Yapım: Kalan Müzik, 2006
Hafız tavrı, Türk musikisinin genel telâffuz kaideleri içerisinde önemli bir yer tutar. Bu bakımdan, musiki geleneğimizin Kur’an-ı Kerim’in tecvide dayalı müzikal yapısının derin tesirinde kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Günümüzde gırtlak yapısı dönüşüme uğramış ve seslendirme seviyesinde Türk müziği otantik yapısını büyük ölçüde kaybetmiştir. Hafız ekolü denildiğinde akla gelen ilk isimlerden birisi de Hafız Kemal Bey’dir. 1884’te İstanbul-Fatih’te dünyaya gelen Hafız Kemalettin (Gürses), dinî ilimleri tahsil ederken, bir yandan da Kasımpaşa Piyale Camii imamı Şeyh Cemal Efendi başta olmak üzere Bestenigâr Ziya Bey, Muallim Kâzım Uz ve Hacı Kiramî Efendi gibi çok değerli hocalardan musiki dersleri aldı. Kardeşi Vasıf Bey’le beraber Çanakkale Savaşı’na katılan Kemal Bey, tabur imamı olarak ön saflarda bulundu ve kolundan yaralanarak ‘gazi’ oldu. Sonraki yıllarda Atatürk’ün isteği doğrultusunda şehitlerin yad edildiği merasimlerde Mevlid okumak üzere her yıl Çanakkale’ye gitti. Bilhassa mevlid, kaside, ezan, gazel okumakla ünlenen Kemal Bey, geçtiğimiz asırda Hafız Sami, Hafız Osman gibi üstatlardan sonra en beğenilen hafız olarak anıldı. Öyle ki, “Mevlid’i Süleyman Çelebi yazdı, Hafız Kemal de okudu” sözü pek yaygındı. Tavır ve üslûp bakımından Sait Paşa Camii’nin efsanevî hocası Hasan Rıza Efendi’ye benzetilen Hafız Kemal, ilk olarak Tophane Camii’nde görev yaptı, daha sonra Nüzhetiye Camii başmüezzinliği görevine atandı, ölünceye kadar da Süleymaniye Camii başmüezzinliği vazifesini ifa etti. Yakın arkadaşı Hafız Saadettin Kaynak ile beraber İstanbul Radyosu’ndaki yayınlara katıldı; yine aynı senelerde Dârü’l-Elhan Heyeti üyeliği yaptı. Heyetin notaya aldığı klasik repertuvarı plaklara okuyan Kemal Bey, Dârü’l-Elhan plakları dışında ayrıca Columbia, Odeon ve Sahibinin Sesi firmaları için kırk kadar plak doldurdu. Bir musiki ve meşk cemiyeti gibi dolup taşan evini ziyaret eden musikişinaslar arasında Ali Rıza Şengel, Tahsin Karakuş, Nuri Halil Poyraz, Saadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Sadi Işılay, Kemal Batanay, Sadi Hoşses ve Hafız Burhan gibi önemli isimler yer alıyordu. 1939 yılında vefat eden bu değerli sanatkârımız, “Bu kubbede bir hoş sadâ bırakarak” Edirnekapı Mezarlığı’ndaki ebedî istirahatgâhına defnedildi. Mezarı, büyük divan şairi Baki’nin mezarının yanındadır. /Cihat Arınç
Tavsiye Et
Tekfen Filarmoni Orkestrası
Şef: Saim Atçıl
Yapım: Ak Müzik, 2006
Üç Denizin Sesi, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi civarındaki ülkelerden farklı sanatkârların bir araya gelerek meydana getirdiği çok-renkli ve çok-sesli bir müzikal oluşumun Brüksel’de 6 Nisan 2005 tarihinde verdikleri konserin canlı performans kaydından oluşan bir albüm. 1992 senesinde Karadeniz Oda Orkestrası adı ile kurulan Tekfen Filarmoni Orkestrası, bünyesindeki yerel sazlar ve icra ettiği repertuvar ile beşerî farklılıkların bir potada eritilerek ahenk içerisinde bir arada sergilenebileceğini göstermeyi amaçlıyor. Bugüne kadar Suriye’den ud, İran’dan tar, Bulgaristan’dan kaval, Rusya’dan domra, Kazakistan’dan kılkobuz, Azerbaycan’dan kemança, Ukrayna’dan bandura, Gürcistan’dan salamuri, Özbekistan’dan çang, Yunanistan’dan buzuki, Türkiye’den ud, ney, bağlama, kanun, tulum ve kemençe gibi otantik sazlara ve bu sazlar için bestelenen eserlere yer veren Saim Akçıl yönetimindeki orkestrada Göksel Baktagir (kanun), Yurdal Tokcan (ud), Ercan Irmak (ney), Naima Irgasheva (çang), Şefika Eyvazova (kemança), Anatolij Bazhenov (keman), Rofsan Muzafferov (keman), Stefan Gheorghiu (viyola), Melih Balçık (kontrbas), Azad Aliyev (obua), Xue-Wen Gao (çello), Yinon Muallem (tef) ve İlyas Mirzayev (piyano) başta olmak üzere geniş bir sanatkârlar topluluğu yer alıyor. N. Kodallı’nın Telli Turna’sı, A. Mansurov’un Concert Fantasy’si, Hanmemmedov’un Largo’su, İ. Mirzayev’in ney ve orkestra için düzenlemesini yaptığı Dördüncü Selâm (Dede Efendi) ve Saz Semaisi (Tanburi Cemil Bey), Nihavend Longa ve Üsküdar’a Gider İken albümde yer alan parçalardan bazıları. /Cihat Arınç
Tavsiye Et
Ottó Károlyi
Türkçesi: Mehmet Nemutlu
İstanbul: Pan Yayıncılık, 2005
Müzik bilgisi, her insanın hiç değilse asgari seviyede bilmesinin yararlı olabileceği bir bilgi türüdür. Müzik dersleri ne yazık ki Türkiye’deki ortaöğretimde -‘önemsiz’ derslerden sayıldığı için olsa gerek- çoğunlukla müzik branşından gelmeyen öğretmenler tarafından güya verilmektedir. Müzik kültürü gelişmeyen, kulağı eğitilmemiş insanlar, ileriki yaşlarda ruh sağlıklarında derin tahribat bırakabilecek müzikleri dinleyebilmektedirler. İyi bir müzik tahsilinin ve uğraşısının insanı şiddetten uzaklaştırdığı ve dinginleştirdiği de bilinmektedir. Bugün karşılaşmaya başladığımız ilköğretim çağındaki çocuklara kadar inen şiddet yönelimi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da gündeminde öncelikli konular arasında yer alıyor. Şiddet sorununa getirilen çözüm önerilerinin ilk sıralarında müzik terapisi geliyor.
Müzikle alâkalı temel tarihî ve teorik bilgilerin yer aldığı Müziğe Giriş adlı kitap, başlangıç seviyesinde bir müzik kavrayışı için gereken araçları sağlamayı amaçlıyor. Örnek müzik eserleri ve enstrüman çizimleriyle zenginleştirilmiş olan kitap, okurunu teknik ayrıntılar içinde boğmadan bir eseri notasından takip edebilecek seviyeye eriştiriyor. “Sesler ve Simgeler” başlıklı birinci bölümde ses, notasyon (müzik yazısı), ritim, süslemeler, tempo, gürlükler, tam perde ile yarım perde, diziler, tonalite ve aralıklar ele alınıyor. “Armoni ve Kontrpuan” başlıklı ikinci bölümde ise ezgi, armoni, akorlar ve akor bağlanışları, kalışlar, uyuşumluluk ile uyuşumsuzluk, egzotik akorlar, modülasyon, rakamlı bas, kontrpuan, kanon ve füg konuları detaylı bir şekilde inceleniyor. “Müzik Biçimleri” başlıklı üçüncü bölümde ise motif, cümle, dönem, iki bölmeli biçim, üç bölmeli biçim, danslara dayalı biçimler, süit, çeşitleme, rondo, sonat, sonat biçimi, sonat rondosu, senfoni, konçerto, uvertür, vokal biçimler ve programlı müzik mevzuları yeterli şekilde açıklanıyor. “Çalgılar ve İnsan Sesleri” başlıklı dördüncü bölümde telli, yaylı, tokmaklı, kamışlı, aktarımlı, üfleme, vurma çalgılar, insan sesi ve koro ile orkestranın yerleşim çizelgesi hakkında bilgiler yer alıyor. Beşinci bölümde ise, partisyon okuma, partisyon çalma, işitsel canlandırma, müzik belleği, yatay ile dikey yaklaşımlar tetkik ediliyor. Kitap, meraklılarına müziğin dilini öğrenmek için iyi bir başlangıç fırsatı sunuyor. /Cihat Arınç
Tavsiye Et