Sermayenin ve sermaye hareketlerinin ön plana çıktığı son 30 yılda şehirler ve şehir ekonomilerinin yapısı önemli değişikliklere uğradı. Bu değişikliklerin başında küresel şehirlerin kendi bölgelerinden kopması ve giderek daha büyük bir alanın çevreselleşmesi geliyor. Dolayısıyla, önceden Londra ve İstanbul kendi çevresiyle daha fazla irtibatlıyken, şimdilerde Londra ve İstanbul’un birbirleriyle yakınlaştığına ama aynı ölçüde Londra’nın ve İstanbul’un kendi çevrelerinden koptuğuna şahit oluyoruz. PwC isimli danışmanlık şirketi tarafından yapılan ve başlıca dünya şehirlerinin satın alma gücüne göre ekonomik büyüklüklerinin sıralandığı yeni bir çalışma bu tezi destekliyor. Ekonomik olarak dünyanın en büyük ilk 50 şehri arasında Tokyo, New York, Londra, Paris, Madrid gibi küresel şehirler ile Mexico City, Buenos Aires, Sao Paulo, Seul, Rio de Janeiro, Şanghay, İstanbul, Bombay, Pekin, Kahire, Cakarta gibi çevre ülkelerin küreselleşmiş şehirleri bir arada bulunuyor ve bu şehirler gelişmiş ülkelerdeki pek çok eski ve önemli şehri ekonomik olarak geride bırakıyor. İstanbul, Mexico City, Buenos Aires, Sao Paulo gibi şehirlerin kendi ülkelerindeki diğer şehirlerle olan ekonomik refah farkı da hızla yükseliyor.
Tavsiye Et
Türkiye bu sefer Rusya’nın sıcak denizlere inmesini engelleyemedi. Zira 15 yıldır görüşülmekte olan Rus petrollerinin Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden dünyaya açılmasını sağlayacak petrol boru hattının yapılması için düğmeye basıldı. Atina’da bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Bulgaristan Başbakanı Sergey Stanişev ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı anlaşmasını imzaladı. Rus Nezavisimaya gazetesi bu anlaşmanın imzalanacağını “Rusya Petrolünü Türkiye’yi By-Pass Ederek Satacak” başlıklı bir haberle duyurdu. Boğazları ve Bakü-Ceyhan hattını devre dışı bırakacak olan ve 2009 yılında bitirilmesi planlanan Burgaz-Dedeağaç hattından yılda 35-40 milyon ton Rus petrolünün taşınması bekleniyor.
Tavsiye Et
1972 yılında millileştirilen Irak petrolleri, Bakanlar Kurulu’ndan geçen ve Meclis’te onaylanmayı bekleyen yeni Petrol Yasası’yla Batılı petrol şirketlerinin kullanımına açılıyor. Irak’ın işgal sebebini açıkça ortaya koyan bu yasaya göre Irak petrollerinden elde edilen kârın %75’i 30 yıl boyunca Batılı petrol şirketlerinin (özellikle Amerikan ve İngiliz şirketlerinin) olacak. Geri kalan %25 ise halkın demografik dağılımına göre paylaştırılacak. İşgalin bedelini Irak’a ödetmek isteyen ABD bu yasayla hedefine ulaşmış olacak. Bu yasa, ekonomisinin %95’i petrole bağımlı olan Irak’ın yıkımı anlamına da geliyor. Diğer taraftan Saddam döneminde yaptığı anlaşmaları işgalle birlikte geçersiz hale gelen Rusya, yeni petrol yasasından tedirgin ve Rus şirketlerinin de Irak petrollerinden pay almasını istiyor. Görülen o ki enerji kaynaklarına sahip ülkeler büyük devletlerin mücadele sahası olmaya devam edecek.
Tavsiye Et
Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilen 22 Mart Dünya Su Günü’nde bu yıl “Su Kıtlığı ile Mücadele” başlıklı toplantılar tertip edildi. BM, küresel ısınma ve bilinçsiz su tüketimi sonucunda ortaya çıkan su kıtlığı problemi sebebiyle bu girişimi başlatmıştı. Bugün dünyada her üç kişiden biri su sıkıntısı çekiyor. BM’nin 2006 sonunda yayımladığı “Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi” raporuna göre, 2050 yılına gelindiğinde nüfusun 9,3 milyara ulaştığı dünyada, iklim değişiklikleri yüzünden 60 ülkede toplam 7 milyar insan su kıtlığıyla karşı karşıya kalacak. Bilinçsiz su tüketiminin devam etmesi ve küresel ısınmaya karşı gerekli önlemlerin alınmaması dünya kamuoyunun hâlâ bu tehlikenin farkında olmadığını gösteriyor. Raporun, hem toplumsal hem de devletler bazında gerekli önlemler alınmazsa gelecekte su kaynakları için büyük savaşlar yaşanabileceği uyarısı muhtemel tehlikenin boyutlarını ortaya koyuyor.
Tavsiye Et
Nüfusunun önemli bir kesiminin yoksulluk ve işsizlikle savaştığı Türkiye, Forbes dergisi tarafından hazırlanan “Dünyanın dolar milyarderleri” listesine bu yıl 6 isim daha sokmayı başardı. Böylece Türkiyeli dolar milyarderlerinin sayısı 25’e ulaşırken, Türkiye dünyada en fazla milyarderi olan ülkeler arasında 6. sıraya yükseldi. 2007’de dünyadaki dolar milyarderlerinin sayısı 946’ya çıktı. Bunların 178’ini “en zenginler kulübü”ne yeni katılanlar oluşturuyor. Yeni milyarderlerin çoğunun gelişmekte olan ülkelerden, özellikle de Rusya ve Asya’dan çıkması dikkat çekiyor. Ancak listedeki ilk beş ülke değişmedi. En çok milyarder 415 kişi ile ABD’de bulunuyor ve ABD’nin bu tahtının daha uzun süre sarsılması mümkün görünmüyor. 2. sıradaki Almanya’nın 55, 3. sıradaki Rusya’nın 52, 4. sıradaki Hindistan’ın 36, 5. sıradaki İngiltere’nin 29 milyarderi bulunuyor. ABD ve Çin’in ardından dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip olan Japonya ise 24 milyarderle Türkiye’nin ardından 7. sırada yer alıyor.
Tavsiye Et
Vergi iadesinin kaldırılmasını ve yerine asgari geçim indiriminin getirilmesini öngören kanun tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi. Böylece çalışanlar için büyük bir zorluk olan fiş toplama ve vergi iade formu doldurma tarihe karışıyor. Çalışanlar 2007 yılında fiş toplamayacak, geçim indirimi Ocak 2008’den itibaren ücretlilere yansıtılacak. Öte yandan Maliye Bakanlığı, bu uygulamanın alışverişlerde fiş alınmasını azaltmaması için yeni tedbirler alıyor. Fiş toplayanlara bilgisayar kampanyasından sonra, fiş almayanlara ceza öngören kanun maddesine işlerlik kazandırılıyor. Buna göre, fiş/fatura vermeyen iş yerlerinin yanı sıra alışverişlerinde bu belgeleri almayan vatandaşlara da 28,7 YTL ceza kesilecek.
Tavsiye Et
Uzun vadeli büyümeyi belirleyen en önemli etmenlerin başında teknoloji ve yeniliklere yapılan yatırımların geldiği iktisatçıların hemen tamamı tarafından kabul görmektedir. Hal böyleyken, ülkelerin AR-GE yatırımlarına verdiği önem de giderek artıyor. Türkiye bunun önemini biraz geç kavrayan ülkeler arasında yer alsa da, son dönemlerde yeniliklere yapılan yatırımların arttığı dikkat çekiyor. Yenilik ve teknolojiye yapılan yatırımların bir göstergesi sayılabilecek patent başvurularında son 10 yılda yaklaşık 6 katlık bir artış meydana gelmiş durumda. 1996 yılında sadece 1.091 olan patent başvuruları 2006’da 7.621’e ulaştı. Ancak bu artışa rağmen Türkiye hâlâ birçok ülkenin oldukça gerisinde bulunuyor. Zira 2007’de ABD’de 332 binin, Çin’de ise 210 binin üzerinde patent başvurusu yapıldı.
Tavsiye Et
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) işletmelerdeki atıl kapasitenin ekonomiye kazandırılması amacıyla yeni bir proje başlattı. Proje çerçevesinde Türkiye genelinde üye işletmelerdeki makine envanteri ile atıl kapasite oranının belirlenmesi ve işletmelerin tam kapasiteyle çalışamadıkları dönemlerde makine parkurunun, belirli şartlar altında, diğer işletmelerin kullanımına açılması hedefleniyor. MÜSİAD Sektör Kurulları Başkanı Mehmet Akif Özyurt, reel sektörde tezgah ve makinelerin %40-%50 gibi çok düşük kapasitelerde çalıştığını belirterek, “yılda 16 milyar dolar ithalat yapılan makine sektörünün verdiği 10 milyar dolarlık dış ticaret açığının, 31,3 milyar dolarlık cari açığın üçte birini oluşturduğu”na dikkat çekiyor.
Tavsiye Et