Geçtiğimiz günlerde tam da kapatma davası, Ergenekon tartışmalarının ortasında Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesi açıldı. Gündem gereği biraz sessiz sedasız yayına giren site sade, görsel ve güncel tasarımıyla kamuda görmeye alışık olmadığımız bir yüze sahip.
Yazılı ve görsel basında büyük oranda takdir de gördü. Tabii, bunu, “Hayrünnisa Hanım’ın yine türbanlı fotoğrafları yer aldı” türünden dengesiz yaklaşımları dikkate almadan söylüyoruz.
Kapatma davası sonuçlanıp Ergenekon rutine binmeye başlayınca ortalığın biraz yatışmasından olsa gerek, site ile ilgili haberlerde bir artış göze çarptı.
Bunlardan en ilginci, 1934 tarihli Türkiye’nin Kalbi Ankara belgeselinin Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınlanmasıyla gerçekleşti.
Erbabı bilir; Atatürk’ün özel isteğiyle Rus Yönetmenler Sergei Yutkoviç ve Lev Oskaroviç Arnstam’a çektirilen bu belgesel, sessiz sinemanın klasikleşmiş yapımları arasındadır. Yeni Cumhuriyet’in kuruluşunu, Atatürk’ün çabalarını ve biraz da dönemin koşulları gereği Sovyetler Birliği ile yürütülen iyi ilişkileri ele alır.
Hatta meşhur 10. Yıl Nutku, aynı yönetmenler tarafından görüntüye alınmıştır; yoksa nutkun görüntülü halinden mahrum kalabilirdik yani.
Atatürk döneminin az bilinenleri arasında yer alan bu belgeselin Cumhurbaşkanlığı sitesinde yayınlanması, kimi gazetelere manşetten haber oldu. “Acaba bu gürültünün sebebi ne ola ki?” diye merak edenler için işte tam Ankaralık bir öykü:
1969 yılında belgeseli yayınlayan TRT’nin yayın odası aniden basılır. İçeriye giren Genel Müdür Adnan Öztrak’tır ve “Bu belgesel ancak Moskova’da seyrettirilebilir; yayını kesin!” diye gürlemektedir. Öztrak, Rusça yazıları ve Sovyet bayrağını görmüş ya da Enternasyonal marşını dinlemiş ve belgeselin komünizm propagandası yaptığına kanaat getirmiştir.
Sonuçta Program Daire Başkanı Mahmut Tali Öngören işinden olur; yayın sorumlusu Varlık Özmenek ise disiplin cezası alır.
Kelleler alınmış, memleket komünizmden bir kere daha kahraman bir genel müdür tarafından kurtarılmıştır.
Takvimler 2008 Ağustos’unun sonunu gösterirken bir gün Varlık Özmenek, Cumhurbaşkanlığı internet sitesine girer ve disiplin cezası almasına neden olan filmi devletin en tepesinde buluverir. Devran değişmiş, Atatürk’ün emriyle çekilen filme bile yasak koyan “kraldan çok kralcılar” nispeten tasfiye olmuştur.
Ancak olan, Varlık Bey’e olmuştur.
Ne diyelim: Varlığımız Türk varlığına armağan olsun!
Not: Biz böyle derken günde 7 milyon hit alarak rekor kıran Çankaya Köşkü’nün internet sitesi Atatürk’ün Amerikalılara Hitabı adlı bir videoyu yayınladı. Kısa, ama anlamlı bir hitap; Türkiye’nin yorucu gündemleri arasında tarihten bir mesaj, sıcak bir nostalji oldu.
Tavsiye Et
Siyasi tartışmalar açısından militarizm dozu yükselen ve çoğu zaman sancılı süreçlere sahne olan Ağustos ayı, 2008’de nispeten sakin geçti. Ağustos başındaki YAŞ toplantısı öncesine kadar iyice tırmanan gerilim gündemi, AK Parti’nin kapatılmamasıyla biraz yatıştı. Devir teslim törenleri de gerginlikçiler açısından pek şenliksiz gerçekleşti.
Ergenekon davasının öyle masa başında karalanıveren iddialardan oluşmadığının ortaya çıkması, Ergenekon avukatlarını daha serinkanlı düşünmeye sevk etmiş olmalı ki, onların gerilimi de düşmüş görünüyor.
Ya da Antalya’da yüzmek yaramıştır; kim bilir?
Tarihte pek çok zafer kazanmışız bu ayda. Ama şimdi savaş yok ki, zafer olsun.
Değil mi ki Ağustos tatil ayı!
Tavsiye Et
Ankara kulislerinde fısıltı olarak dolaşan, bazen uğultu boyutuna ulaşan haberlere göre yakınlarda bir kabine değişikliği bekleniyor. Kapatma davası tehdidinden sonra rahat bir nefes alan Başbakan Erdoğan’ın, yerel seçim sathı mailine tam girmeden evvel, kabineyi gözden geçirmesi sürpriz olmaz.
Zira hükümetin kurulmasının üzerinden henüz 1 yıl geçmiş olmasına rağmen, özellikle bazı yeni bakanların hayal kırıklığı yarattığı gözleniyor. Tabii bu durumda, çoğu yeni olan AK Parti grubu milletvekillerinden bakan olma beklentisi taşıyanların dezenformasyonu da etkili oluyor.
Başbakan Erdoğan’ın “kelle alma”yı pek tercih etmediği, yanındakilere olabildiğince sahip çıkmaya çalıştığı biliniyor. Ama bu, kabinenin böyle kalacağı anlamına gelmiyor elbette.
Ara formüllerle, örneğin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı ikiye bölerek mevcut kabine üyelerinden birinin bu bölünmeden ortaya çıkan bakanlığın başına getirileceği konuşuluyor. Buna, yerini kaybetmesi muhtemel bakanın dezenformasyonu diyenler de var.
Bir kabine değişikliği olsa bile, her halükarda, bunun pek radikal bir değişiklik olmayacağı anlaşılıyor.
Sadece biri “Amerikalı” diğeri doğulu iki bakan risk altında; onlar da yer kaybedecek değil, yer değiştirecek gibi görünüyor.
Başbakan ise epey zamandır alışkanlık haline getirdiği üzere ser verip sır vermiyor.
Tavsiye Et
Yavuz Sultan Selim, 8 yıllık hükümdarlığı döneminde üçü büyük savaş (Çaldıran, Mercidabık, Ridaniye) olmak üzere seferden sefere koşmuştur. Tabii tek başına değil, peşinde yüz binler civarında bir ordu ile beraber.
Bir gün vezirlerden biri Yavuz’a:
- Hünkârım, bir sonraki sefer nereye olacak? diye sorar ve aralarında şöyle bir konuşma geçer.
Yavuz, vezirine.
- Sen sır saklamayı bilir misin paşa?
- Bilirim hünkârım.
- İyi, ben de bilirim.
Tavsiye Et
21 Kasım 2006 gününden bu yana neredeyse iki yıl geçti. O günkü ifadeyle “...Çevreye zarar vermeyen, istenilen güç ve sürati sağlayabilen, doğrudan hareketin elde edilebildiği, yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesi… yakıt gerektirmeyen elektrik üreteci, 2007 yılında halkımızın kullanımına sunulacak”tı. Basın toplantısındaki bazı canlı şahitler kimlerdi hatırlayalım: Eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, emekli Orgeneral Necati Özgen, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, emekli Orgeneral Fikret Boztepe, emekli Korgeneral Köksal Karabay ve eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş.
Erkecilerden vazgeçtim; onlara soruyorum: Varsa bir bildiğiniz kamuoyu ile paylaşın. Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa ortaya çıksın şu Erke Dönergeci.
Yoksa açıklamada dendiği gibi maddenin atalet (tembellik; daha teknik terimle dersek eylemsizlik) ilkesiyle çalışmasından dolayı kıpırdayamıyor mu?
12 ayın sultanı Eylül olsun
Mübarek Ramazan geldi. Hem de sonbaharın duygulu ayı Eylül ile at başı gidecek şekilde geldi. 11 ayın sultanının gelişi şerefine Eylül’ü de bu seneye mahsus 12 ayın sultanı ilan edelim.
Allah, Ramazan’ın bereketiyle, korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail eylesin. Orucunuz makbul olsun.
Tavsiye Et