Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Demokrasi AB’nin derdi midir?
Ali Resul Usul
BU­GÜN­LER­DE içim­de­ki Av­ru­pa şüp­he­ci­li­ği­nin de­re­ce­sin­de bir­ta­kım kı­pır­da­nış­lar his­se­di­yo­rum. Özel­lik­le Av­ru­pa­lı eka­bir­le­rin 13 Ara­lık’ta al­mış ol­duk­la­rı ka­rar­la Tür­ki­ye’yi ce­za­lan­dır­ma­la­rı ka­nı­ma do­kun­ma­ya de­vam edi­yor; ben de hü­kü­met gi­bi ha­zım­sız­lık çe­ki­yo­rum bu ko­nu­da. An­cak ge­ne de “AB sü­re­cin­de der­le­nip to­par­la­na­lım; ül­ke­miz­de­ki de­mok­ra­si­nin ka­li­te­si art­sın, da­ha öz­gür bir ül­ke­de ya­şa­ya­lım” di­ye­rek, AB’nin bu ve ben­ze­ri den­siz­lik­le­ri­ne ta­ham­mül gös­te­rip “ya sa­bır!” çe­ke­rek, “bu sü­reç de­vam et­sin” şar­kı­sı­nı söy­le­me­yi sür­dü­rü­yo­rum. An­cak AB’nin de­mok­ra­si ve öz­gür­lük­ler ko­nu­sun­da man­gal­da kül bı­rak­maz dek­la­ras­yon­la­rı­na kar­şın uy­gu­la­ma­da yap­tık­la­rı, tıp­kı bi­zim “ka­ra­kol­da doğ­ru söy­le­yen ama mah­ke­me­de şa­şan” Ya­şar gi­bi, re­to­rik­te ve uy­gu­la­ma­da na­sıl şi­zof­re­nik bir der­de müp­te­la ol­du­ğu­nu da gös­te­ri­yor.
Ha­yır, yaz­dık­la­rım Tür­ki­ye ile il­gi­li de­ğil. El­hak, AB sü­re­ci Tür­ki­ye’de de­mok­ra­si­nin ge­liş­me­si ve öz­gür­lük­le­rin sı­nır­la­rı­nın art­ma­sın­da kıs­men ya­rar­lı ol­muş­sa da AB’nin bu ko­nu­da da “zül­fü yâ­re do­ku­na­cak” mev­zu­la­ra du­hul et­mek­ten na­sıl im­ti­na et­ti­ği­ne ço­ğu­muz şa­hit ol­mak­ta­yız. Be­nim bu ya­zı­yı ka­le­me al­ma­ma ve­si­le olan ko­nu bam­baş­ka: Bir sü­re ön­ce ba­zı ec­ne­bi ga­ze­te­ler­de AB’nin şu sı­ra­lar Or­ta As­ya Cum­hu­ri­yet­le­ri’ne cid­di bir açı­lım pe­şin­de ol­du­ğu­nu oku­duk. Bu­na gö­re, AB Or­ta As­ya’da 2008’e ka­dar dört ye­ni bü­yü­kel­çi­lik aç­ma­yı plan­lı­yor. Ay­rı­ca bu böl­ge­ye yö­ne­lik cid­di pro­je­ler üret­mek­te ol­du­ğu da bir va­kı­a. Esa­sen AB’nin bu böl­ge­ye olan il­gi­si şu an­da çı­kış yo­lu ara­dı­ğı ener­ji kri­zi­nin baş­lan­gı­cın­dan da ön­ce­dir. An­cak, ge­len ha­ber­le­re gö­re, AB Dö­nem Baş­ka­nı Al­man­ya, An­di­can ola­yı son­ra­sın­da Öz­be­kis­tan’a uy­gu­lan­ma­sı­na ka­rar ve­ri­len yap­tı­rım­la­rı yu­mu­şat­ma­ya ça­lı­şı­yor. Bu çer­çe­ve­de AB’nin ye­ni mü­za­ke­re­ler yap­ma­ya ha­zır­lan­dı­ğı ifa­de edi­li­yor. Al­man­ya’nın Öz­be­kis­tan Bü­yü­kel­çi­si Ma­ti­as Ma­yer de iki ta­raf ara­sın­da böy­le bir ça­lış­ma­nın ya­pıl­dı­ğı­nı te­yit et­ti. Bi­lin­di­ği gi­bi, 12-13 Ma­yıs 2005’te Öz­be­kis­tan’ın An­di­can ken­tin­de kan­lı olay­lar ya­şan­mış­tı. Olay­lar­da yüz­ler­ce ki­şi­nin gü­ven­lik gö­rev­li­le­rin­ce öl­dü­rül­me­si üze­ri­ne AB, Öz­be­kis­tan’a yap­tı­rım­lar­da bu­lun­ma­ya ka­rar ver­miş, üst dü­zey Öz­bek yet­ki­li­le­re vi­ze ve­ril­me­me­si ve ül­ke­ye si­lah sa­tı­şı­nın dur­du­rul­ma­sı ko­nu­la­rın­da yap­tı­rım ka­ra­rı al­mış­tı.
An­cak öy­le gö­rü­nü­yor ki, AB açı­sın­dan ti­ca­ret, oto­ri­ter re­jim­ler­le sağ­la­na­cak kon­jonk­tü­rel is­tik­rar gi­bi ‘ha­ki­ki’ ko­nu­lar de­mok­ra­si, öz­gür­lük­ler, in­san hak­la­rı gi­bi ‘sa­nal’ ko­nu­la­rın önü­ne geç­me­ye de­vam edi­yor. Esa­sen, AB’nin ka­dim il­gi sa­ha­sın­da olan Or­ta­do­ğu ve Ku­zey Af­ri­ka ül­ke­le­ri­ne yö­ne­lik po­li­ti­ka­la­rı da bu doğ­rul­tu­da de­ğil mi? Şu ve­ya bu ne­den­den do­la­yı de­mok­ra­si ve te­mel öz­gür­lük­ler, Or­ta­do­ğu, Ku­zey Af­ri­ka, Kaf­kas­ya ve Or­ta As­ya böl­ge­le­rin­de ya­şa­yan va­tan­daş­lar için en ba­sit ifa­de ile ‘lüks’ ola­rak de­ğer­len­di­ri­li­yor. Bu sa­tır­la­rı oku­yan­lar, “Dış po­li­ti­ka­da işin ta­bia­tı za­ten böy­le de­ğil mi­dir?” di­ye­rek be­ni saf­lık­la it­ham ede­bi­lir ki hak­lı da ola­bi­lir­ler. Öy­ley­se, gü­le gü­le AB’nin 1990’lar­dan be­ri ge­liş­tir­me­ye ça­lış­tı­ğı­nı id­di­a et­ti­ği etik/ah­la­ki dış po­li­ti­ka; tek­rar hoş gel­din ‘rea­list’ dış po­li­ti­ka. Yok­sa hiç git­me­miş miy­din?

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar