Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2007) > Ekonomide Gündem
Ekonomide Gündem
Dünya
Küresel ısınmanın %90’ı insan eseri!
 
BM ve Dün­ya Me­te­oro­lo­ji Ör­gü­tü ta­ra­fın­dan 1988 yı­lın­da ku­ru­lan Hü­kü­met­le­ra­ra­sı Kü­re­sel Isın­ma Pa­ne­li (IPCC), kü­re­sel ısın­ma­ya iliş­kin 4. De­ğer­len­dir­me Ra­po­ru’nu açık­la­dı. 40 ül­ke­den 600 ka­dar bi­lim ada­mı­nın ka­tı­lı­mıy­la ha­zır­la­nan ra­por, kü­re­sel ısın­ma­da in­san ey­lem­le­ri­nin pa­yı­nın %90 ol­du­ğu­nu açık­lı­yor ve ısın­ma­nın yüz­yıl­lar­ca de­vam ede­ce­ği­ne dik­kat çe­ki­yor. Ra­po­ra gö­re, bu yüz­yı­lın so­nu­na ka­dar sı­cak­lık­lar 1,8-4,0 de­re­ce ar­ta­cak, de­niz se­vi­ye­si 28-59 cm yük­se­le­cek, dün­ya­nın ba­zı böl­ge­le­rin­de sı­cak­lık dal­ga­la­rı ar­ta­cak ve ik­lim de­ği­şik­lik­le­ri tro­pi­kal fır­tı­na­la­rı da­ha şid­det­li ha­le ge­ti­re­cek. En kö­tüm­ser bi­lim-kur­gu film­le­ri­nin se­nar­yo­su­nu arat­ma­yan bu bul­gu­lar, yer­kü­re­nin sa­kin­le­ri ara­sın­da te­dir­gin­li­ğe yol aç­sa da, ra­po­run asıl he­def kit­le­si olan hü­kü­met­le­ri ve po­li­ti­ka­cı­la­rı ey­le­me ge­çir­mek için ye­ter­li olup ol­ma­ya­ca­ğı he­nüz bi­lin­mi­yor. ABD’de yö­ne­tim­de­ki ba­zı isim­ler­le ya­kın iliş­ki­le­ri bu­lu­nan pet­rol de­vi Ex­xon’un, ra­po­run açık­lan­ma­sı­nı ön­le­mek için bi­lim adam­la­rı­na rüş­vet tek­lif et­ti­ği­ne yö­ne­lik cid­di id­dia­lar dik­ka­te alı­nır­sa, dün­ya­nın ka­de­ri­ne terk edil­me ola­sı­lı­ğı­nın yük­sek ol­du­ğu­nu söy­le­mek müm­kün.
 
 
 
Küresel büyüme işsizliği azaltmıyor
 
Dün­ya eko­no­mi­si ta­ri­hin en par­lak bü­yü­me dö­nem­le­rin­den bi­ri­si­ni ya­şı­yor. Son 10 yıl­da kü­re­sel eko­no­mi %50 ora­nın­da bü­yür­ken, ve­rim­li­lik­te %25’i aşan bir ar­tış ger­çek­leş­ti. An­cak bu güç­lü bü­yü­me, kü­re­sel öl­çek­te iş­siz­li­ğin düş­me­si­ne ve ça­lı­şan ke­sim ara­sın­da yok­sul­lu­ğun azal­ma­sı­na kat­kı­da bu­lun­mu­yor. Ulus­la­ra­ra­sı Ça­lış­ma Ör­gü­tü (ILO), bu şe­kil­de­ki bir bü­yü­me­yi sür­dür­me­nin müm­kün ol­ma­dı­ğı­na dik­kat çe­ki­yor. Ör­gü­tün Şu­bat ayın­da ya­yım­la­dı­ğı Kü­re­sel İs­tih­dam Eği­lim­le­ri Ra­po­ru’nda kü­re­sel iş­siz­li­ğin, 2006 yı­lın­da güç­lü bü­yü­me­ye rağ­men yük­sek se­vi­ye­si­ni ko­ru­du­ğu be­lir­ti­li­yor ve dün­ya eko­no­mi­si­nin %4,9 ora­nın­da bü­yü­me­si­nin bek­len­di­ği 2007’de de iş­siz­lik­te azal­ma mey­da­na gel­me­ye­ce­ği ön­gö­rü­lü­yor. Ra­por­da 2006’da dün­ya­da­ki iş­siz sa­yı­sı­nın 195,2 mil­yo­na ula­şa­rak re­kor kır­dı­ğı, kü­re­sel iş­siz­lik ora­nı­nın ise %6,3’te sa­bit kal­dı­ğı be­lir­ti­li­yor. Yi­ne dün­ya eko­no­mi­le­rin­de­ki can­lı­lı­ğa rağ­men gün­lük 2 do­la­rın al­tın­da ka­za­nan ça­lı­şan­la­rın sa­yı­sı­nın da sü­rek­li art­tı­ğı ve 2006’da 1,37 mil­ya­ra ulaş­tı­ğı vur­gu­la­nı­yor.
 
 
 
Küreselleşme perakende devlerini ihya ediyor
 
Dün­ya eko­no­mi­si­nin olum­lu bir kon­jonk­tür­de sey­ret­ti­ği ve ül­ke­ler ara­sı eko­no­mik en­teg­ras­yo­nun hız ka­zan­dı­ğı son yıl­lar­da, bu olum­lu ha­va­yı ar­ka­sı­na ala­rak ye­ni pa­zar­la­ra açı­lan pe­ra­ken­de şir­ket­le­ri ci­ro­la­rı­nı ve kâr­lı­lık­la­rı­nı hız­la ar­tı­rı­yor. De­lo­it­te ta­ra­fın­dan her yıl dü­zen­li ola­rak ha­zır­la­nan “Pe­ra­ken­de­nin Kü­re­sel Güç­le­ri” isim­li ra­po­run son ver­si­yo­nu­na gö­re, 2005 ma­li yı­lın­da dün­ya­nın en bü­yük 250 pe­ra­ken­de şir­ke­ti­nin top­lam ci­ro­su, bir ön­ce­ki ma­li yı­la kı­yas­la %6 ora­nın­da ar­ta­rak 3,01 tril­yon do­la­ra yük­sel­di. Bu şir­ket­le­rin or­ta­la­ma kâr marj­la­rı ise ay­nı dö­nem­ler ara­sın­da %2,7’den %3,5’e yük­sel­di. Kâr marj­la­rı 2001 yı­lın­da sa­de­ce %1,7 se­vi­ye­sin­de bu­lu­nu­yor­du. Ra­por­da dün­ya­da yük­se­len kü­re­sel­leş­me kar­şı­tı du­yar­lı­lı­ğa rağ­men, pe­ra­ken­de sek­tö­rün­de kü­re­sel­leş­me­nin de­vam et­ti­ği vur­gu­la­nı­yor. 2005 ma­li yı­lı iti­ba­riy­le en bü­yük 250 pe­ra­ken­de şir­ke­ti­nin her bi­ri or­ta­la­ma ola­rak 5,9 ül­ke­de fa­ali­yet gös­te­ri­yor. Bu grup 2004’te or­ta­la­ma 5,4, 2000’de ise or­ta­la­ma 5 ül­ke­de fa­ali­yet gös­ter­miş­ti. Ge­liş­miş ül­ke pa­zar­la­rın­da­ki ya­vaş bü­yü­me­nin ya­nı sı­ra baş­ta Çin, Hin­dis­tan ve Rus­ya ol­mak üze­re yük­se­len pi­ya­sa­la­rın ar­tan ca­zi­be­si kü­re­sel­leş­me­yi te­tik­le­yen fak­tör­le­rin ba­şın­da ge­li­yor.
 
 
 
 
Irak halkının üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor
 
Irak’ta iş­ga­lin dör­dün­cü yı­lı ta­mam­la­nır­ken, hal­kın eko­no­mik du­ru­mu her ge­çen gün da­ha da kö­tü­ye gi­di­yor. BM ile Irak Plan­la­ma Ba­kan­lı­ğı’nın or­tak­la­şa ha­zır­la­dı­ğı bir ra­por, Irak hal­kı­nın üç­te bi­ri­nin yok­sul­luk sı­nı­rı al­tın­da ya­şa­dı­ğı­nı, %5’ten faz­la bir ke­si­min ise aşı­rı de­re­ce­de kö­tü şart­lar­da ha­ya­tı­nı ida­me et­tir­me­ye ça­lış­tı­ğı­nı or­ta­ya ko­yu­yor. Ra­por­da, 1970’ler ve 80’ler­de or­ta ge­lir gru­bu­na ait ve re­fa­hın gi­de­rek yük­sel­di­ği bir ül­ke olan Irak’ın in­san eliy­le çö­ker­til­di­ği ve Irak hal­kı­nın zen­gin eko­no­mik ve do­ğal kay­nak­la­ra rağ­men yok­sul­lu­ğa mah­kum edil­di­ği be­lir­ti­li­yor. BM, teş­vik­le­rin kal­dı­rıl­ma­sı, dev­le­tin eko­no­mi­ye mü­da­ha­le­si­nin kı­sıt­lan­ma­sı gi­bi Irak’ı bir ser­best pi­ya­sa eko­no­mi­si­ne dö­nüş­tür­mek ama­cıy­la uy­gu­la­nan po­li­ti­ka­la­rın da yok­sul­lu­ğu ar­tır­dı­ğı­na dik­kat çe­ki­yor.
 
 
 
 
Rusya’da yabancı yatırımcılara sınırlama
 
Rus­ya, eko­no­mik kü­re­sel­leş­me­nin hız ka­zan­dı­ğı ve kü­re­sel ser­ma­ye­nin önün­de­ki bü­tün en­gel­le­rin kal­dı­rıl­dı­ğı bir dö­nem­de, bel­ki de es­ki gün­le­rin­den kal­ma bir ref­leks­le ya­ban­cı iş­let­me­le­rin stra­te­jik sek­tör­ler­de fa­ali­yet gös­ter­me­si­ni en­gel­le­me­ye ça­lı­şı­yor. Rus hü­kü­me­ti, ya­ban­cı şir­ket­le­rin stra­te­jik ola­rak de­ğer­len­di­ri­len pet­rol, gaz ve ma­den­ci­lik alan­la­rın­da fa­ali­ye­ti­ni en­gel­le­ye­cek bir ya­sa ta­sa­rı­sı ha­zır­la­dı. Ya­sa ta­sa­rı­sı Rus Mil­li Mec­li­si ve Fe­de­ras­yon Kon­se­yi ta­ra­fın­dan onay­lan­dık­tan son­ra yü­rür­lü­ğe gi­re­cek. Ener­ji ve Sa­na­yi Ba­ka­nı Vik­tor Hris­ten­ko ta­ra­fın­dan ha­zır­la­nan ya­sa ta­sa­rı­sı­na gö­re, stra­te­jik ola­rak be­lir­le­nen bir alan­da ya­tı­rım yap­mak ve­ya stra­te­jik do­ğal kay­nak­la­rın ço­ğun­luk his­se­si­ni al­mak is­te­yen ya­ban­cı­la­rın baş­vu­ru­la­rı Rus hü­kü­me­ti ve Rus­ya Fe­de­ral Gü­ven­lik Ser­vi­si ta­ra­fın­dan de­ğer­len­di­ri­le­cek; onay­la­nır­sa dev­let baş­ka­nı­na su­nu­la­cak. Ta­sa­rı dev­let baş­ka­nı­na baş­vu­ru­la­rı ve­to et­me hak­kı da ve­ri­yor.
 
 
 
 
Çin, Afrika ile ekonomik ilişkilerini derinleştiriyor
Hız­lı ge­li­şi­miy­le kü­re­sel den­ge­le­ri te­me­lin­den sar­san Çin, gö­zü­nü Af­ri­ka’ya dik­ti. Çin’in Ka­ra Kı­ta’yla olan eko­no­mik ve si­ya­si iliş­ki­le­ri gi­de­rek de­rin­le­şi­yor. Son al­tı yıl içe­ri­sin­de ABD ve Fran­sa’nın ar­dın­dan Af­ri­ka’nın en bü­yük üçün­cü ti­ca­ret or­ta­ğı ko­nu­mu­na ge­len Çin, bu dö­nem­de Af­ri­ka ile olan ti­ca­ret hac­mi­ni de 10 mil­yar do­lar­dan 55 mil­yar do­la­ra çı­kar­dı. Çin, 2010 yı­lın­da bu ra­ka­mı 100 mil­yar do­la­ra çı­kar­ma­yı he­def­li­yor. Yıl­lık or­ta­la­ma %10 ci­va­rın­da sey­re­den bü­yü­me­si­ni bes­le­mek için cid­di mik­tar­da ener­ji­ye, özel­lik­le de pet­ro­le ih­ti­yaç du­yan Çin, pet­rol tü­ke­ti­mi­nin %30’unu ar­tık Af­ri­ka’dan kar­şı­lı­yor. Bu­nun kar­şı­lı­ğın­da ucuz Çin mal­la­rı, tüm dün­ya­yı ol­du­ğu gi­bi, Af­ri­ka pa­zar­la­rı­nı da iş­gal et­miş du­rum­da. Çin­li işa­dam­la­rı­nın Af­ri­ka ül­ke­le­ri­ne yap­tı­ğı ya­tı­rım­lar­da da son yıl­lar­da ar­tış gö­ze çar­pı­yor.
 

Tavsiye Et
Türkiye
Yasalaşan mortgage kime yarayacak?
 
Uzun sü­re­dir Tür­ki­ye’nin gün­de­min­de olan tut­sat (mort­ga­ge) ta­sa­rı­sı ni­ha­yet Mec­lis’ten ge­çe­rek ya­sa­laş­tı. Tut­sat ile Tür­ki­ye’de de ko­nut ala­nın­da ye­ni bir dö­nem baş­lı­yor. Ko­nut­la­rın %55’inin ruh­sat­sız ya da izin­siz ol­du­ğu, %60’ının ya­şı­nın 20’yi aş­tı­ğı ve %40’ının ta­di­la­ta ih­ti­ya­cı ol­du­ğu Tür­ki­ye’de önü­müz­de­ki on yıl içe­ri­sin­de 7 mil­yon ye­ni ko­nu­ta ih­ti­yaç ola­ca­ğı tah­min edi­li­yor. Bu ko­nut ih­ti­ya­cı­nın kar­şı­lan­ma­sın­da tut­sat sis­te­mi­nin önem­li bir araç ol­ma­sı bek­le­ni­yor. Tut­sat sis­te­min­de, sa­tın alı­na­cak evin de­ğe­ri­nin %25’i pe­şin öde­ni­yor. Ya­sa, ko­nut kre­di­le­rin­de de­ğiş­ken fa­iz­li kre­di­le­rin kul­la­nıl­ma­sı­na im­kan ta­nı­sa da, da­ha çok kre­di ve­ren­le­rin hak­la­rı­nın ko­run­ma­sı­na iliş­kin dü­zen­le­me­ler ge­ti­ri­yor. Ör­ne­ğin sa­bit fa­iz­li kre­di kul­la­nan tü­ke­ti­ci­le­rin va­de­sin­den ön­ce öde­me yap­ma­sı du­ru­mun­da ban­ka­lar %2’lik er­ken öde­me üc­re­ti ta­lep ede­bi­le­cek. Ya­say­la kre­di ve­ren­le­rin mü­te­ah­hit­ler­le bir­lik­te gi­riş­tik­le­ri kam­pan­ya­lar­da tü­ke­ti­ci­le­re kar­şı da­ha ön­ce sı­nır­sız olan so­rum­lu­luk­la­rı da sı­nır­lan­dı­rı­lı­yor. Ay­rı­ca, tak­sit­le­rin öden­me­me­si du­ru­mun­da ic­ra sü­re­ci hız­lan­dı­rı­lı­yor. Tü­ke­ti­ci­le­rin ise, ikin­cil pi­ya­sa­la­rın açıl­ma­sı­nın ar­dın­dan fa­iz­le­rin düş­me­si ile sis­tem­den ya­rar­lan­ma­la­rı bek­le­ni­yor.
 
 
 
2006’da cari açık 31,3 milyar dolar oldu
 
Tür­ki­ye eko­no­mi­si­nin yu­mu­şak kar­nı olan ca­ri açık 2006 yı­lın­da tır­ma­nı­şı­nı sür­dü­re­rek 31,3 mil­yar do­la­ra ulaş­tı. Böy­le­ce 2006’da ca­ri açı­ğın 390 mil­yar do­lar ola­rak tah­min edi­len mil­li ge­li­re ora­nı %8’in de üze­ri­ne çık­mış ol­du. Ka­ba­ca bir ül­ke­nin dı­şa­rı­ya sat­tı­ğı mal ve hiz­met­ler ile dı­şa­rı­dan al­dı­ğı mal ve hiz­met­le­rin de­ğe­ri ara­sın­da­ki far­ka eşit olan ca­ri açık, 2005 yı­lın­da 22,6 mil­yar do­lar ola­rak ger­çek­leş­miş­ti. Tür­ki­ye’de ca­ri açık, mal den­ge­si­nin açık ver­me­sin­den kay­nak­la­nı­yor. Tu­rizm ge­lir­le­ri sa­ye­sin­de hiz­met den­ge­si­nin ar­tı ver­me­si bu olum­suz et­ki­yi kıs­men den­ge­li­yor. Öte yan­dan, Tür­ki­ye’de­ki ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­la­rın yurt dı­şı­na çı­kar­dık­la­rı fa­iz ve kâr pa­yı ge­lir­le­ri de ca­ri açı­ğı ar­tı­rı­yor. 2006’da bu şe­kil­de Tür­ki­ye’den 11 mil­yar do­lar çı­kar­ken, Türk va­tan­daş­la­rı­nın yurt dı­şın­dan el­de et­tik­le­ri fa­iz ve kâr pa­yı ge­lir­le­ri 4 mil­yar do­lar­la sı­nır­lı kal­dı. Geç­ti­ği­miz yıl 31,3 mil­yar do­lar­lık ca­ri açı­ğa kar­şın Tür­ki­ye’ye net ser­ma­ye gi­ri­şi ise 44,7 mil­yar do­lar ol­du.
 
 
 
Türkiye doğrudan yatırımlar için cazibe merkezi
 
2000’li yıl­la­ra ka­dar doğ­ru­dan ya­ban­cı ser­ma­ye çek­me nok­ta­sın­da bü­yük sı­kın­tı­lar ya­şa­yan Tür­ki­ye so­nun­da şey­ta­nın be­li­ni kır­mış gö­rünü­yor. 2005’te­ki özel­leş­tir­me ham­le­si ile ye­ni­den iv­me ka­za­nan doğ­ru­dan ya­tı­rım­lar, güç­lü per­for­man­sı­nı 2006’da da ko­ru­du. Geç­ti­ği­miz yı­lın ilk 11 ayın­da Tür­ki­ye’ye doğ­ru­dan ya­ban­cı ser­ma­ye gi­riş­le­ri 2005’in ay­nı dö­ne­mi­ne gö­re iki kat­tan faz­la ar­ta­rak 15,9 mil­yar do­la­ra ulaş­tı. Ulus­la­ra­ra­sı ya­tı­rım ban­ka­la­rı ta­ra­fın­dan ha­zır­la­nan ra­por­lar, Tür­ki­ye’nin önü­müz­de­ki yıl­lar­da doğ­ru­dan ya­tı­rım­lar için ca­zi­be mer­ke­zi ol­ma­ya de­vam ede­ce­ği­ne işa­ret edi­yor. Bu ban­ka­lar­dan Mor­gan Stan­ley, 2007-2010 dö­ne­min­de Tür­ki­ye’nin 15 AB ül­ke­sin­den 28-44 mil­yar av­ro ara­sın­da doğ­ru­dan ya­tı­rım çe­ke­bi­le­ce­ği­ni ön­gö­rü­yor. Ernst&Yo­ung ise, kü­re­sel şir­ket­le­rin te­pe yö­ne­ti­ci­le­riy­le yap­tı­ğı an­ket­le­re da­ya­na­rak, ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­la­rın Tür­ki­ye’nin ge­le­ce­ği­ne iliş­kin çok iyim­ser ol­du­ğu­nu açık­la­dı.
 
 
 
Özince: Türkiye Basel II’ye hazır değil
 
Tür­ki­ye Ban­ka­lar Bir­li­ği Baş­ka­nı ve İş Ban­ka­sı Ge­nel Mü­dü­rü Er­sin Özin­ce, Tür­ki­ye’nin Ba­sel II’ye he­nüz ha­zır ol­ma­dı­ğı­nı sa­vun­du. Ban­ka­la­rın ve dü­zen­le­yi­ci ku­rum­la­rın, ser­ma­ye ye­ter­li­li­ği ve risk yö­ne­ti­mi­ne yak­la­şım­la­rın­da ka­tı ku­ral­lar ge­ti­ren Ba­sel II çer­çe­ve­si­nin 2008 yı­lın­da 100’ün üze­rin­de ül­ke­de ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si dü­şü­nü­lü­yor. An­cak de­ğil Tür­ki­ye gi­bi ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler, ABD baş­ta ol­mak üze­re ge­liş­miş ül­ke­ler­de da­hi Ba­sel II’nin uy­gu­la­ma­sın­da bü­yük zor­luk­lar­la kar­şı­la­şı­la­ca­ğı tah­min edi­li­yor. Özin­ce, Tür­ki­ye’de Ba­sel II’nin uy­gu­lan­ma­sı nok­ta­sın­da en bü­yük sı­kın­tı­sı­nın ka­yıt dı­şı eko­no­min bü­yük­lü­ğü ol­du­ğu­nu di­le ge­tir­di. Ban­ka­la­rın kre­di ve­rir­ken çok da­ha ka­tı dav­ran­ma­la­rı­nı ge­rek­ti­ren Ba­sel II sis­te­mi­nin, Tür­ki­ye eko­no­mi­si­nin ger­çek­le­riy­le ör­tüş­me­ye­ce­ği ve özel­lik­le eko­no­mi­nin bel ke­mi­ği­ni oluş­tu­ran KO­Bİ’ler üze­rin­de­ki et­ki­le­ri­nin kı­sa va­de­de yı­kı­cı ola­ca­ğı son za­man­lar­da sık­ça di­le ge­ti­ri­li­yor.
 
 
 
 
İstihdamda iyileşme başladı
 
İş­siz­lik ora­nın­da­ki dü­şüş eği­li­mi ya­vaş da ol­sa de­vam edi­yor. 2006’nın son çey­re­ğin­de iş­siz­lik ora­nı %9,6’ya ge­ri­le­di. 2005’in ay­nı dö­ne­min­de iş­siz­lik ora­nı %10,6 se­vi­ye­sin­dey­di. Bu dö­nem­ler ara­sın­da is­tih­dam edi­len nü­fus 21 mil­yon 928 bin­den, 22 mil­yon 641 bin ki­şi­ye yük­se­lir­ken; iş­siz sa­yı­sı ise 2 mil­yon 611 bin­den, 2 mil­yon 415 bi­ne ge­ri­le­di. Tür­ki­ye açı­sın­dan da­ha be­lir­le­yi­ci olan ta­rım dı­şı iş­siz­lik ora­nın­da da be­lir­gin bir dü­şüş ya­şan­dı. 2005’in son çey­re­ğin­de %13,7 olan bu oran, 2006’nın ay­nı dö­ne­min­de %12,2’ye ge­ri­le­di. Bu dö­nem­ler ara­sın­da ta­rım dı­şı is­tih­dam 705 bin ki­şi art­tı. Bu ra­kam­lar eko­no­mi­de son 4 yıl­dır ke­sin­ti­siz de­vam eden bü­yü­me­nin is­tih­dam üze­rin­de sı­nır­lı da ol­sa et­ki­si­ni gös­ter­me­ye baş­la­dı­ğı­na işa­ret edi­yor.
 
 
 
 
Türkiye gerektiğinden fazla reel faiz ödüyor
 
Tür­ki­ye’de re­el fa­iz­le­rin se­vi­ye­si­nin çok yük­sek ol­du­ğu ge­rek yurt için­den ge­rek­se yurt dı­şın­dan pek çok ke­sim ta­ra­fın­dan di­le ge­ti­ril­me­ye baş­lan­dı. İş dün­ya­sı­nın ön­de ge­len tem­sil­ci­le­rin­den Sa­ban­cı Hol­ding Yö­ne­tim Ku­ru­lu Baş­ka­nı Gü­ler Sa­ban­cı, Tür­ki­ye’nin doğ­ru­dan ya­ban­cı ya­tı­rım çek­me ko­nu­sun­da önem­li ge­liş­me­ler kay­det­ti­ği­ne dik­kat çek­tik­ten son­ra, bu ka­dar doğ­ru­dan ya­ban­cı ya­tı­rı­mın gel­di­ği ül­ke­de re­el fa­iz­le­rin da­ha dü­şük ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­le­di. Ön­de ge­len ulus­la­ra­ra­sı ya­tı­rım ban­ka­la­rın­dan Mor­gan Stan­ley de ya­yım­la­dı­ğı ra­por­da, Tür­ki­ye’de %13’ün üze­rin­de­ seyreden re­el fa­iz­le­rin ge­re­ğin­den faz­la yük­sek ol­du­ğu­nu, eko­no­mik gös­ter­ge­le­rin da­ha dü­şük re­el fai­zi hak et­ti­ği­ni be­lirt­ti.

Tavsiye Et