Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (June 2009) > Dosya > Tayfun Atay: “Mardin’deki olay emsal teşkil edebilir”
Dosya
Tayfun Atay: “Mardin’deki olay emsal teşkil edebilir”
Ko­nu­şan: Hi­lal Tu­ran
 
Tö­re ne­dir? Sos­yo­lo­jik ve an­tro­po­lo­jik açı­dan na­sıl an­lam­lan­dır­ma­lı­yız tö­re kav­ra­mı­nı?
Sos­yo­log Fer­di­nand Tön­ni­es’nin ce­ma­at-ce­mi­yet ay­rı­mı var­dır bi­li­yor­su­nuz. Tön­ni­es, ge­le­nek­sel ya­şam­dan mo­dern ya­şa­ma ge­çiş sü­re­cin­de top­lum­la­rın ce­ma­at ya­pı­la­rın­dan çı­kıp ce­mi­yet ha­li­ne gel­di­ği­ni söy­ler. Ya­ni Al­man­ca Ge­me­ins­chaft-Ge­sells­chaft far­kı. Ce­ma­at, her­ke­sin bir­bi­ri­ne ben­ze­di­ği, me­ka­nik da­ya­nış­ma­ya bağ­lı bir top­lum­sal­lık­tır. Bu­ra­da “He­pi­miz bi­ri­miz, bi­ri­miz he­pi­miz için” il­ke­si ge­çer­li­dir. Ya­ni “bi­rey” yok­tur. Ce­mi­yet ise bi­re­yin or­ta­ya çık­tı­ğı; bi­rey­le­rin bir­bi­rin­den fark­lı ya­şam­la­rı, or­ga­nik bir da­ya­nış­ma ve iş­bö­lü­mü içe­ri­sin­de sür­dür­dü­ğü top­lum­sal­lık­tır. Bu, Na­zım Hik­met’in “Ya­şa­mak bir ağaç gi­bi tek ve hür ve bir or­man gi­bi kar­deş­çe­si­ne” mıs­ra­sı­na ben­ze­ti­le­bi­lir. Ce­mi­yet­te hem bir bi­rey ola­rak tek­li­ğin, hür­lü­ğün içe­ri­sin­de­dir in­san­lar hem de bir or­ma­nın bü­tün­lü­ğü­nü ko­ru­ma yo­lun­da kar­şı­lık­lı et­ki­le­şim, iş­lev­sel ola­rak yar­dım­laş­ma var­dır. Ce­mi­yet ola­ma­mış top­lum­sal or­tam­lar­da “bi­rey” yok­tur. Bu nok­ta­da iki un­sur önem ka­za­nır: Ge­le­nek ve tö­re. Ge­le­nek ce­ma­at ak­lı, tö­re de ce­ma­at hu­ku­ku­dur. Bir top­lum­sal or­ta­mı mo­dern bir dö­nü­şüm sü­re­cin­de ce­mi­ye­te çe­vi­re­me­di­ği­niz, in­san iliş­ki­le­rin­de iş bö­lü­mün­de mes­lek fark­lı­laş­ma­sı­nı, bi­re­yin or­ta­ya çık­ma­sı­nı sağ­la­ya­ma­dı­ğı­nız nok­ta­da ce­ma­at top­lum­sal­lı­ğı hük­mü­nü ko­rur. Ora­da da tö­re, dev­le­tin hu­ku­ku­nun önü­ne ge­çer.
 
Bil­di­ği­niz üze­re 4 Ma­yıs’ta Mar­din’in Bil­ge kö­yün­de bir kat­li­am ya­şan­dı. İlk etap­ta olay, med­ya­da he­men tö­re ile iliş­ki­len­di­ril­di. Siz na­sıl de­ğer­len­di­ri­yor­su­nuz bu ola­yı? Tö­re ile iliş­ki­si ne­dir?
Gü­ney­do­ğu’da ge­le­nek­sel ya­pı­yı ala­bil­di­ği­ne ör­se­le­yen ama ta­ma­men or­ta­dan kal­dı­ra­ma­yan bir mo­dern­leş­me gi­ri­şi­mi var ve so­nuç­ta ne ge­le­nek es­ki­si gi­bi et­ki­li ne de mo­dern ya­şa­mın ge­rek­le­ri ha­ya­ta ge­çe­bi­li­yor. İki ara­da bir de­re­de kal­mış top­lum, ge­le­ne­ğin bir par­ça­sı olan tö­re­yi de uy­gun bir bi­çim­de ha­ya­ta ge­çi­re­mi­yor. Tö­re­ler­de ör­ne­ğin ka­dı­na, ço­cu­ğa do­ku­nul­maz. Kan da­va­sı, er­kek­ler ara­sın­da sü­rer. Gü­nü­müz­de kan da­va­sı hâ­lâ var ama onun ku­ral­la­rı ör­se­len­miş. Mo­dern ya­şam, ge­li­şen si­lah tek­no­lo­ji­si ve si­ya­si ça­tış­ma or­ta­mı­nın et­ki­siy­le or­ta­da ne tö­re tam ola­rak hük­mü­nü sür­dü­re­bi­li­yor ne de mo­dern top­lu­mun ge­re­ği olan dev­let hu­ku­ku tam ola­rak ha­ya­ta ge­çe­bi­li­yor. Bu, deh­şet ve­ri­ci bir so­nuç.
 
Si­zin böl­ge­de biz­zat göz­lem­ler­de bu­lun­du­ğu­nu­zu bi­li­yo­ruz. Teo­rik ola­rak tö­re den­di­ğin­de zi­hin­ler­de olu­şan şey­le aca­ba ora­da kar­şı­laş­tı­ğı­nız ya­pı ne ka­dar ör­tü­şü­yor?
Ben Mar­din ola­yın­dan bir­kaç haf­ta ön­ce böl­ge­dey­dim. Mar­din, Si­irt, Bat­man ve Di­yar­ba­kır’da bir et­nog­ra­fik ça­lış­ma yap­tım. Bu­ra­da ge­le­nek­sel ya­şa­mın, ce­ma­at top­lum­sal­lı­ğı­nın ak­tör­le­ri­nin, ya­ni tö­re hu­ku­ku­nu ha­ya­ta ge­çi­re­cek un­sur­la­rın ala­bil­di­ği­ne tas­fi­ye edil­miş ol­du­ğu­nu gör­düm. Böl­ge­de si­ya­si bir ça­tış­ma or­ta­mı var. O alış­tı­ğı­mız aşi­ret ya­pı­sı ya­vaş ya­vaş kı­rı­lı­yor, ama ta­ma­men de yok ol­ma­mış. Es­ki­den aşi­ret kav­ga­la­rı­nı, kan da­va­la­rı­nı, ge­le­nek­sel ya­şam içe­ri­sin­de ara­bu­lu­cu­luk ya­pa­rak, ta­raf­la­rı ya­tış­tı­ra­rak çö­zen di­nî ön­der­ler, şeyh­ler var­dı. Şim­di bun­la­rın da ini­si­ya­ti­fi, et­ki­si azal­mış. Bu et­ki­nin azal­ma­sı­nın iyi ya da kö­tü ol­du­ğu­nu söy­le­mi­yo­rum. Ama es­ki­den bu tür aşi­ret­ler ara­sı kav­ga­lar­da, so­ru­nu çöz­me­ye ça­lı­şan ak­tör­ler di­nî oto­ri­te içe­ri­sin­den çı­kı­yor­du. Mo­dern­leş­me, ge­le­nek­sel kri­ter­le­ri ve ge­le­nek­sel ya­şa­mın ön­de ge­len ak­tör­le­ri­ni bir şe­kil­de tas­fi­ye et­me sü­re­cin­de; ama ta­ma­men or­ta­dan kal­dır­mış da de­ğil. Öy­le olun­ca in­san­lar, iki ara­da bir de­re­de kal­mış­lık içe­ri­sin­de, bir ai­le kav­ga­sı, üs­te­lik de Mar­din ola­yın­da­ki gi­bi çok ya­kın ak­ra­ba iki ai­le gru­bu ara­sın­da bir ça­tış­ma söz ko­nu­su ol­du­ğun­da, ken­di­le­ri­ne öz­gü ye­ni bir ku­ral or­ta­ya ko­yu­yor­lar: “Ya­şa­mak is­ti­yo­rum; bu­nun için kan­lım olan sü­la­le­yi, gru­bu top­ye­kun yok et­mem ge­re­ki­yor.” Ya­ni be­şik­te­ki ço­cu­ğa ka­dar öl­dü­rüp, so­yu­nu ku­rut­mak… Sal­dır­gan­la­rın söy­le­dik­le­ri de tam ola­rak bu. Es­ki­den kan da­va­sı­nın ya da aşi­ret içi ça­tış­ma­la­rın bir şe­kil­de ken­di­ne gö­re bir ra­co­nu, bir de­ğer­ler sis­te­mi var­dı. Ama şim­di ha­ya­tı­nı sür­dür­me ve bu an­lam­da da kan da­va­sı­nı bir an ön­ce son­lan­dır­ma ar­zu­su böy­le top­ye­kun bir im­ha­yı, soy ku­rut­ma an­la­yı­şı­nı öne çı­kar­mış gö­rü­nü­yor.
 
Bil­di­ği­niz gi­bi tö­re, gün­de­mi­mi­ze hep ci­na­yet ve na­mus gi­bi bir­ta­kım baş­ka kav­ram­lar­la bir­lik­te gi­ri­yor. Böl­ge­de­ki tüm asa­yiş olay­la­rı­na, ye­te­rin­ce ir­de­len­me­den, öcü­leş­ti­ril­miş bir tö­re kav­ra­mı ya­pış­tı­rı­lı­yor ge­rek med­ya­da ge­rek en­te­lek­tü­el­ler ara­sın­da. Bu yak­la­şı­mı na­sıl de­ğer­len­di­ri­yor­su­nuz?
Bu, as­lın­da sos­yo­lo­jik ol­mak­tan uzak, mo­der­nist bir yak­la­şım. Bu mo­dern yak­la­şım, me­se­le­ye ide­olo­jik ba­kı­yor. Hep ken­di için­de bu­lun­du­ğu­muz top­lum­sal ik­li­min di­na­mik­le­ri üze­rin­den bam­baş­ka bir top­lum­sal ik­li­me iliş­kin hü­küm­ler ve­ri­yo­ruz, onu yar­gı­lı­yo­ruz. Ce­ma­at top­lum­sal­lı­ğı­nın aşı­la­ma­dı­ğı, bi­rey­sel­leş­me­nin or­ta­ya çık­ma­dı­ğı, mes­le­kî çe­şit­li­li­ğin ken­di­si­ni gös­ter­me­di­ği, eği­ti­min sa­de­ce oku­ma-yaz­ma ol­mak­tan öte­ye ge­çe­me­di­ği bir or­tam­da tö­re­yi yok ede­mez­si­niz, ge­le­ne­ğin et­ki­si­ni or­ta­dan kal­dı­ra­maz­sı­nız. Mo­dern­leş­me neş­te­ri­ni ge­le­ne­ğe vu­ru­yor­su­nuz ama ge­le­ne­ği ora­dan ko­pa­rıp ala­mı­yor­su­nuz. Ya­ni ge­le­nek hâ­lâ be­den­den kop­ma­mış, fa­kat ka­nı­yor bir yan­dan da. Bu du­rum­da bun­la­ra is­te­di­ği­niz ka­dar “tö­re­niz bat­sın” di­ye­bi­lir­si­niz, la­net oku­ya­bi­lir­si­niz; ama so­nuç­ta sa­de­ce ken­di ru­hu­nu­zu tat­min eder­si­niz. Ne­ti­ce­de bu sos­yo­lo­jik bir ba­kış ol­maz. Ne ya­zık ki Tür­ki­ye’nin her ta­ra­fın­da mo­dern­leş­me sü­re­ci ben­zer şe­kil­de san­cı­lı bir sü­reç ola­rak ce­re­yan et­ti. Bu ta­bi­i sa­de­ce sos­yo-eko­no­mik dü­zey­de ger­çek­leş­me­di. Si­ya­set de Cum­hu­ri­yet dö­ne­min­de bu mo­dern­leş­me sü­re­ci­nin çok önem­li bir be­lir­le­ye­ni ola­rak işin için­de hep yer al­dı ve so­ru­nu da­ha da kat­mer­li ha­le ge­tir­di. İş­te bu son ya­şa­nan­lar, bi­zim dü­şe kal­ka mo­dern­leş­me­mi­zin Gü­ney­do­ğu’da kar­şı­mı­za çı­kan bir ör­ne­ği.
 
Pe­ki, me­se­le­ye da­ir ön­gö­rü­nüz var mı? Bu so­run da­ha da bü­yü­ye­rek önü­müz­de­ki dö­nem­de çok da­ha cid­di bir şe­kil­de kar­şı­mı­za çı­ka­bi­lir mi?
Evet, öy­le bir te­dir­gin­li­ğim var. Çün­kü ka­mu­oyun­da da vic­dan mu­ha­se­be­si ya­pıl­mı­yor. Bu yüz­den Mar­din’de­ki olay, ar­tık kan da­va­sın­dan muz­da­rip ol­mak is­te­me­yen ben­ze­ri grup­lar açı­sın­dan em­sal bi­le teş­kil ede­bi­lir. Biz med­ya­da bu­nun ne ka­dar kö­tü, ne ka­dar yan­lış bir şey ol­du­ğu­nu iş­li­yo­ruz. Ama so­nuç­ta aşi­ret ya­pı­sı­nın, bö­lüm­len­miş soy ya­pı­sı­nın hâ­kim ol­du­ğu, ce­ma­at top­lum­sal­lı­ğı­nın ha­ya­tın akı­şı­nı be­lir­le­di­ği bir yer­de bi­zim söy­le­dik­le­ri­miz pek de bir an­lam ifa­de et­mez. Söz­le­ri­miz ha­va­da uçar, kay­bo­lur. Do­la­yı­sıy­la kı­sa va­de­de em­sal ol­ma teh­li­ke­si mev­cut. Bu­na kar­şı alı­na­bi­le­cek ön­lem­le­re ge­lin­ce, dev­let si­lah­lan­ma­yı da­ha et­kin kon­trol ede­bi­lir ve böl­ge­nin kül­tü­rel ya­pı­sı­nı, top­lum­sal do­ku­yu iyi bi­len sos­yal bi­lim­ci­ler yo­ğun bir bi­çim­de fa­ali­yet gös­te­re­bi­lir.

Paylaş Tavsiye Et