Aralarında asker ve sivillerin de bulunduğu, “Ergenekon Çetesi” olarak tanımlanan bir yapılanmanın karanlık noktaları aydınlatılmaya devam ediyor. İstanbul Ümraniye’de 12 Haziran 2007’de bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin soruşturmanın devamında, 22 Ocak’ta İstanbul ve diğer illerde operasyonlar düzenlendi. 33 kişinin gözaltına alındığı soruşturma kapsamında “Halkı hükümete karşı silahlı isyana teşvik etmek” suçundan aralarında Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Emekli Albay Fikri Karadağ, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’un da bulunduğu 14 kişi tutuklandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz aylarda emekli Binbaşı Fikret Emek ve Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de aralarında bulunduğu 15 kişi tutuklanmıştı. Böylece soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 28’e yükseldi.
Mahkemeye sevk edilen, gazeteci Güler Kömürcü ve Hrant Dink suikastında azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanan Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut’un da aralarında bulunduğu 9 kişinin serbest bırakılmasına karar verildi. Cumhuriyet Savcılığı’nın itiraz ettiği bu karar, İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce değerlendirilecek.
Tavsiye Et
Terör örgütü PKK ile mücadele kapsamında TSK’nın Kuzey Irak bölgesine yaptığı operasyonlar devam ediyor. Sınır ötesi operasyonlarda bir yandan hükümetin diğer yandan TSK’nın titiz çalışmalarıyla PKK’ya karşı ağır darbeler indirildi. Terör örgütü PKK ise, dağlardaki başarısızlığını sivil halka yönelik saldırılarla kapatmaya çalışıyor. PKK’nın sivil halka yönelik son saldırısı Diyarbakır’da gerçekleşti. 3 Ocak’ta park halindeki bir otomobile konulan bomba, görevli subay ve astsubayları taşıyan sivil plakalı askerî aracın geçişi sırasında patlatıldı. Saldırı sonucu 7 kişi hayatını kaybetti, 66 kişi de yaralandı. Olaydan sonra yapılan incelemelerde patlamaya, LPG’li 1994 model bir araca konulan yaklaşık 40 kilogram A-4’ün neden olduğu belirtildi. Patlamanın, yakındaki bir dershanedeki öğrencilerin dağılmadan gerçekleşmiş olması faciayı önledi. Saldırıyla ilgili Erdal Polat’ın da aralarında bulunduğu 7 kişi tutuklandı.
Tüm Türkiye saldırıları nefretle kınarken, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere üst düzey yetkililer, menfur saldırı sonrası taziye için Diyarbakır’a gittiler. Burada terörle mücadelenin sürdürüleceği bir kez daha vurgulandı.
Tavsiye Et
AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun girişimiyle Abdal Musa Vakfı’nın düzenlediği “Muharrem Ayı Orucu İftarı”, 11 Ocak’ta Ankara-Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. 8 Alevi derneğinin katıldığı iftara, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra 9 bakan ve AKP milletvekilleri ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun da bulunduğu bine yakın davetli katıldı. Bazı Alevi örgütleri, “iftara katılmayın” çağrısı yaparken, davetlilerin “düşkün” ilan edilmesi kamuoyunca tepkiyle karşılandı. Alevi inancına göre, “düşkün” ilan edilenlerle her türlü ilişki kesiliyor, sadece cenaze namazları kılınıyor.
Alevilerin matem ayı kabul ettiği Muharrem’de verilen iftar yemeğine ilk defa bir başbakan katılmış oldu. Söz konusu iftarla Alevi ve Sünnilerin aynı inanç örgüsünün birer parçası olduğunu vurgulayan hükümet, uzunca süredir devletle Aleviler arasında süren gerilimi bir nebze de olsa azaltmaya çalışıyor.
Tavsiye Et
İslam dünyası ile Batı arasındaki önyargıların kırılması amacıyla başlatılan Medeniyetler İttifakı projesi kapsamında, 15-16 Ocak’ta İspanya’nın başkenti Madrid’de bir forum gerçekleştirildi. İspanya ve Türkiye’nin eş başkanlığında ve BM nezdinde yürütülen projenin birinci forumuna, Medeniyetler İttifakı Dostluk Grubu’ndaki 70’i aşkın ülkeden 350 konuk katıldı. Forumun açılış konuşmasını Başbakan Erdoğan, İspanya Başbakanı Zapatero, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampio yaptı. Söz konusu forumda, İslam ile Batı dünyası arasındaki problemlerin ortadan kaldırılmasına yönelik projeler üzerinde de duruldu.
Erdoğan’ın İspanya gezisinde sırasında gündeme getirdiği “başörtüsü yasağı” ise, forumu gölgede bıraktığı gibi bu konudaki tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı. Bu açıklamaya Yargıtay ve Danıştay tepki gösterirken; “beklenmedik” destek ise MHP’den geldi ve AKP-MHP arasında üniversitelerde başörtüsü serbestîsi için anayasa değişikliği konusunda uzlaşma sağlandı.
Tavsiye Et
Ortadoğu’yla ilişkilerini her geçen gün arttıran Türkiye, bu vesileyle Batı dünyası karşısında elini daha da güçlendiriyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ocak ayında iki önemli ziyaret gerçekleştirdi. Gül, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in resmî davetlisi olarak 14 Ocak’ta Mısır’a gitti. Gül-Mübarek görüşmesinde, Ortadoğu Barış Süreci, Irak ve Lübnan’daki durum, Filistinliler arasındaki bölünmüşlük gibi bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alındı. Türk-Arap ilişkilerine ivme kazandıracak bu ziyarette Gül, Arap Birliği Genel Merkezi’ni de ziyaret ederek, Genel Sekreter Amr Musa ile bir araya geldi.
Gül, 19 Ocak’ta ise Beşar Esat’ın resmî davetlisi olarak, “Şam 2008 Yılı Arap Kültür Başkenti” etkinliklerinin açılış törenine katılmak üzere Şam’a gitti. Ziyarette başta Lübnan’daki son durum, Irak meselesi ve Ortadoğu Barış Süreci olmak üzere bölgesel konular ele alındı.
Tavsiye Et
Biri Amerika diğeri Avrupa’dan iki liderin eş zamanlı Ortadoğu gezileri, süper güçlerin bölge üzerindeki hesaplaşmalarını yeniden gündeme getirdi. ABD Başkanı George Bush, 8-16 Ocak tarihleri arasında İsrail, Filistin, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır’ı kapsayan Ortadoğu turuna çıktı. Barış ve istikrar vaadiyle Ortadoğu’ya gelen Bush, Körfez ülkeleriyle yapılan silah anlaşmalarıyla ülkesine döndü. Bu anlaşmalarla ABD, Körfez ülkelerine 20 milyar dolar civarında silah satacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de aynı tarihlerde Ortadoğu’daydı. Sarkozy, daha önce Libya ve Cezayir ile yaptığı gibi, Suudi Arabistan, Katar ve BAE ile çeşitli enerji anlaşmaları imzaladı. Fransız lider, Katar ile 470 milyon avroluk elektrik dağıtım şebekeleri ve “nükleer ve yenilenebilir enerji işbirliği” mutabakatı; BAE’yle ise 95 milyon avroluk uydu siparişi sözleşmeleri imzaladı. Suudi Arabistan’a nükleer program geliştirme konusunda yardım sözü veren Sarkozy, bu ülkeyle 40 milyar avroluk enerji anlaşması yapılması için de girişimlerde bulundu. Abu Dabi’de yapılması planlanan iki nükleer reaktörü de Fransız enerji şirketleri inşa edecek.
Dünya medyasına Arap liderlerle samimi pozlar veren Bush ve Sarkozy, Ortadoğu pastasının paylaşılmayan dilimlerini mütebessim çehrelerle ülkelerine taşıdılar. Kan ve gözyaşının eksik olmadığı Ortadoğu’da yapılan bu son anlaşmalarla barışın geleceğini kim söyleyebilir ki?
Tavsiye Et
Ocak ayında Türkiye’nin iki önemli konuğu vardı. Afrikalı konuk Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Hasan Ahmet el-Beşir, resmî ziyaret çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere 21 Ocak’ta Ankara’ya geldi. Konuk Cumhurbaşkanı, meslektaşı Gül tarafından kabul edildi. Görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Darfur bölgesindeki çatışmalarla ilgili yöneltilen bir soru üzerine el-Beşir, suçlamaları reddederek şu anda Darfur’da gerçek cinayet işleyenlerin Avrupa’dan ve başkalarından yardım alan kişiler olduğunu belirtti. Gül ise, Türkiye’nin Sudan’a yaptığı ve yapmakta olduğu insani ve teknik yardımlara devam edilmesi hususunda mutabakat sağlandığını açıkladı. El-Beşir, İstanbul’da da, TOBB ve DEİK ile Türk ve Sudanlı işadamlarının yer aldığı toplantılara katıldı.
İkinci önemli konuk ise Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis idi. 23-25 Ocak’ta tarihî bir ziyaret gerçekleştiren Karamanlis, 49 yıl aradan sonra Türkiye’ye resmî ziyaret gerçekleştiren ilk Yunanistan başbakanı oldu. Ziyaretinde Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ve CHP Genel Başkanı Baykal’la görüşen Karamanlis, daha sonra Bilkent Üniversitesi’nde konferans verdi. Bilkent’teki konuşmasında Türkiye’nin AB üyeliği, ekonomik ilişkiler ve Kıbrıs sorunuyla ilgili iki ülke ilişkilerinin arttırılması yönünde açıklamalarda bulunan Karamanlis, düşmanlığın sona ermesi gerektiğini vurguladı. Buradan İstanbul’a geçen Karamanlis, Fener Rum Patrikhanesi ve Özel Fener Rum Lisesi’ni ziyaret etti; Türk-Yunan İş Forumu’na katıldı. Yaklaşık yarım asırlık bir aradan sonra gerçekleştirilen bu ziyaretin, özellikle Ege’deki kıta sahanlığı konusunda sıkça yaşanan gerilimin azalmasına ve ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Tavsiye Et