Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (January 2008) > Kapak > Türkiye’ye PKK ve Kuzey Irak pususu
Kapak
Türkiye’ye PKK ve Kuzey Irak pususu
Talha Köse
TÜR­Kİ­YE son dö­nem­de yo­ğun­la­şan PKK sal­dı­rı­la­rı ne­de­niy­le Ku­zey Irak’a sı­nır öte­si ope­ras­yo­na şart­lan­dı. Bu­ra­da Tür­ki­ye için asıl risk, ye­ni­den te­rör-gü­ven­lik sar­ma­lı­na gi­re­rek böl­ge­sel ye­ni dip­lo­ma­tik viz­yo­nu­nu kay­bet­me­si, dış ve iç po­li­ti­ka­da­ki ka­za­nım­la­rı­nı fe­da et­me­si­dir. Böl­ge­sel­le­şen te­rö­rün ama­cı da Tür­ki­ye’yi ye­ni viz­yo­nu ile si­ya­si ve ik­ti­sa­di ge­li­şim sü­re­cin­den alı­koy­mak­tır.
Ku­zey Irak ile il­gi­li mev­cut ge­ri­lim yal­nız­ca son iki PKK sal­dı­rı­sı­nın ürü­nü de­ğil­dir. Bir yıl­dan uzun bir sü­re­dir med­ya ara­cı­lı­ğıy­la Ker­kük ve PKK ko­nu­la­rı sal­dır­gan bir üs­lup­la gün­dem­de tu­tu­la­rak ve Ku­zey Irak böl­ge­sel li­der­le­ri­nin açık­la­ma­la­rı­nın su­num­la­rıy­la Türk ka­muo­yu, sı­nır öte­si ope­ras­yo­na şart­lan­dı­rıl­mış du­rum­da­dır. Son te­rör sal­dı­rı­la­rı­nın baş mü­seb­bi­bi ola­rak Ku­zey Irak böl­ge­sel yö­ne­ti­mi­nin li­der­le­ri­ni gö­re­rek, so­rum­lu­lu­ğu ta­ma­mıy­la on­la­ra yık­mak ger­çek­çi bir yak­la­şım de­ğil­dir. Bu sal­dı­rı­lar bu­gün Ku­zey Irak li­der­le­ri­nin çı­kar­la­rıy­la ör­tü­şü­yor ola­bi­lir; an­cak böl­ge­de uzun va­de­li PKK var­lı­ğı Bar­za­ni ve Ta­la­ba­ni’nin çı­kar­la­rıy­la da çe­liş­mek­te­dir. Zi­ra PKK var­lı­ğı ken­di ege­men­lik alan­la­rı­na teh­dit ol­mak­la kal­ma­ya­cak, ik­ti­sa­di açı­dan ba­ğım­lı ol­duk­la­rı Tür­ki­ye ile iliş­ki­le­ri­ni de de­vam­lı ge­re­cek­tir.
Tür­ki­ye, dış po­li­ti­ka­sın­da son yıl­lar­da yap­mış ol­du­ğu ya­pı­cı, üret­ken çı­kış­la­rı ve et­kin adım­la­rıy­la Or­ta­do­ğu’da he­men tüm ta­raf­lar­la doğ­ru­dan ko­nu­şa­bi­len ve ça­tış­ma yö­ne­ti­mi sü­re­ci­ne ak­tif ola­rak mü­da­hil ola­bi­len bir ak­tör ha­li­ne gel­di. Or­ta­do­ğu’da­ki blok­laş­ma­la­rın doğ­ru­dan ta­ra­fı ol­ma­ya­rak da­ha et­kin bir dip­lo­ma­si yü­rüt­tü. Bu da Ame­ri­ka-İs­ra­il ek­se­ni­ne da­ya­nan ge­le­nek­sel edil­gen Or­ta­do­ğu si­ya­se­tin­den bir ko­pu­şu ifa­de et­mek­tey­di. Bu ka­za­nım­la­rın ya­nı sı­ra si­vil dip­lo­ma­si, eko­no­mik iş­bir­li­ği ve yar­dım, kül­tü­rel iliş­ki­le­ri de kap­sa­yan çok bo­yut­lu dip­lo­ma­si­nin araç­la­rı Tür­ki­ye’ye ulus­la­ra­ra­sı are­na­da ye­ni im­kan­lar sun­ma­ya baş­la­dı. Tür­ki­ye’nin ge­rek Or­ta­do­ğu ge­rek­se Av­ru­pa ül­ke­le­ri nez­din­de say­gın­lı­ğı ve öne­mi art­tı. Bu da Tür­ki­ye’ye si­ya­si ve ik­ti­sa­di açı­dan ye­ni iş­bir­li­ği ola­nak­la­rı sağ­la­dı.
Bu dö­nü­şüm Tür­ki­ye’yi çan­ta­da kek­lik gör­me­ye alı­şık Pen­ta­gon ve İs­ra­il lo­bi­si­ni son de­re­ce ra­hat­sız et­ti ve Or­ta­do­ğu’ya da­ir he­sap­la­rı­nı ye­ni­den göz­den ge­çir­me­le­ri­ne ne­den ol­du. “Er­me­ni soy­kı­rı­mı” id­di­ala­rıy­la il­gi­li ka­rar ta­sa­rı­sı­nın, Irak’ta böy­le­si­ne be­lir­siz­li­ğin ya­şan­dı­ğı bir or­tam­da ye­ni­den gün­de­me ge­ti­ril­me­si de Tür­ki­ye’yi tek­rar tep­ki­sel, sa­vun­ma­cı ve as­ke­rî yö­nü ağır ba­san ve ABD-İs­ra­il stra­te­jik ek­se­ni ile da­ha ko­or­di­ne­li bir ak­tör ko­nu­mu­na ge­tir­me­yi ar­zu­la­yan yak­la­şım ile ya­kın­dan il­gi­li­dir. PKK me­se­le­si Tür­ki­ye ile ABD ara­sın­da­ki en önem­li fay hat­tı­dır ve Tür­ki­ye PKK ara­cı­lı­ğıy­la Irak ba­tak­lı­ğı­na çe­kil­mek is­ten­mek­te­dir. Ta­la­ba­ni ve Bar­za­ni’nin ra­hat­ça ko­nuş­ma­la­rı­nın ar­dın­da ABD ta­ra­fın­dan şı­mar­tıl­dık­la­rı ger­çe­ği yat­mak­ta­dır; an­cak Tür­ki­ye’nin Irak’a çe­kil­me­si Ku­zey Irak böl­ge­sel li­der­le­ri­nin de çı­kar­la­rıy­la ça­tış­mak­ta­dır.
Tüm bu ka­za­nım­lar­dan vaz­ge­çe­rek So­ğuk Sa­vaş dö­ne­mi­nin as­ke­rî-gü­ven­lik kon­sep­ti­nin hâ­kim ol­du­ğu sa­vun­ma­cı ref­leks­le­re ge­ri dön­mek, Tür­ki­ye’nin viz­yo­nu­na ket vur­mak de­mek­tir. Asıl he­sap, Ku­zey Irak ve PKK üze­ri­ne de­ğil; Tür­ki­ye’nin ter­bi­ye edil­me­si ve son dö­nem­de­ki dış po­li­ti­ka pa­ra­dig­ma­sın­da­ki dö­nü­şü­mün ge­ri­ye dön­dü­rü­le­rek es­ki çiz­gi­si­ne otur­tul­ma­sı­na yö­ne­lik ya­pıl­mak­ta­dır. Böy­le bir or­tam­da iç po­li­ti­ka­da da si­ya­set ve dip­lo­ma­si­nin ala­nı mil­li gü­ven­lik söy­le­mi le­hi­ne da­ral­tı­la­cak ve as­ke­rî bü­rok­ra­si­nin ha­re­ket ala­nı es­ki­si gi­bi ge­niş­le­ye­cek­tir.
ABD ve İs­ra­il, şu aşa­ma­da Tür­ki­ye’yi kay­bet­me­yi gö­ze ala­maz­lar; zi­ra Ku­zey Irak böl­ge­sel yö­ne­ti­mi­nin kı­sa va­de­de Tür­ki­ye’nin al­ter­na­ti­fi ola­ma­ya­ca­ğı­nın far­kın­da­lar. Son dö­nem­de­ki çok bo­yut­lu, ya­pı­cı ve üret­ken po­li­ti­ka­la­rın­dan ra­hat­sız­lık duy­duk­la­rı Tür­ki­ye’yi, el­le­ri­ne ge­çen her fır­sat­ta ce­za­lan­dır­ma­ya ve özür di­let­me­ye ça­lı­şan Pen­ta­gon’da bir ke­sim ve ba­zı lo­bi­ler, ya­şa­nan son sü­re­ci ve ar­tan te­rör olay­la­rı­nı el­le­ri­ni ovuş­tu­ra­rak iz­li­yor­lar. Zi­ra Ku­zey Irak ve PKK’ya gö­mül­müş ve ken­di için­de et­nik so­run­lar­la uğ­ra­şan bir Tür­ki­ye, ne Or­ta­do­ğu’nun ye­ni­den şe­kil­len­di­ril­me­si sü­re­ci­ne mü­da­hil ola­bi­lir ne Lüb­nan’da söz sa­hi­bi ola­bi­lir ne Fi­lis­tin’e da­ir adım ata­bi­lir ne de İran ve Su­ri­ye ile da­ha kap­sam­lı bir si­ya­set ge­liş­ti­re­bi­lir. Tür­ki­ye eğer PKK li­der kad­ro­sun­dan bir ke­si­min tes­li­mi kar­şı­lı­ğın­da ye­ni dış po­li­ti­ka pa­ra­dig­ma­sın­dan vaz­ge­çe­rek edil­gen ve sa­vun­ma­cı po­zis­yo­nu­na dö­ne­cek olur­sa, iş­te o za­man kar­şı ta­ra­fın pu­su­su­na düş­müş ola­cak­tır.
 
Sı­nır Öte­si Ope­ras­yon Ha­ri­cin­de Ne­ler Ya­pı­la­bi­lir?
Ku­zey Irak ve Or­ta­do­ğu’nun ge­ne­li­ne da­ir ya­pı­la­cak stra­te­jik he­sap­lar ve be­lir­le­ne­cek si­ya­set, as­ke­rî ve si­ya­si he­def­le­rin öte­si­ne ge­çe­bi­len 25-30 se­ne va­de­li bir pers­pek­ti­fi ve kap­sam­lı bir stra­te­jik viz­yo­nu içer­mek zo­run­da­dır. Zi­ra mü­ca­de­le kı­sa va­de­li fev­ri çı­kış­la yö­ne­ti­le­mez. Ge­ri­lim or­ta­mı­nın art­ma­sı ay­rı­lık­çı söy­le­min ek­me­ği­ne yağ sü­re­cek­tir. Ön­ce­lik­li ola­rak ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, te­rör sal­dı­rı­la­rıy­la ar­tan ge­ri­li­mi dü­şü­re­rek kri­zi psi­ko­lo­jik, si­ya­si ve as­ke­rî açı­dan yö­ne­ti­le­bi­lir ha­le ge­tir­mek­tir. Hü­kü­me­tin ve Cum­hur­baş­ka­nı Ab­dul­lah Gül’ün son dö­nem­de iç po­li­ti­ka­da at­mış ol­du­ğu ya­pı­cı adım­lar, Kürt me­se­le­si­nin iç si­ya­si ve psi­ko­lo­jik yö­nü­nü yö­ne­ti­le­bi­lir ha­le ge­tir­mek açı­sın­dan önem­li­dir; sağ­du­yu­lu me­saj­lar her or­tam­da yük­sek ses­le di­le ge­ti­ril­me­ye de­vam edil­me­li­dir. Dev­let­le Gü­ney­do­ğu hal­kı­nın ku­cak­laş­ma­sı şek­lin­de al­gı­la­nan bu adım­lar, böl­ge hal­kı ta­ra­fın­dan des­tek­le­nir­ken; PKK, Ku­zey Irak Böl­ge­sel Yö­ne­ti­mi li­der­le­ri ve ba­zı DTP’li üst dü­zey yet­ki­li­ler ta­ra­fın­dan te­dir­gin­lik­le kar­şı­lan­mak­ta­dır. Med­ya ve si­ya­si li­der­ler de sağ­du­yu­lu bir dil kul­lan­mak zo­run­da­dır; zi­ra Ku­zey Irak’a yö­ne­lik ha­ka­ret içe­ren ni­te­le­me­ler et­nik ge­ri­li­mi kö­rük­le­mek­te­dir.
Kürt so­ru­nu, Irak iş­ga­lin­den son­ra böl­ge­sel bir so­run ha­li­ne gel­di. PKK te­rö­rü ve Kürt so­ru­nu­nun yö­ne­ti­le­bi­lir bir hal ala­ma­ma­sı­nın ne­de­ni ise Tür­ki­ye’nin he­sap ve çı­kar­la­rı­nın ABD, Av­ru­pa, İs­ra­il ve Ku­zey Irak Kürt yö­ne­ti­mi­nin çı­kar­la­rıy­la çe­li­şi­yor ol­ma­sı­dır. Bu nok­ta­lar­da ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, ön­ce­lik­le dip­lo­ma­tik yön­tem­ler­le me­se­le­yi uzun va­de­li bir mü­za­ke­re sü­re­ci ola­rak gö­re­rek, en azın­dan ABD ve Av­ru­pa­lı ül­ke­ler­den bir kıs­mı­nın Tür­ki­ye’nin ya­nın­da yer al­ma­sı­nı sağ­la­ya­bil­mek, di­ğer böl­ge ül­ke­le­riy­le de ko­nu­ya iliş­kin uz­la­şı alan­la­rı­nı ar­tır­mak ve çok bo­yut­lu bir dip­lo­ma­si sür­dür­mek­tir. Zi­ra Or­ta­do­ğu’da mut­lak it­ti­fak­lar ve ide­olo­jik sap­lan­tı­lar dö­ne­mi so­na er­miş­tir. Tür­ki­ye’yi, Kıb­rıs so­ru­nun­da ol­du­ğu gi­bi, ulus­la­ra­ra­sı are­na­da yal­nız­laş­tı­ra­cak adım­lar­dan ka­çın­ma­lı­dır. Eko­no­mik ve kül­tü­rel iş­bir­li­ği ve et­ki­le­şim de dip­lo­ma­si­nin bir par­ça­sı ola­rak gö­rü­le­rek ön­ce­lik ve­ril­me­li­dir.
Ku­zey Irak psi­ko­lo­jik, kül­tü­rel ve ik­ti­sa­di ola­rak İs­tan­bul, An­ka­ra ve Di­yar­ba­kır’a ol­duk­ça ya­kın­dır. An­cak son dö­nem­de­ki rest­leş­me­ler Tür­ki­ye le­hi­ne iler­le­yen böl­ge­sel en­teg­ras­yo­nu bal­ta­la­ya­rak sı­nı­rın iki ya­ka­sı ara­sın­da­ki me­sa­fe­yi ar­tı­rı­yor. Bu iliş­ki­yi ge­liş­tir­mek ve ba­rış­çı yol­lar­la sür­dür­mek Tür­ki­ye’nin le­hi­ne­dir. Zi­ra ik­ti­sa­di açı­dan is­tik­rar­lı ve de­mok­ra­si­si ba­şa­rıy­la iş­le­yen bir Tür­ki­ye, bas­kı­cı bir an­la­yış­la yö­ne­ti­len Ku­zey Irak hal­kı açı­sın­dan da çe­kim mer­ke­zi ha­li­ne ge­le­cek­tir. Tür­ki­ye, hız­la ge­li­şen Ku­zey Irak’a tank­la­rıy­la ve as­ker­le­riy­le de­ğil, ti­ca­ret fi­lo­la­rı, her dü­zey­de eği­tim ve­ren okul­la­rı ve plan­lı ya­tı­rım­la­rıy­la gir­me­yi ter­cih eder­se bu et­ki­le­şim­den iki ta­raf da ol­duk­ça kâr­lı çı­ka­cak­tır. Ku­zey Irak Tür­ki­ye açı­sın­dan düş­man de­ğil, önem­li bir açı­lım im­ka­nı­dır; ye­ter ki ta­raf­lar, sü­re­ci bu şe­kil­de al­gı­la­ya­rak ara­da­ki te­rör ma­yı­nı­nı or­tak bir ham­ley­le et­ki­siz ha­le ge­ti­re­bil­sin. Tür­ki­ye’de so­rum­lu­luk sa­hi­bi yö­ne­ti­ci­ler ‘ha­in’ ilan edil­me­yi gö­ze ala­bi­le­cek ce­sa­re­ti gös­te­re­rek böl­ge­sel ba­rış, is­tik­rar ve iş­bir­li­ği­ni ön­ce­le­yen adım­lar at­ma­lı­dır. Bu adım­la­rın uzun va­de­li so­nuç­la­rı, ucuz kah­ra­man­lık­lar­dan da­ha faz­la tat­min edi­ci ola­cak­tır.

Paylaş Tavsiye Et