Yargıtay Başkanlar Kurulu 21 Mayıs’ta hükümetin söylem ve icraatlarına yönelik bir bildiri yayımladı. Bu bildiride üniversitelerde başörtüsü serbestliğini öngören düzenlemeye tepki gösteren kurul, “Yargı Reformu Strateji Taslağı”nın AB’ye verilmesini ve yeni anayasa çalışmalarını ağır bir dille eleştirirken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya da sahip çıktı. Ayrıca hükümet, “yandaş bir yargı kurumu” oluşturmaya çalışmakla suçlandı.
Hükümetin bildiriye tepkisi ise sert oldu. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bildirinin demokratik ve hukuki meşruiyeti olmadığına dikkat çekerek “Bu, siyasi bir bildiridir ve kabul edilemez” diyerek tepki gösterdi. Danıştay ve Üniversiteler Arası Kurul, Yargıtay ile hükümet arasındaki tartışmalara katılarak hükümeti eleştiren açıklamalarda bulundular. Danıştay yayınladığı bildiride “Yargıtay Bildirisi”nin yargı bağımsızlığı için yerinde bir açıklama olduğunu vurguladı ve yargının Türk milleti adına kullandığı yetkiyi Anayasa’dan aldığına dikkat çekti.
CHP, MHP ve DSP gibi muhalefet partilerinin de desteklediği “Yargıtay Bildirisi”ne sadece Türkiye’den değil AB’den de tepkiler yağdı. AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten bildiriyi eleştirerek “sorunun yargı bağımsızlığından değil tarafsızlığından kaynaklandığını ve AB’deki hiçbir savcının Türkiye’deki kadar bağımsız olmadığını” ifade etti.
Tavsiye Et
ABD Başkanı George Bush 13-18 Mayıs tarihlerinde İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır’ı kapsayan Ortadoğu turuna çıktı. Geçtiğimiz Kasım ayında Annapolis’te düzenlenen konferansta kararlaştırıldığı üzere görev süresi sona ermeden Ortadoğu’da barışı sağlama hedefiyle bu yıl içinde ikinci kez Ortadoğu’ya gelen Bush, üç gün kaldığı İsrail’de 60. kuruluş yıldönümü etkinliklerine katıldı. Bu çerçevede yaptığı, Yahudi dini ve tarihine atıflarla süslenen ve ancak fanatik bir Siyonist’in kaleminden çıkabilecek konuşması İsraillileri mest etti. Özellikle yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları nedeniyle iyice köşeye sıkışan Başbakan Ehud Olmert’i rahatlattı. Ardından Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a uğrayan Bush, yükselen fiyatlar karşısında petrol üretiminin artırılması talebine olumlu karşılık bulamadı. Ziyaret sırasında iki ülke ilişkilerinin başlamasının 75. yıldönümü kutlandı. Bush gezisinin son durağı Mısır’daki Dünya Ekonomik Forumu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada tüm Ortadoğu ülkelerine İran ile Suriye’yi yalnız bırakma ve İran’ın nükleer silah üretme girişimine karşı durma çağrısında bulundu ve bu yıl içinde Filistin-İsrail arasında barış anlaşmasına varılacağına kesinlikle inandığını vurguladı. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ise, Hizbullah ile yaşadıkları son krizde kendilerini yüzüstü bırakan Bush ile randevusunu iptal etti.
Her durakta Ortadoğu sorunları, özellikle de Filistin-İsrail barışının gündeme geldiği ziyaretin sembolik yönleri, ABD’nin öncülüğünde barış sürecinin tam bir hayal olduğunu ortaya koyuyor.
Tavsiye Et
Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu’nun başkanlık ettiği ve Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik’in de yer aldığı Türk heyeti, Irak yönetimiyle ilişkilerini geliştirmek ve Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi ile resmî düzeydeki ilk teması gerçekleştirmek üzere 1 Mayıs’ta Bağdat’a gitti. Türk heyeti burada Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Başbakan Nuri el-Maliki’nin yanı sıra Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile de bir araya geldi. Heyet, Irak yönetimine “stratejik diyalog mekanizması” kurulması teklifini iletirken, PKK’ya karşı gösterilecek tavrın, iletişimin niteliğini ve sıklığını etkileyeceği mesajını da verdi.
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’nin 1 Mayıs’taki Ankara ziyaretinde ise Iraklı liderlerin yanı sıra Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin de selamlarını ve iyi dileklerini getirmesi iki ülke ilişkileri açısından umut verici olarak değerlendirildi. Ancak Kerkük meselesi ve PKK gibi hassas konulardaki gelişmelerin, arttırılmaya çalışılan ilişkileri nasıl etkileyeceği de merak konusu.
Tavsiye Et
Lübnan hükümetinin Hizbullah’ın özel iletişim şebekesini yasadışı ilan etmesi ve Hizbullah’la bağlantısı olduğu gerekçesiyle Beyrut havalimanı güvenlik şefini görevden alma kararının ardından 7 Mayıs’tan itibaren iç savaşı andıran çatışmalar patlak verdi. Hizbullah’ın çok kısa sürede başkent Beyrut’un batı kesiminin kontrolünü ele geçirmesine kadar giden çatışmalar, Lübnan Ordu Komutanı’nın hükümet kararlarının geçersiz olduğunu açıklamasının ardından durulurken; olaylar sırasında 100’e yakın kişi öldü.
Hizbullah’ın bu beklenmedik çıkışı ve hükümete bağlı milislerin çok kısa sürede darmadağın olması 18 aydır devam eden siyasi krizin uzlaşmayla sona ermesinin önünü açtı. Arap Birliği’nin girişimiyle Katar’ın başkenti Doha’da bir araya gelen Lübnanlı taraflar 21 Mayıs’ta uzlaştı. Hizbullah öncülüğündeki muhalifler açısından büyük bir zafer olan uzlaşmanın ardından Eylül 2007’den bu yana defalarca ertelenen cumhurbaşkanlığı seçimi 25 Mayıs’ta yapılarak Lübnan Cumhurbaşkanlığına Ordu Komutanı Mişel Süleyman seçildi. Böylece Lübnan’da üç yıldır devam etmekte olan gerilim bu uzlaşmayla sona ermiş gibi görünüyor.
Tavsiye Et
Burma (Myanmar) 3 Mayıs’ta yaşanan Nargis Kasırgası’nın yol açtığı yıkımın üstesinden gelmeye çalışıyor. Saatte 190 km hızla esen ve ülkenin güneyindeki İrravaddi Deltası’nı yerle bir eden kasırga nedeniyle ölenlerin sayısı 80 bini geçti; 55 binden fazla kişi kayboldu. Felaketten sağ olarak kurtulan 2,5 milyon insan ise açlık, susuzluk ve salgın hastalık tehlikesiyle yüz yüze.
46 yıldır iktidarda bulunan askeri yönetim, başlangıçta dış yardımlara mesafeli davranmıştı. Ancak uluslararası baskılar karşısında felaketten üç hafta sonra bütün yabancı ekiplerin ülkeye girişine izin vermek durumunda kaldı.
Çin ise ülkenin güneybatısındaki Siçuan eyaletini 12 Mayıs’ta vuran 8,0 büyüklüğündeki depremin yasını tutuyor. Eyalette taş üstünde taş bırakmayan depremde ölü sayısının 100 bini geçmesi bekleniyor.
Kurtarma ve yardım aşamasında başarılı bir performans sergileyen Çin hükümeti, Burma’nın aksine yabancı ekipler ve basın kuruşlarıyla da işbirliği yapmayı tercih etti.
Tavsiye Et
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, resmî bir ziyaret için eşi Edinburg Dükü Prens Philip ile beraber 13 Mayıs’ta Türkiye’ye geldi. Ankara’ya iner inmez Anıtkabir’i ziyaret eden, ardından da Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi tarafından ağırlanan Kraliçe, onuruna verilen akşam yemeğine tacıyla katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin AB üyeliği için destek mesajları veren 2. Elizabeth, hükümetin demokrasi adımlarını övdü. NATO çatısı altında İngiltere ile beraber dünyanın istikrar arayışına Türkiye’nin katkıda bulunduğunu anlatan Kraliçe, iki ülke ararsındaki mevcut işbirliğinin daha da gelişeceğini vurguladı.
Ertesi gün Bursa’ya giden Kraliçe Elizabeth, first lady Hayrünnisa Gül eşliğinde tarihî mekanları ziyaret etti. Yeşil Cami’de Kuran-ı Kerim dinledi. Kraliçe’nin gezinin son durağı İstanbul oldu. Boğaz turu yapan ve İstanbul Modern Sanat Müzesi’ni gezen Kraliçe, akşam Karaköy Limanı’na demirli HMS Illustrious uçak gemisinde, Gül çiftinin onuruna resepsiyon verdi. 83 yaşındaki İngiltere Kraliçesi’nin 37 yıl aradan sonra gerçekleşen ikinci Türkiye ziyareti, yerli medyada geniş yankı buldu.
Tavsiye Et
19 Mayıs 2008 tarihi Türkiye için yeni bir milat oldu; tüm kamu alanlarında ve kapalı mekanlarda tütün ve tütün mamullerinin kullanımını yasaklayan düzenleme yürürlüğe girdi. 3 Ocak’ta TBMM’de kabul edilen yasaya göre, kamu ve özel hizmet binalarının kapalı alanlarında (koridorlar dâhil) ve kara, demir, deniz ve havayolu toplu taşıma araçlarında sigara kullanımı yasaklandı. Yasak olan yerlerde sigara içenlere 50 YTL, sigara izmaritini yere atanlara ise 20 YTL ceza verilecek. Yasağı uygulamayan işletmeler önce yazılı olarak uyarılacak, aksi taktirde 500 YTL ile 5 bin YTL arasında ceza verilebilecek. Tütün ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar ise, ilan vermeleri ve yetkili satıcı yerlerin dışında satış yapmaları halinde 50 bin YTL-250 bin YTL arasında para cezasına çarptırılabilecek. Tütün ürünlerinin reklamının yapılması halinde de idari para cezası verilecek. Söz konusu para cezaları, belediye sınırları içinde belediye zabıtası, polis tarafından kesilecek. Lokanta, kahvehane ve kafeterya gibi yerlerdeki yasaklar ise 19 Temmuz 2009’da yürürlüğe girecek.
Tavsiye Et