Seyahat ve Kültür Dergisi,
Sayı: 12, Ocak 2008
TDK sözlüğü, seyyahı turistle eşdeğer tutsa da, rotası önceden belirlenmiş güzergâhlarda, hoşça vakit geçirme güdüsünün pompaladığı turistik merak ile var olmanın dayanılmaz ağırlığını hemen her yere taşıyıp, atılan her adımı tecrübe addedenlerin seyahat algısı arasında derece farkı bulunsa gerek. Yol-yolculuk halini, bir ezber bozma ve arayış faaliyeti olarak gören her gerçek ‘gezgin’ için seyahat aynı zamanda kendisini yeniden inşa çabası.
Seyahat sözcüğüne yüklenen karşılıklar, son yıllarda artış gösteren gezi dergilerinin çıkış hedeflerini, biçimini, kurgusunu, dilini de belirliyor.
Yurtdışına ve yurtiçine düzenlediği kültür turlarıyla tanınan Eman Turizm’in yılda dört sayı yayımladığı Emanname, alışılageldik seyahat kavramından hazzetmeyenlerin kitaplıklarında bulundurmaları gereken bir dergi. 2002 yılında yayın dünyasında boy gösteren dergiyi, okurları için ilgi çekici kılan nedenlerden biri, sadece sahil dolaylarıyla ve liste başını çeken ülkelerle yetinmeyip, Saraybosna, Yemen, Kudüs, Makedonya, Özbekistan, Üsküp, Kırım, Şam gibi bir zamanlar Osmanlı coğrafyası içerisinde bulunmuş geniş bir alana yönelmesi; bu yerleri, coğrafya ile kültürün iç içe geçtiği farklı bakış açılarıyla ele alması. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Aksay, Emanname’nin çıkış öyküsünü şu sözlerle özetliyor: “Öncelikle üzerinde bulunduğumuz ülke, tarihî ve kültürel bağlarla bağlı olduğumuz üç kıtayı kapsayan coğrafya, değil bir taneyi bu kültüre vurgu yapacak en az beş altı dergiyi besleyecek kadar zengindir. Türkiye’de yayımlanan gezi dergilerinin sadece isimlerinin değil muhtevalarının da bize yabancı bir perspektif içermesi yerli bir bakışla çıkacak gezi dergisine ihtiyaç hissettiriyordu.”
Bülent Katkak’ın çektiği nitelikli fotoğraflar ve diğer görsel zenginliğiyle de göz dolduran dergiyi beş yıl boyunca çıkaran ve ücretsiz dağıtan Eman Turizm’i, seyahat kültürümüze yaptığı bu katkıdan dolayı takdir etmemek imkansız.
Derginin 12. sayısında yer bulan kimi başlıklar ise şöyle:
“Görülmeyen Bosna: su içinde Yayçe”, “İki nehir kucağında bir şehir: Lyon”, “Tutsak dost: Halil”, “Masal köşesi: Floransa”, “Bir kıta, bir ülke, iki şehir: Avustralya”, “Fas’a Fes’ten bakmak”, “Kastamonu’nun iki ilçesi: Tosya ve Taşköprü”. /Nermin Tenekeci
Paylaş
Tavsiye Et