Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (January 2009) > Türkiye Siyaset > “Kemalist mahalle” ve korkunun imalatı
Türkiye Siyaset
“Kemalist mahalle” ve korkunun imalatı
A. Kemal Bersay
TÜRK mo­dern­leş­me­si ta­ri­hi­ne da­ir önem­li şey­ler söy­le­miş olan Şe­rif Mar­din’in iti­ba­rı­na göl­ge dü­şü­ren son “ma­hal­le bas­kı­sı” tar­tış­ma­la­rı, as­lın­da ken­di­le­ri­ni re­ji­min bek­çi­le­ri ola­rak gö­ren elit­le­rin sü­rek­li kor­ku­lar imal ede­rek İs­lam’ın bu ül­ke­de­ki en te­mel top­lum­sal fak­tör ol­du­ğu­nu göz­ler­den ırak tut­mak ve Müs­lü­man hal­kın si­ya­si ta­lep­le­ri­ni ez­mek için yap­ma­ya­cak­la­rı şey ol­ma­dı­ğı­nı gös­te­ri­yor­du. Açık Top­lum Ens­ti­tü­sü ve Bo­ğa­zi­çi Üni­ver­si­te­si’nin des­te­ğiy­le ya­pı­lan “Tür­ki­ye’de Fark­lı Ol­mak: Din ve Mu­ha­fa­za­kâr­lık Ek­se­nin­de Öte­ki­leş­ti­ri­len­ler” baş­lık­lı araş­tır­ma da -bi­linç­li ya da bi­linç­siz- ay­nı de­ğir­me­ne su ta­şı­yor.
 
Ma­ni­pü­las­yo­na “Bi­lim­sel” Kı­lıf
Söz ko­nu­su ra­por, ül­ke­de din­dar-mu­ha­fa­za­kâr ke­si­min “öte­ki­leş­tir­dik­le­ri” “la­ik­lik ko­nu­sun­da has­sas” in­san­la­ra “ma­hal­le bas­kı­sı” uy­gu­la­dı­ğı­nı id­di­a edi­yor. An­cak araş­tır­ma­nın ve­ri­le­ri bu­nu ka­nıt­la­mak­tan çok uzak. Ay­rı­ca araş­tır­ma­cı­la­rın yo­rum­la­rı da iyi ni­yet­li “ger­çe­ği” an­la­ma ça­ba­sı­nın bir ürü­nü de­ğil. Do­la­yı­sıy­la özel­lik­le yön­tem ve yo­rum açı­sın­dan son de­re­ce so­run­lu olan bu araş­tır­ma­nın bi­lim­sel bir ta­ra­fı ol­ma­dı­ğı aşi­kâr. Araş­tır­ma­nın yön­te­mi mü­la­kat tek­ni­ği­ne da­yan­dı­ğı hal­de bu san­ki ni­ce­lik­sel bir tek­nik­miş gi­bi ge­nel­le­me­le­re gi­dil­me­si, üs­te­lik bu araş­tır­ma­nın “ge­ne­li tem­sil et­ti­ği” id­di­ası­nın açık­ça dil­len­di­ril­me­si tam bir skan­dal. Ya­zar­la­rı­nın “sos­yal bi­lim­ci” ol­du­ğu id­dia­sı ise Tür­ki­ye’de sos­yal bi­lim­le­rin içi­ne düş­tü­ğü ha­zin du­ru­mun bir iti­ra­fı ade­ta.
Ga­ze­te­ci­le­re yap­tı­rı­lan bu araş­tır­ma­nın sı­ra­dan bir ga­ze­te­ci ça­lış­ma­sı ol­du­ğu id­di­a edi­le­bi­lir­di. Fa­kat ga­ze­te­ci­lik eti­ği­ni de ih­lal eden bir ta­raf­gir­lik­le ma­lul bir ça­lış­ma bu. Ra­por­da­ki bas­kın si­ya­si-ide­olo­jik yak­la­şım, özel­lik­le ya­zar­la­rın ka­le­min­den çık­mış olan gi­riş ve yo­rum bö­lüm­le­rin­de or­ta­ya çı­kı­yor. Si­ya­si ik­ti­dar, İs­la­mi ce­ma­at­ler ve din­dar­la­rın suç­lan­ma­sı, ne araş­tır­ma­nın bul­gu­la­rıy­la uyu­şu­yor ne de “sos­yo­lo­jik mu­hay­yi­le”nin iz­le­ri­ni ta­şı­yor. Zi­ra araş­tır­ma­nın bul­gu­la­rı te­mel­de Ana­do­lu’da bir din­dar-mu­ha­fa­za­kâr bas­kı de­ğil, mil­li­yet­çi bir bas­kı­nın ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. Yo­rum­cu­lar sos­yo­lo­jik ba­kış­tan da uzak; zi­ra dün­ya­nın bü­tün top­lum­la­rın­da mev­cut olan ve he­men he­men bü­tün grup­la­rın ken­di­le­ri dı­şın­da­ki­le­re uy­gu­la­dı­ğı ce­ma­at bas­kı­sı­nı, san­ki sa­de­ce Tür­ki­ye’de­ki din­dar ke­sim la­ik­le­re uy­gu­lu­yor­muş gi­bi gös­te­ri­yor­lar.
Hal­bu­ki ev­ren­sel ni­te­lik­te­ki bu bas­kı­nın ar­ka pla­nın­da çok fark­lı ne­den­ler var: Özel­lik­le kü­re­sel­leş­me, Kürt so­ru­nu ve Er­me­ni me­se­le­si­nin ye­ni­den gün­de­me gel­me­si gi­bi fak­tör­ler­le bes­le­nen Tür­ki­ye’de­ki mil­li­yet­çi da­mar ile bu da­ma­rı des­tek­le­yen, ce­ma­at­le­rin ken­di on­to­lo­jik gü­ven­lik alan­la­rı­nı ko­ru­ma ref­leks­le­ri ve “taş­ra kül­tü­rü” ta­bir edi­len ol­gu... Biz­de da­ha zi­ya­de Ana­do­lu öze­lin­de söz ko­nu­su edi­len bu mil­li­yet­çi­lik ve taş­ra kül­tü­rü, as­lın­da Ba­tı’da da
-özel­lik­le kü­çük ka­sa­ba­lar­da- et­ki­si çok­ça gö­rü­len, gün­de­lik ha­ya­tı şe­kil­len­di­ren te­mel un­sur­lar­dan.
Sı­ra­dan bir sos­yo­lo­ji öğ­ren­ci­si­nin elin­den çık­sa ka­bul edil­me­ye­cek ha­ta­lı tez­ler­le ma­lul söz ko­nu­su araş­tır­ma, bu ba­sit sos­yo­lo­jik ger­çe­ği gö­re­mi­yor. Çün­kü met­nin ya­zar­la­rı -Ke­ma­list elit­ler­de sık­ça rast­la­nan- “ide­olo­jik blo­kaj”ın et­ki­siy­le me­se­le­ye çok dar ve ta­raf­lı bir açı­dan ba­kı­yor­lar.
Ce­ma­at bas­kı­sı dün­ya­nın her ye­rin­de rast­la­nan bir ol­guy­sa, sos­yo­lo­jik açı­dan in­ce­len­me­si ge­re­ken ko­nu, fark­lı bas­kı me­ka­niz­ma­la­rı­nın na­sıl iş­le­di­ği ve özel­lik­le dev­let ik­ti­da­rı­nın bu­ra­da oy­na­dı­ğı rol­dür. Tür­ki­ye öze­lin­de her­ke­sin ma­lu­mu­dur ki Ke­ma­list ce­ma­at bas­kı­sı­nın de­re­ce­si di­ğer bas­kı tür­le­rin­den kat­be­kat faz­la. Ay­rı­ca bu bas­kı me­ka­niz­ma­sı “ce­ma­at” dü­ze­yin­de kal­ma­yıp dev­let dü­ze­yi­ne de çı­kı­yor. “Dev­let” için­de hâ­kim du­rum­da­ki bü­rok­ra­tik elit, dev­le­tin hu­kuk ve kol­luk kuv­vet­le­ri­ni (ay­rı­ca med­ya­yı da) kul­la­na­rak ha­yat tarz­la­rı­nı be­ğen­me­dik­le­ri kit­le­le­re yo­ğun bir bas­kı uy­gu­lu­yor. Ra­po­run ya­zar­la­rı­nın göz ar­dı et­ti­ği bu bas­kı­nın ağır­lı­ğı, di­ğer bas­kı tür­le­ri­ni fer­sah fer­sah ge­çi­yor. Bu ağır Ke­ma­list bas­kı­nın te­mel yön­tem­le­rin­den bi­ri de, bö­lün­me kor­ku­su gi­bi mev­cut kor­ku­la­rı pom­pa­la­mak, ir­ti­ca gi­bi mev­cut ol­ma­yan­la­rı ise imal et­mek.
Kor­ku­nun İma­la­tı
Ya­zar­la­rın söz ko­nu­su ra­por­da­ki yan­lı(ş) ba­kı­şı ne ya­şa­nan ger­çek­li­ği açık­la­ya­bi­li­yor ne de Şe­rif Mar­din’in isa­bet­le ve sü­rek­li vur­gu­la­dı­ğı “Tür­ki­ye’yi an­la­mak için İs­lam’ı an­la­ma­nın şart ol­du­ğu” hu­su­su­na bir kat­kı­da bu­lu­nu­yor. Zi­ra ti­pik bi­rer Türk sos­yal bi­lim­ci­si ola­rak İs­lam’ı an­la­mak­tan uzak olan ya­zar­lar, di­nin et­ki­le­ri­ni yan­lış yer­de arı­yor ve kar­ma­şık sü­reç­le­ri açık­la­ma­ya ça­lış­mak ye­ri­ne işin ko­la­yı­na ka­çıp “ma­hal­le bas­kı­sı”nı doğ­ru­dan İs­lam’la ir­ti­bat­lan­dı­rı­yor­lar. Bu ha­liy­le söz ko­nu­su araş­tır­ma­nın ken­di­si, da­ha ön­ce Şe­rif Mar­din’in de ba­şı­na gel­di­ği gi­bi, din­dar-mu­ha­fa­za­kâr kit­le­le­ri sin­dir­mek için bir bas­kı ara­cı ola­rak kul­la­nı­lı­yor.
Ne ha­zin­dir ki İs­lam’ın Tür­ki­ye top­lu­mun­da­ki et­ki­si hak­kın­da ma­kul şey­ler söy­le­di­ği için “Ke­ma­list ma­hal­le bas­kı­sı”nı biz­zat ya­şa­mış ve aka­de­mi­de mer­ke­zî ku­rum­lar­dan sü­rek­li dış­lan­mış bi­ri olan Şe­rif Mar­din, ken­di­si­ni dert­len­di­ren önem­li şey­ler­den bi­ri “Ke­ma­lizm na­sıl kur­tu­lur?” kay­gı­sı ol­du­ğu hal­de, yi­ne ay­nı ma­hal­le ta­ra­fın­dan ar­sız­ca ma­ni­pü­le edil­di. Ge­nel­de din­dar hal­ka, özel­de de onun tem­sil­ci­si ola­rak gör­dük­le­ri mev­cut hü­kü­me­te kar­şı baş­lat­tık­la­rı ve ba­şı­nı mer­kez med­ya­nın çek­ti­ği psi­ko­lo­jik sa­va­şın bir par­ça­sı ola­rak, sos­yo­lo­ji­nin ve­ri­le­ri kö­tü yo­rum­cu­la­rın elin­de re­jim bek­çi­le­ri ta­ra­fın­dan bas­kı me­ka­niz­ma­sı­nın un­sur­la­rı ola­rak kul­la­nı­lı­yor. Bu çer­çe­ve­de baş­vur­duk­la­rı yön­tem, “ma­hal­le bas­kı­sı” gi­bi kav­ram­la­rın sis per­de­si­nin ar­dı­na sı­ğı­nıp bu ül­ke­de bin yıl­lık bir me­de­ni­yet bi­ri­ki­mi­nin ürü­nü olan İs­la­mi di­na­mik­le­ri ma­hal­li/lo­kal ola­na in­dir­ge­ye­rek get­to­laş­tır­ma ve asıl mar­ji­nal du­rum­da olan ken­di­le­ri­nin bu ko­nu­mu­nu giz­le­me şek­lin­de or­ta­ya çı­kı­yor.
Bu psi­ko­lo­jik sa­va­şın en be­lir­gin ve et­ki­li tak­tik­le­rin­den bi­ri de “kor­ku si­ya­se­ti”. Ül­ke­de­ki re­ji­min ni­te­li­ği­ne ve ha­yat tarz­la­rı­na da­ir -as­lın­da mev­cut ol­ma­yan- kor­ku­la­rı imal ede­rek med­ya va­sı­ta­sıy­la yay­gın­laş­tır­ma ve bu yol­la ma­ni­pü­le et­tik­le­ri sı­ra­dan in­san­la­rı ger­çek­ten de kor­kut­ma si­ya­se­ti gü­den Ke­ma­list elit­ler bun­da bir de­re­ce­ye ka­dar ba­şa­rı­lı da olu­yor. Do­la­yı­sıy­la imal edi­len şey bel­li oran­da ger­çe­ğe de dö­nü­şe­bi­li­yor. Ka­de­me ka­de­me dev­re­ye so­ku­lan ve ke­ra­me­ti ken­din­den men­kul sos­yo­log ve ka­lem­şor­lar­ca sık sık iş­le­nen “ma­hal­le bas­kı­sı”, “ka­dın­lar kor­ku­yor”, “Tür­ki­ye Ma­lez­ya olu­yor” gi­bi söy­lem­ler, son tah­lil­de Müs­lü­man hal­kın ta­lep­le­ri­ni tör­pü­le­yip ken­di el­le­rin­den ka­yıp git­mek­te ol­du­ğu­nu gör­dük­le­ri si­ya­si, eko­no­mik ve ide­olo­jik im­ti­yaz­la­rı­nı ko­ru­ma he­de­fi­ne ma­tuf. Fa­kat her ne ka­dar im­ti­yaz­lı azın­lık, bu amaç­la çe­şit­li ma­ni­pü­las­yon ve sa­vaş tak­tik­le­ri ge­liş­tir­se de bu top­rak­lar­da­ki bin yıl­lık İs­lam me­de­ni­ye­ti­nin gü­cü­nü or­ta­dan kal­dır­ma­la­rı müm­kün de­ğil. Tür­ki­ye’nin du­ru­mu­na yö­ne­lik sağ­lık­lı bir sos­yo­lo­jik pers­pek­tif ön­ce­lik­le ve te­mel ola­rak bu tes­pi­ti ya­par.

Paylaş Tavsiye Et