Doha Raundu çıkmaza girdi
Dünya Ticaret Örgütü (WTO) çatısı altında, ülkeler arası ticaretin önündeki engelleri kaldırarak gelişmekte olan ülkelerin serbest ticaretin nimetlerinden yararlanmasını sağlamak amacıyla 2001 yılında başlatılan Doha Kalkınma Raundu görüşmelerinin son ayağı 20-29 Temmuz tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirildi. Görüşmelerin ana gündem maddesini tarım ürünleri ithalatına yönelik kurallar teşkil etti. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin, tarım fiyatlarında hızlı düşüş ve ithalatta ani artış gibi durumlarda çiftçilerinin zarar görmesini engelleyecek özel tedbirler istemesi ve bu talebin gelişmiş ülkeler tarafından kabul edilmemesi görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açtı. Durumu değerlendiren ABD’li yetkililer, Çin ve Hindistan’ın süreci engellediğini belirtirken; Hintli ve Çinli yetkililer ise Amerikan taleplerinin makul olmadığını söylediler. Avrupa Ticaret Komisyonu Üyesi Peter Mendelson de sonucu müşterek bir başarısızlık olarak değerlendirdi. Uzmanlara göre yakın bir dönemde görüşmelerin yeniden başlaması zor görünüyor.
Küresel likidite krizi 1 yaşında
Fransız BNP Paribas Bankası’nın 9 Ağustos 2007 tarihinde portföyünde bulunan 2 milyar dolar tutarındaki üç yatırım fonunun işlemlerini Amerikan eşikaltı tutsat (mortgage) piyasalarındaki sorunları gerekçe göstererek askıya almasıyla gün yüzüne çıkan küresel likidite krizi 1 yaşına girdi. Bu süreçte küresel finans piyasaları ciddi bir likidite sıkıntısı yaşarken bu durumla başa çıkmaya çalışan gelişmiş ülkelerin merkez bankaları faiz oranlarını düşürmek, piyasaya likidite sürmek ve zor duruma düşen finans kurumlarını kurtarmak gibi yollara başvurdular. Fakat bu çabaları ekonomideki yavaşlamayı engellemeye yetmedi. Nitekim Merrill Lynch ve Citigroup başta olmak üzere önde gelen Amerikan bankaları milyarlarca dolar zarar ederken Körfez ve Asya ülkelerine ait Kamu Yatırım Fonları (Sovereign Wealth Funds) bu durumdan yararlanarak bu bankalardaki hisselerini arttırdılar. Öte yandan tutsat kredisi kullanarak ev satın alan tüketiciler gayrimenkul fiyatlarının hızla düştüğü bir ortamda evlerin değerinin kullandıkları kredi miktarının bile altında kalması durumuyla karşılaştılar ve pek çokları kredi borçlarını ödeyemez hale geldi. Geçen bir yıla rağmen küresel kriz etkisini sürdürüyor ve IMF’ye göre ekonomideki yavaşlama 2009 yılında da devam edecek.
Avrupa ekonomisinde durgunluk belirtileri
Avro para birimini kullanan 15 AB üyesi ülkeden müteşekkil Avro bölgesi ekonomisi, 2008 yılının ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre %0,2 oranında küçüldü. Böylece Avro bölgesi, hayata geçirildiği 1999 yılından bu yana ilk kez küçülmüş oldu. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya’da %0,5 oranında bir küçülme görülürken diğer büyük ekonomiler Fransa ve İtalya’da bu oran %0,3 olarak gerçekleşti. AB genelinde ise %0,1’lik bir küçülme gözlendi. Ekonomi çevrelerine göre bu duruma ihracattaki yavaşlama ve düşen tüketici harcamaları neden oldu. Uzmanlar bir ekonominin durgunluğa girdiğinin kabulü için o ekonomide arka arkaya iki veya daha fazla dönem büyüme gözlenmemesinin yeterli olduğunu vurgulayarak önümüzdeki dönemde olası bir durgunluğa dikkat çekiyorlar. Öte yandan Ocak-Temmuz döneminde Avro bölgesi enflasyonu %4,1’i bularak, kayıtların tutulmaya başlandığı 1997 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Bir yandan enflasyondaki hızlı artış diğer yandan da ekonomideki küçülmeyle karşı karşıya kalan Avrupa Merkez Bankası (AMB) ise faiz oranlarını %4,25’te tutmayı tercih etti. Rekor düzeyde seyreden enflasyon dikkate alındığında önümüzdeki dönemde AMB’nin bu oranda bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor.
Yeni ABD başkanını rekor bütçe açığı bekliyor
Kasım 2008 seçimleri sonrası göreve gelecek olan yeni ABD başkanını 500 milyar dolara yakın rekor bir bütçe açığı bekliyor. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre 2009 yılı federal bütçe açığının 482 milyar dolar olması bekleniyor. Bu miktara 80 milyar dolar tutması beklenen savaş harcamaları ile Fannie Mae ve Freddie Mac tutsat (mortgage) şirketlerinin kurtarılmasıyla girilecek yükümlülükler ise dâhil değil. Hal böyleyken yeni seçilecek başkanı zor günler bekliyor. Demokratların başkan adayı Barack Obama tüm vatandaşların yararlanabileceği bir sağlık sistemi için bu alandaki harcamaların arttırılmasını savunuyor. Cumhuriyetçilerin adayı John McCain ise arz yönlü iktisat politikaları çerçevesinde büyük işletmelerden alınan vergilerin azaltılmasından yana. Bütçe açığının bu derece yüksek olduğu bir ortamda her iki adayın da söz konusu politikalarını uygulayabilmeleri oldukça zor görünüyor.
Hindistan’da enflasyon tavan yaptı
Asya’nın üçüncü büyük ekonomisi olan Hindistan’da yıllık enflasyon Ağustos ayı itibarıyla %12,66 olarak gerçekleşerek 16 yıllık bir rekora imza attı. Bu durum Hindistan Merkez Bankası’nın halen %9 olan faiz oranlarında bir artışa gidebileceği beklentisine yol açıyor. Öte yandan hükümet, 2004-2007 döneminde yılda ortalama %9 olarak gerçekleşen büyümenin bu yıl %7,7 seviyesine gerilemesini bekliyor. Bunda yükselen gıda ve akaryakıt fiyatları ile daralan kredi piyasaları etkili oldu. Ayrıca akaryakıt teşvikleri, çiftçilere ucuz gübre sağlanması ve tarım sektörü borçlarının affedilmesi gibi uygulamalar neticesinde kamu maliyesinde görülen bozulma da Hindistan’ın başını ağrıtacağa benziyor. Nitekim The Economist dergisinde yayınlanan bir yoruma göre Hindistan’ın bütçe açığı yılsonu itibarıyla GSMH’sinin %10’u olarak gerçekleşebilir.
Japon ekonomisi küçüldü
Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi Japonya bu yılın ikinci çeyreğinde %0,6 oranında küçüldü. Yüksek seyreden petrol fiyatları ve %0,6 oranında gerileyen iç talep, küçülmedeki ana etkenler olarak gösteriliyor. Bazı iktisatçılara göre Amerikan ekonomisindeki yavaşlamanın da etkisiyle Japon ekonomisindeki küçülme 3. çeyrekte de devam edecek. Durumu değerlendiren Japon Başbakanı Yasuo Fukada ise ekonomiyi canlandıracak bir teşvik paketi üzerinde çalıştıklarını belirtti. Buna göre balıkçıların, çiftçilerin ve ulaştırma firmalarının kullandıkları akaryakıta teşvik uygulanması düşünülüyor. Öte yandan Japonya tüketici güven endeksi ise son 26 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor. Uzmanlara göre yükselen gıda ve enerji fiyatları Japon tüketicilerde güven kaybına neden oluyor ve bu da tüketim harcamalarında düşüşe yol açıyor.
Tavsiye Et
Türkiye-Afrika ilişkileri ivme kazanıyor
Türkiye ve Afrika Birliği üyesi ülkeler “Müşterek Bir Gelecek İçin Dayanışma ve İşbirliği” sloganıyla 1. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi kapsamında 18-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da bir araya geldi. Zirveye 50 Afrika ülkesinden üst düzey siyasi katılım oldu. Ayrıca zirve kapsamında düzenlenen Türkiye-Afrika İş Forumu’na Türkiye’den ve Afrika ülkelerinden çok sayıda iş adamı katıldı. Zirve sonunda siyasi ve ekonomik ilişkilere yeni bir ivme kazandırması hedeflenen İstanbul Deklarasyonu yayınlandı ve Türkiye-Afrika Odası (TAC)’nın kurulmasına karar verildi. Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki ilişkiler 2003 yılında Türkiye’nin “Afrika Stratejisi”nin oluşturulması ve 2005’in Afrika senesi ilan edilmesiyle yoğunlaşmıştı. 2003 yılında 5 milyar dolar olan ticaret hacminin bu yılsonu itibarıyla 19 milyar doları bulması bekleniyor. 2023 hedefi ise 150 milyar dolar. Afrika Birliği ise Ocak ayında Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak ilan etti. Mayıs ayında ise Türkiye, Afrika Kalkınma Bankası’na bölge dışı üye olarak kabul edildi.
IMF ile tamam mı, devam mı?
IMF ile Türkiye arasında 2005 yılında imzalanan 20. stand-by anlaşmasının 10 Mayıs 2008’de sona ermesinden bu yana Türkiye’nin IMF ile olan ilişkisinin ne şekilde devam edeceği hâlâ netleşmiş değil. IMF İcra Direktörleri Kurulu’na göre, mevcut küresel finansal koşullar ve Türkiye’nin yüksek cari açığı göz önüne alındığında Türkiye’nin ekonomik istikrarını perçinleme ve kalan zafiyetlerini giderme çabalarının desteklenmesinde IMF’nin etkin rolünü sürdürmesi gerekiyor. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise kamu kesimi dış finansman ihtiyacının IMF’ye gereksinim duymayacak kadar düşük düzeyde olduğunu vurgulamakla birlikte IMF ile ihtiyati bir stand-by anlaşması imzalamanın uygun olacağını dile getirip bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Durumu değerlendiren MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan ise bundan sonraki süreçte IMF ile sadece program sonrası gözetim anlaşması yapılmasının yeterli olacağını belirtti. Öte yandan Hükümet, 2009 yılı bütçe hazırlıklarına IMF’siz başladı. Bu durum 6 yıllık AKP iktidarında bir ilki teşkil ediyor.
Kafkaslar’daki istikrarsızlık Türkiye’yi vuruyor
Gürcistan’ın ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinde hâkimiyetini yeniden tesis etmek için düzenlediği operasyon sonrası başlayan Rus-Gürcü savaşıyla beliren Kafkaslar’da istikrarsızlık tehlikesi, Türkiye’nin bölge politikalarını tehdit ediyor. Türkiye’nin enerji ve ulaşım koridoru olma amacına matuf uygulamaya konan Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC), Şahdeniz Doğalgaz Boru Hattı ve Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Hattı projeleri olası bir istikrarsızlık ortamında sekteye uğrayabilir. Gelişmeleri değerlendiren Türk-Gürcü İş Konseyi Başkanı Tuğrul Erkin, savaşın en çok Türkiye’yi vuracağını belirterek ortaya çıkan istikrarsızlık ortamında Türkiye’nin bölgeye yönelik projelerine olan güvenin azalmasıyla bu projelerin çok zarar göreceğini ifade etti. Nitekim Şahdeniz Doğalgaz Boru Hattı’nın işleticisi BP, güvenlik gerekçesiyle hattan gaz akışını geçici süreyle durdurduğunu açıkladı. Öte yandan 5 Ağustos’ta Erzincan’da BTC Boru Hattı’nda meydana gelen patlama sonucunda bu hattan petrol akışı iki hafta süreyle durdu.
Milli gelirin dörtte biri kadar israf ediyoruz
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA)’nın yaptığı araştırmaya göre geçtiğimiz yıl Türkiye’de 214 milyar YTL israf edildi. Bu tutar 856 milyar YTL’lik milli gelirimizin dörtte birine mukabil. Araştırma sonuçlarını açıklayan TİSVA Başkanı Aziz Akgül, gereksiz ve amaçsız her türlü işlem ve harcamayı israf olarak kabul ettiklerini belirtirken, en büyük israf alanını 41,5 milyar YTL ile iç borç faiz ödemeleri olarak gösterdi. En çok israf yapılan ikinci alan ise 33,06 milyar YTL ile sosyal güvenlik sistemi. Isıtma, aydınlatma ve su kullanımı gibi diğer pek çok alanda da israf had safhada. Başkan Akgül’e göre israf edilen bu 214 milyar YTL ile 2 milyon 739 bin derslikli 171 bin okul veya 3 milyon 379 bin yataklı 11 bin 263 hastane yaptırılabilir ya da 68 milyon vatandaşımıza yıllık 3 bin 147 YTL sürekli vatandaşlık geliri bağlanabilirdi.
Türk Lirası geliyor, paramız yenileniyor
1 Ocak 2005 tarihinde Türk Lirası’ndan 6 sıfır atılmasıyla tedavüle giren Yeni Türk Lirası’ndaki yeni ibaresi kaldırılıyor ve asli para birimi Türk Lirası’na tekrar dönülüyor. Yeniden “Türk Lirası” ve “Kuruş” adını alacak olan banknot ve madenî paralarımız 1 Ocak 2009’da yenilenen tasarımları, değişen boyutları ve gelişmiş güvenlik özellikleriyle aramızda olacak. TL ve YTL banknot ve madeni paralar, 2009 yılı boyunca birlikte tedavülde olacak. Ayrıca yılbaşından itibaren 200 TL’lik banknotlarla da tanışacağız. Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz, sanılanın aksine 200 TL basılıyor olmasının enflasyon ile bir ilgisi olmadığını söyledi. Öte yandan MB’nin “Türk Lirası geliyor, paramız yenileniyor” sloganıyla başlattığı tanıtım kampanyası kapsamında düzenlediği ankete katılanların %65,8’i yeniden TL’ye dönüleceğinden habersiz.
Sanayide katma değerin %7,2’si ikinci 500’den
İstanbul Sanayi Odası (İSO) “İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007” raporunu açıkladı. Rapora göre İkinci 500’de ilk sırayı, 96 milyon 306 bin 80 YTL’lik net üretimden satışla Graniser Granit Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. aldı. Sanayi sektörünün yarattığı katma değerin %4,1’i, ikinci 500 büyük sanayi kuruluşundan geldi. Üretimdeki değişmeyi yansıtan net üretimden satışlar ise sabit fiyatlarla %8,7 arttı. 2006 yılında bu artış %11,6 oranında idi. İkinci 500 şirketin 2007 yılı kâr-zarar toplamı %83,9 oranında artış gösterdi. Ayrıca dolar bazında borçlanan işletmelerin yüksek boyutlarda kur farkı geliri elde ettiği gözlendi. Raporda dikkate şayan bir diğer husus ise, ikinci 500’ün ihracata katkısı. Buna göre ikinci 500 Sanayi Kuruluşu, 2007 yılı Türkiye ihracatının %7,2’sini gerçekleştirdi. İkinci 500’ün ihracatındaki artış ise %24,6 oranında oldu.
Tavsiye Et