Yapım: Kalan Müzik, 2007
Bir kez işittiği gazeli ezberleyebilecek hafızaya, şaşmaz bir ritm duygusuna, müthiş bir sese ve yoruma sahip olan Tenekeci Mahmut da tıpkı Muharrem Ertaş, Hacı Bozan, Çekiç Ali, Mazhar Sakman, Zaralı Halil gibi Anadolu’nun gizli ama hakiki sanatkârlarından biri. Urfa’da yüzyıllar boyu süren sıra gecesi geleneğinin en sıradışı temsilcilerinden biri olarak nitelendirilen Tenekeci Mahmut Güzelgöz, 1919 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Çocukluk yıllarında birçok yerde çıraklık yaptıktan sonra dayısının yanında tenekeciliğe başladı. Dayısıyla sadece tenekeciliğe değil, sık sık gittiği sıra gecelerinde dinlediği müziğe de merak saldı. Güzel sesiyle kimi zaman bu toplantılarda hoyrat okudu. 15 yaşındayken tanıştığı Urfa’nın en ünlü müzisyeni Mukim Tahir’in öğrencisi oldu, daha sonra Hacı Nuri Hafız’la, Dambıracı Derviş’le ve Cuan Mehmet’le de ünsiyet peyda ederek musikideki bilgisini ve görgüsünü arttırdı. Henüz çok genç olmasına rağmen kısa zaman içinde Urfa meclislerinde adından sıklıkla söz ettirdi. Kazancı Bedih’in hocası ve “Urfa gazelhan geleneğininin son önemli temsilcisi”, gazelhanlığının dışında mevlithanlık da yaptı. İlerleyen yaşında kendi kendine dil öğrendi. Unutulmaya yüz tutan eserleri derleyip toparladı, yanlış yorum ve lafızları temizledi. Halkevi, Musiki Cemiyeti ve Halk Kütüphanesi’nde açılan kurslarda, sıra gecelerinde birçok talebe yetiştirdi. Selahattin Alpay’dan İzzet Altınmeşe’ye kadar pek çok kişiye eserler verdi, Ayrıca mevlithanlık yaptı. Halkevi, Musiki Cemiyeti ve Halk Kütüphanesi’nde açılan kurslarda, sıra gecelerinde birçok talebe yetiştirdi. Tenekeci Mahmut Güzelgöz’ün okuduğu eserlerin bir kısmı, 1997’de Osman Güzelgöz’ün mahalli bantlardan derlemesi ile yine Kalan Müzik tarafından yayımlanmıştı. Ancak Amerika’daki Indiana Üniversitesi arşivinde bulunan 1960 yılına ait yeni kayıtlar, bu yeni albümün hazırlanmasını gerekli kıldı. Mahmut Güzelgöz, halk kültürünün kaynak kişisi yönü ile eşsiz bir hazine idi. Muzaffer Sarısözen ve Mehmet Özbek’in kendisinden derlediği “Alaydım elin elime”, “Bahçıya kuzu girdi”, “Daracık sokakta yare kavuştum”, “El zanneder ben deliyem”, “Fırat kenarının ince dumanı”, “Kalanın ardında ekerler küncü” gibi birçok türkü ile Abuzer Akbıyık ve sanatçının oğlu Osman Güzelgöz tarafından derlenen “Abdonun odası takalı camlı”, “Çekin çadırımı kuru yazıya”, “Çorabı çektim dizime”, “Eminem oturmuş daşın üstüne”, “Kala yeri”, “Maraş Maraş derler”, “Yaz gelende yaylaları gezmeli” adlı uzun havalar Şanlıurfa adına TRT repertuvarına alınmıştı. 1976 yılında Kültür Bakanlığı adına Yaşar Doruk, kendisinden 325 türkü ve uzun hava derlemiş ve derlenen ezgilerin bir bölümü Şanlıurfa’dan Derlenen Türküler ve Uzun Havalar adlı kitapta yayınlanmıştı. Kaynaklık ettiği 600’e yakın türkünün telif haklarını almayı düşünmemiş, bunu bir hizmet olarak telakki eden Tenekeci Mahmut’un 2 CD’den oluşan bu kitaplı albümünde 40 kadar kayıt yer alıyor. /Cihat Arınç
Tavsiye Et
İncesaz
Yapım: Kalan Müzik, 2007
İncesaz grubunun son albümü Elif, halk müziği sanatçısı Cengiz Özkan’ın solistliği ile ortak bir proje olarak Kalan Müzik tarafından yayımlandı. Albümde, Murat Aydemir (tanbur), Derya Türkan (kemençe), Taner Sayacıoğlu (kanun), Akın Aral (bas gitar), Türker Çolak (vurmalı çalgılar) ve Cengiz Onural’dan (gitar) kurulu İncesaz’a Cengiz Özkan bağlama ve vokaliyle eşlik ediyor. Genellikle şarkı formuna yakın türkülerin yer aldığı albümdeki eserler, İncesaz’ın sakin düzenlemeleri ve Cengiz Özkan’ın buğulu sesi ile yorumlanmış. “Kadifeden Kesesi”, “İncecikten Bir Kar Yağar” ve “Elif Dedim Be Dedim”, albümdeki bilinen eserlerden bazıları... İncesaz, yine dinlenmeyi fazlasıyla hak eden güzel bir albümle karşımızda... /Cihat Arınç
Tavsiye Et
Belkıs Dinçol
İstanbul: Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, 2003
Eski Önasya ve Mısır’da tarih öncesi çağlardan başlayarak, yaklaşık M.Ö. 500 yıllarına kadar geçen zaman kesiti içinde müzik anlayışı, kullanımı, eğitimi ve müzik enstrümanları hakkında bilgi vermeyi amaçlayan Eski Önasya ve Mısır’da Müzik, Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Anadolu topraklarındaki dinî ve dindışı müzik birikimini genel bir okuyucu seviyesinde inceliyor. Mezopotamya’da hem ilahî kudretin hem de medeniyet seviyesinin bir alameti sayılan musiki, tapınak ve çevresinde dualar, şarkılar, rezitasyonlar ve danslar eşliğinde sıkı kurallara tâbi kılınarak profesyonel müzisyenler tarafından “dinî bir çerçevede” tatbik edilirken, saray bahçelerinde ise “daha sosyal ve dünyevî bir gaye” ile icra edilirdi. Her ne kadar Eski Önasya yazılı belgeler çoğunlukla devlet arşivlerine ait olduğundan ötürü halkın günlük yaşamı ile ilgili fazla bir bilgi içermese de, o devirden günümüze gelen ninniler ve flüt çalan çoban tasvirleri, o halkların müziği gündelik yaşamına da kattığını gösterir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Hitotoloji Kürsüsü Öğretim Üyesi Belkıs Dinçol’un kaleme aldığı kitapta, eski Doğu toplumlarında müziğin yeri genel bir çerçevede sunulduktan sonra bu toplumlardaki müzik eğitimi ve müzisyenler hakkında bilgiler veriliyor. Akabinde müzik aletleri telli çalgılar (arp, lir, saz), derili müzik aletleri, üflemeli çalgılar ve kendi ses veren çalgılar (idiofon) olmak üzere dört başlık altında ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Son olarak: Eski Önasya’daki ses sisteminin, kimi Sümerce ve Akadca çivi yazılı tabletlerdeki metinlerin nota yazımı olduğu şeklindeki yorumları destekleyen örneklerin artmasıyla peyderpey çözümlenmeye başladığını biliyoruz. Ur kazılarında ele geçen Sümerce-Akadca leksikal bir tabletten elde edilen bilgiler, Mezopotamya müziğinin günümüzdekine benzer tarzda yedi basamaklı bir ses sitemine sahip olduğunu gösteriyor. Bu da yedili ses dizesinin Yunanlılar tarafından bulunduğu şeklindeki eski görüşü çürütmektedir ki, bu durumda Babilliler çok daha önceden bu sistemi biliyorlardı. Medeniyetlerin âlem tasavvurunu (kozmolojik yapı) ve toplumsal örgütlenmelerini (sosyolojik yapı) çözümlerken göz ardı edilmemesi gereken müzik unsuru, bu kitapta iki yapıyı da dikkate alan bir yaklaşımla inceleniyor. Kitap, meraklısı için önemli bir kaynak... /Cihat Arınç
Tavsiye Et