Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2010) > Dünya Ekonomi > Çin ekonomisi ısınırken yakıyor
Dünya Ekonomi
Çin ekonomisi ısınırken yakıyor
Sadık Ünay
SON haf­ta­lar­da Tür­ki­ye ka­muo­yu yaz or­ta­sın­da ya­pı­lan kri­tik ge­nel se­çim­le­rin ha­ra­ret­li gün­de­mi­ne ki­lit­len­miş­ken, dün­ya eko­no­mi­si de kri­tik ge­liş­me­le­re sah­ne ol­mak­tay­dı. Biz­ler Tür­ki­ye’de son dö­nem­de ya­şa­nan si­ya­si çal­kan­tı ve ge­ri­lim­le­rin içe­ri­de ve dı­şa­rı­da yan­sı­ma­la­rı­nın ne­ler ola­ca­ğı­nı, özel­lik­le de son dört yıl­da eko­no­mik bü­yü­me­yi ateş­le­yen ya­ban­cı ser­ma­ye akım­la­rı­nın na­sıl et­ki­le­ne­ce­ği­ni tar­tı­şa­du­ra­lım; ABD’de bor­sa re­kor üze­ri­ne re­kor kır­dı, do­lar kü­re­sel pi­ya­sa­lar­da te­pe­tak­lak ini­şi­ni sür­dür­dü ve en önem­li­si Çin’de bek­le­ne­nin çok üze­rin­de­ki bü­yü­me ra­kam­la­rı açık­lan­dı. Ar­tık iç si­ya­se­tin son yıl­lar­da en faz­la ge­ril­di­ği ve bir ne­vi re­ji­min de­mok­ra­tik­li­ği et­ra­fın­da re­fe­ran­du­ma dö­nü­şen ge­nel se­çim­ler ge­ri­de ka­lıp bir dö­nem da­ha AK Par­ti yö­ne­ti­min­de­ki tek par­ti ik­ti­da­rı­nın ezi­ci bir ço­ğun­luk­la hü­küm sü­re­ce­ği an­la­şıl­dı­ğı­na gö­re göz­le­ri­mi­zi da­ha bir ra­hat­lık­la kü­re­sel ufuk­la­ra çe­vi­re­bi­li­riz.
Türk eko­no­mi­sin­de mak­ro­eko­no­mik is­tik­ra­rın tesis edildiği, ih­ra­cat ve doğ­ru­dan dış ya­tı­rım mik­tar­la­rın­da önem­li ar­tış­la­rın sağ­lan­dı­ğı geç­ti­ği­miz dö­nem­de atı­lan te­mel­ler üze­rin­de kriz dö­ne­mi ön­ce­lik­le­ri­ni aşan ye­ni bir eko­no­mik mo­del in­şa­sı­nın ge­rek­ti­ği sık­ça ifa­de edi­li­yor. Eko­no­mi­nin ih­ra­cat için dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğı­nın gö­re­ce azal­tıl­dı­ğı, AR-GE ala­nın­da cid­di atı­lım­la­rın ya­pıl­dı­ğı, is­tih­dam ve üret­ken­lik ar­tış­la­rı­nın sü­rek­li­lik ka­zan­dı­ğı ve bun­la­rı des­tek­le­yi­ci mik­ro­eko­no­mik po­li­ti­ka­la­rın öne çık­tı­ğı bir dö­nem ol­ma­sı bek­le­ni­yor önü­müz­de­ki dö­ne­min. İş­te tam bu nok­ta­da kü­re­sel pi­ya­sa­lar­da ya­şa­nan ge­liş­me­le­rin ve ana eği­lim­le­rin Tür­ki­ye’nin ge­le­ce­ği için arz et­ti­ği de­va­sa önem be­lir­gin bir bi­çim­de or­ta­ya çı­kı­yor. Bi­lin­di­ği gi­bi, is­tik­rar­lı bü­yü­me dö­ne­mi­ni des­tek­le­yen en önem­li et­ken­ler­den bi­ri­si kü­re­sel pi­ya­sa­lar­da­ki li­ki­di­te bol­lu­ğu­nun da et­ki­siy­le ge­rek port­föy ge­rek­se di­rekt dış ya­tı­rım an­la­mın­da ya­tı­rım­cı­la­rın Tür­ki­ye’ye gös­ter­di­ği te­vec­cüh­tür.
Ge­li­nen nok­ta­da, ge­rek ABD’den ge­rek­se kü­re­sel eko­no­mi­nin di­ğer mer­kez­le­rin­den bel­ki he­nüz bir kriz de­ğil­se bi­le olum­lu ha­va­nın ya­vaş ya­vaş da­ğıl­ma­ya yüz tut­tu­ğu­nu gös­te­ren er­ken sin­yal­ler alı­nı­yor. Bu­nun son ör­ne­ği, Tem­muz ayı or­ta­sın­da Çin’de açık­la­nan bü­yü­me ra­kam­la­rı ve kon­trol­den çık­ma eği­li­mi gös­te­ren enf­las­yon. Bir­kaç yıl­dır %10 ci­va­rın­da bu­lu­nan bü­yü­me ra­ka­mı, bu yıl ge­rek Çin hü­kü­me­ti­nin ge­rek­se eko­no­mik ana­list­le­rin tah­min­le­ri­nin öte­si­ne ge­çip %11,9 gi­bi on yıl­dan faz­la­dır ula­şı­la­ma­yan bir se­vi­ye­ye çık­tı (1995, %12,5). Bu ar­tış­ta hiç şüp­he yok ki dün­ya­nın ima­lat mer­ke­zi ha­li­ne ge­len Çin eko­no­mi­si­nin kat­la­na­rak ar­tan ih­ra­cat po­tan­si­ye­li ve ti­ca­ret faz­la­sı (yı­lın ilk al­tı ayın­da 112 mil­yar do­lar), ar­tan iç tü­ke­tim ve ye­ni yol­la­ra, fab­ri­ka­la­ra ve in­şa­at sek­tö­rü­ne ya­pı­lan ya­tı­rım­la­rın da önem­li ro­lü var.
Hız­lı bü­yü­me­ye pa­ra­lel ola­rak, özel­lik­le yi­ye­cek fi­yat­la­rın­da­ki ar­tış­tan kay­nak­la­nan enf­las­yon­da­ki yük­se­liş, Çin eko­no­mi­sin­de­ki ısın­ma­nın er­ken be­lir­ti­le­ri ola­rak al­gı­lan­dı. Eko­no­mi yö­ne­ti­mi­nin, ti­ca­ret faz­la­sı­nı ta­rım ürün­le­ri it­hal ede­rek azalt­mak ve pa­ra bi­ri­mi yua­nın özel­lik­le do­lar ve di­ğer pa­ra­lar kar­şı­sın­da de­ğe­ri­ni da­ha rea­list bir dü­ze­ye yük­selt­mek ko­nu­sun­da ağır bas­kı al­tın­da ol­du­ğu da bi­li­ni­yor. Ulus­la­ra­ra­sı fi­nans çev­re­le­rin­ce ses­len­di­ri­len bu ba­kış, özel­lik­le Ame­ri­kan Kon­gre­si’nde çok­ça des­tek bu­lan, ABD-Çin ti­ca­ret den­ge­siz­li­ği­nin gi­de­ril­me­si için yua­nın de­ğer­len­me­si ve Çin’in da­ha faz­la Ame­ri­kan ma­lı it­hal et­me­ye zor­lan­ma­sı ge­rek­ti­ği gö­rü­şü ile de bi­re­bir pa­ra­lel­lik arz edi­yor.
Ana tah­lil­de, kü­re­sel eko­no­mi ile üre­tim ve ti­ca­ret bo­yu­tun­da de­rin­lik­li bir en­teg­ras­yo­na gi­ri­şen ve fa­kat fi­nans ala­nın­da, ih­ra­ca­ta da­ya­lı kal­kın­ma stra­te­ji­si ve kriz­le­re kar­şı tem­kin­li du­ru­şu ile uyum­lu ola­rak bel­li kı­sıt­la­ma­la­rı sür­dü­ren Çin’in kü­re­sel eko­no­mik oyu­na ko­şul­suz ka­tı­lım yö­nün­de zor­lan­mak­ta ol­du­ğu gö­rü­lü­yor. Özel­lik­le ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri ve kur po­li­ti­ka­sı­nın li­be­ral­leş­ti­ril­me­si ko­nu­la­rın­da uzun za­man­dır ABD ve ulus­la­ra­ra­sı eko­no­mi çev­re­le­ri­nin bas­kı­sı al­tın­da olan Çin yö­ne­ti­mi, şim­di­ye ka­dar bu bas­kı­la­ra ba­şa­rıy­la di­ren­me­yi ba­şar­dı. An­cak, yük­se­len enf­las­yon ora­nı ve eko­no­mi­de­ki aşı­rı ısın­ma se­be­biy­le ar­ta­bi­le­cek risk fak­tör­le­rin­den ha­re­ket­le re­form ajan­da­sı­nın hız­lan­dı­rıl­ma­sı yö­nün­de ye­ni­len­miş bas­kı di­na­mik­le­ri oluş­ma­sı da kuv­vet­le muh­te­mel. Bu bağ­lam­da, eko­no­mi yö­ne­ti­mi­nin sı­kı pa­ra po­li­ti­ka­sı uy­gu­la­ya­rak fa­iz had­le­ri­ni yük­selt­me­si ve yua­nın de­ğer­len­me­si yö­nün­de sü­re­ge­len bas­kı­la­rın yo­ğun­la­şa­ca­ğı da ke­sin. Bu­ra­da önem­li bir hu­sus, pa­ra po­li­ti­ka­sı­nın sı­kı­laş­tı­rıl­ma stra­te­ji­si­nin ku­ru­lu re­el sos­yo-eko­no­mik den­ge­le­ri sars­ma­yan in­ce bir tarz­da ayar­lan­ma­sı ile il­gi­li. Unut­ma­mak ge­re­ki­yor ki, geç­ti­ği­miz yıl­lar­da Çin yö­ne­ti­mi ben­zer du­rum­lar­da fa­iz ar­tış­la­rı, ih­ra­cat ar­tı­şı­nın kı­sıl­ma­sı ve bor­sa­da­ki bü­yü­me­nin kon­trol al­tın­da tu­tul­ma­sı­nı da içe­ren yak­la­şık bir dü­zi­ne ted­bir al­mış; an­cak bu ted­bir­ler ya ta­ma­men ba­şa­rı­sız ol­muş ya da sa­de­ce kıs­men fay­da sağ­la­mış­lar­dı.
Ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler ara­sın­da son yir­mi yıl­lık sü­reç­te ta­ri­hin en hız­lı bü­yü­me oran­la­rı­nı ya­ka­la­yan Çin’in dö­nem dö­nem “faz­la hız­lı” kal­kın­ma ya­şa­ma­sı ve uzun dö­nem­li mak­ro­eko­no­mik den­ge­le­ri teh­dit eden bü­yü­me iv­me­si­nin “ter­bi­ye edil­me­si” yö­nün­de ted­bir­ler alın­ma­sı ar­tık va­ka­yı âdi­ye­den gö­rü­le­bi­lir. An­cak ta­bir ca­iz­se “mua­sır me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ni ya­ka­la­ma” he­de­fi­ne ki­lit­le­nen ge­liş­mek­te olan ül­ke­le­rin ço­ğun­da eko­no­mik bü­yü­me ol­gu­su­na at­fe­di­len ha­ya­ti önem se­be­biy­le mu­tad bir olay olan bu du­rum, Çin’in eko­no­mik bü­yük­lü­ğü ve kü­re­sel sis­tem­de­ki ko­nu­mu göz önü­ne alın­dı­ğın­da cid­di bir kü­re­sel me­se­le ola­rak or­ta­ya çı­kı­yor. Eko­no­mik bü­yük­lük açı­sın­dan İn­gil­te­re, Fran­sa, İtal­ya gi­bi sa­na­yi­leş­miş ül­ke­le­ri geç­ti­ği­miz yıl­lar­da ge­ri­de bı­ra­kan Çin, bu yıl kü­re­sel sa­na­yi de­vi Al­man­ya’yı da ge­çe­rek ABD ve Ja­pon­ya’nın ar­dın­dan dün­ya­nın üçün­cü bü­yük eko­no­mi­si un­va­nı­nı ka­zan­dı. Kü­re­sel eko­no­mi­nin üçün­cü bü­yük ak­tö­rü ve özel­lik­le ima­lat sek­tör­le­ri­nin mer­ke­zi ol­ma­sı Çin’de ya­şa­nan ge­liş­me­le­rin Tür­ki­ye da­hil tüm dün­ya ta­ra­fın­dan da­ha bir dik­kat­le iz­len­me­si­ne yol açı­yor.
Önü­müz­de­ki dö­nem­de kü­re­sel eko­no­mi­ye en­teg­ras­yo­nu de­rin­le­şe­rek de­vam ede­cek olan Tür­ki­ye’de ge­rek ABD ge­rek­se Çin’de­ki kri­tik ge­liş­me­ler ve bu ge­liş­me­le­rin ulus­la­ra­ra­sı ya­tı­rım or­ta­mı üze­rin­de­ki et­ki­le­ri her za­man­kin­den da­ha ya­kın bi­çim­de iz­le­ne­cek. Beş yıl­dır oluş­tu­rul­ma­ya ça­lı­şı­lan sos­yo-eko­no­mik is­tik­rar or­ta­mı te­me­lin­de in­şa edi­le­cek da­ha üret­ken, ve­rim­li, adil ve re­ka­bet­çi eko­no­mik mo­de­lin ya­şam şan­sı, bü­yük öl­çü­de, kü­re­sel eği­lim­le­rin ül­ke­miz­de­ki ka­rar alı­cı­lar ta­ra­fın­dan doğ­ru ve za­ma­nın­da oku­na­bil­me­si­ne ve bu­na pa­ra­lel ola­rak özel sek­tö­rün uzun so­luk­lu ve ras­yo­nel ya­tı­rım viz­yo­nu­na sa­hip ol­ma­sı­na bağ­lı. Uma­rız, Tür­ki­ye’nin sür­dü­rü­le­bi­lir bü­yü­me ham­le­si ye­te­rin­ce sağ­lam bir ku­rum­sal ve re­el (sek­tö­rel) ze­mi­ne tez za­man­da otur­tu­lur ve kü­re­sel dal­ga­lan­ma­lar ta­ra­fın­dan esir alın­ma kor­ku­su­nu mi­ni­mi­ze ede­cek ka­lı­cı di­renç me­ka­niz­ma­la­rı ye­ni dö­nem­de oluş­tu­ru­lur.

Paylaş Tavsiye Et