy­le or­ta­ya çık­tı. Es­nek dö­viz ku­ru re­ji­mi­nin uy­gu­lan­dı­ğı bir or­tam­da, ki­ta­bî ola­rak ba­kıl­dı­ğın­da bu ka­dar yük­sek bir ca­ri açı­ğın oluş­ma­sı du­ru­mun­da, dö­viz kur­la­rı­nın yu­ka­rı doğ­ru bir sıç­ra­ma yap­ma­sı ve açı­ğı dü­zel­ti­ci et­ki­de bu­lun­ma­sı bek­le­nir. An­cak kur­da mey­da­na ge­le­cek böy­le bir ar­tı­şın, it­hal edi­len pet­rol fa­tu­ra­sı­nın bü­yük­lü­ğü de dik­ka­te alın­dı­ğın­da, eko­no­mi­de bir “ters arz şo­ku”na, ya­ni bir ma­li­yet enf­las­yo­nu­nun or­ta­ya çık­ma­sı­na ne­den ola­ca­ğı bi­li­ni­yor.
Do­la­yı­sıy­la, Tür­ki­ye gi­bi pet­rol ba­ğım­lı­lı­ğı yük­sek ül­ke­ler­de hü­kü­met­le­rin, uy­gu­la­ma­ya koy­du­ğu bir­ta­kım po­li­ti­ka­lar­la yu­ka­rı­da sö­zü edi­len olum­suz et­ki­le­ri tü­müy­le or­ta­dan kal­dır­ma­sı bek­le­ne­mez. Bu ge­nel ka­bu­le rağ­men, 2004-2005 yıl­la­rı bo­yun­ca uy­gu­la­nan di­sip­lin­li, ka­rar­lı ve ge­nel ola­rak bir­bi­riy­le uyum­lu pa­ra ve ma­li­ye po­li­ti­ka­la­rı sa­ye­sin­de bu enf­las­yo­nist teh­li­ke­nin or­ta­ya çık­ma­dı­ğı gö­rül­dü.
Bu şart­lar al­tın­da, Tür­ki­ye’nin ener­ji po­li­ti­ka­la­rı­nın göz­den ge­çi­ril­di­ği ve ye­ni stra­te­ji­le­rin ge­liş­ti­ril­di­ği gö­rü­lü­yor. Bu bağ­lam­da, ile­ri­de­ pet­rol gü­ven­li­ği ko­nu­sun­da­ki ça­lış­ma­lar de­vam et­ti­ril­me­li­dir. Tür­ki­ye’nin uy­gu­la­ya­ca­ğı stra­te­ji­nin üç aya­ğı ol­ma­lı­dır: Bir yan­dan yer­li üre­tim ve ar­zı ar­tı­rı­cı ça­lış­ma­la­ra de­vam et­me­li, öte yan­dan pet­ro­le olan ba­ğım­lı­lı­ğın azal­tıl­ma­sı yö­nün­de al­ter­na­tif­le­ri ar­tı­rı­cı kay­nak­la­ra ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­na yö­nel­me­li­dir. Son ola­rak da, ener­ji kul­la­nı­mın­da ta­sar­ruf ve ve­rim­li­lik ça­lış­ma­la­rı hız­lan­dı­rıl­ma­lı­dır.

Paylaş Tavsiye Et