Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (November 2008) > Dünya Siyaset > Hayalden gerçeğe Türkiye’nin Güvenlik Konseyi üyeliği
Dünya Siyaset
Hayalden gerçeğe Türkiye’nin Güvenlik Konseyi üyeliği
Ebru Afat
TÜRK dış si­ya­se­ti, son yıl­lar­da ser­gi­le­di­ği et­ki­li ve ener­jik per­for­man­sın se­me­re­si­ni al­ma­ya baş­la­mış gö­rü­nü­yor. Tür­ki­ye’nin 17 Ekim’de, 2009-2010 dö­ne­mi için Bir­leş­miş Mil­let­ler Gü­ven­lik Kon­se­yi (BMGK) ge­çi­ci üye­li­ği­ne se­çil­me­si bu­nun son ör­ne­ği. Ge­nel Ku­rul’da ya­pı­lan se­çim­ler­de Tür­ki­ye, BM üye­si 192 ül­ke­den 151’inin oyu­nu ala­rak ra­kip­le­ri İz­lan­da ve Avus­tur­ya’ya fark at­tı. 133 oy alan Avus­tur­ya, Tür­ki­ye’nin ar­dın­dan Ba­tı Av­ru­pa ve Di­ğer Dev­let­ler Gru­bu kon­ten­ja­nın­dan Kon­sey’in bir di­ğer ge­çi­ci üye­si ol­ma­ya hak ka­zan­dı. Ya­şa­nan kü­re­sel eko­no­mik kriz­den bü­yük dar­be alan İz­lan­da ise 87 oy­da ka­la­rak ya­rı­şı kay­bet­ti.
Tür­ki­ye, Ocak 2009’da baş­la­ya­cak üye­li­ği sa­ye­sin­de Gü­ven­lik Kon­se­yi’nde tez­le­ri­ni doğ­ru­dan an­la­ta­bi­le­cek. Gü­ven­lik Kon­se­yi ve Ge­nel Ku­rul, 2. Dün­ya Sa­va­şı’nın ar­dın­dan oluş­tu­ru­lan ulus­la­ra­ra­sı sis­te­min te­mel ku­rum­la­rın­dan bi­ri olan BM’nin iki önem­li or­ga­nı. BM üye­si bü­tün ül­ke­le­rin yer al­dı­ğı Ge­nel Ku­rul sa­de­ce tav­si­ye ka­ra­rı ala­bi­lir­ken, 15 üye­si bu­lu­nan Gü­ven­lik Kon­se­yi’nin ka­rar ve yap­tı­rım­la­rı bağ­la­yı­cı ni­te­lik­te. ABD, Rus­ya, Çin, İn­gil­te­re ve Fran­sa, Kon­sey’in ve­to hak­kı­na sa­hip 5 dai­mi üye­si. Ge­çi­ci 10 üye ise, 192 üye­nin üç­te iki­si­nin oyuy­la (128) iki yıl­lı­ğı­na se­çi­li­yor. Kon­sey ka­rar­la­rı 9 üye­nin oyuy­la (5 dai­mi ve 4 ge­çi­ci üye) alı­na­bi­li­yor.
 
Gü­ven­lik Kon­se­yi Yo­lu Zor­lu­dur
BMGK üye­li­ği ko­nu­su, Türk dip­lo­ma­si­si için mut­la­ka aşıl­ma­sı ge­re­ken psi­ko­lo­jik bir eşik­ti. Tür­ki­ye 1951-52, 1954-55 ve 1961 yıl­la­rın­da (Po­lon­ya ile bi­rer yıl pay­la­şıl­mak su­re­tiy­le) BMGK ge­çi­ci üye­li­ği yap­mış­tı. An­cak 1963’te Kıb­rıs’ta ya­şa­nan kan­lı olay­lar­dan son­ra ada­ya BM Ba­rış Gü­cü gön­de­ril­me­si ile bir­lik­te Tür­ki­ye ve Yu­na­nis­tan’a BM’de si­ya­si am­bar­go kon­du. Tür­ki­ye’nin 1974 Kıb­rıs Ba­rış Ha­re­ka­tı ile de bu am­bar­go tam an­la­mıy­la ke­mik­leş­ti. Bu du­rum 1999’da An­ka­ra ile Ati­na’nın ya­kın­laş­ma­sı ve Tür­ki­ye’nin Hel­sin­ki Zir­ve­si’nde AB aday ül­ke­si ilan edil­me­si­nin ar­dın­dan de­ğiş­ti. Dö­ne­min Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı İs­ma­il Cem, Tür­ki­ye’nin BMGK üye­li­ği­ne aday­lı­ğı­nı açık­la­sa da, 17 Ağus­tos dep­re­mi­nin ge­tir­di­ği ma­li yük ne­de­niy­le bu aday­lık ge­ri çe­kil­di.
Ka­sım 2002 se­çim­le­rin­de tek ba­şı­na ik­ti­da­ra ge­len AKP’nin Türk dış po­li­ti­ka­sı­na ge­tir­di­ği açı­lım­lar bağ­la­mın­da bu me­se­le ye­ni­den gün­de­me gel­di. Tür­ki­ye, 21 Tem­muz 2003’te BMGK ge­çi­ci üye­li­ği baş­vu­ru­su­nu ye­ni­le­di. 2003, Türk dış po­li­ti­ka­sın­da dö­nüm nok­ta­sı sa­yı­la­cak ge­liş­me­le­rin ya­şan­dı­ğı bir yıl olduğu gözden kaçırılmamalı. Tür­ki­ye’nin ABD’nin Irak iş­ga­li­ne doğ­ru­dan or­tak ol­ma­sı­na ne­den ola­cak 1 Mart Tez­ke­re­si’nin Mec­lis’te red­de­dil­me­si yü­zün­den ABD ile iliş­ki­ler ne­re­dey­se kop­ma nok­ta­sı­na gel­miş­ti. NA­TO üye­si Tür­ki­ye, stra­te­jik or­ta­ğı ABD’nin bu ka­dar ıs­rar et­ti­ği bir ko­nu­da ilk de­fa “ha­yır” di­yor­du. Di­ğer yan­dan AKP hü­kü­me­ti AB ile iliş­ki­le­ri is­tik­ra­ra ka­vuş­tur­mak için uğ­ra­şır­ken, ABD’nin Or­ta­do­ğu’da izo­le et­me­ye ça­lış­tı­ğı Su­ri­ye ve İran ile iliş­ki­le­ri­ni dü­zelt­me­ye yö­ne­li­yor­du. 2003’te Yu­na­nis­tan’ın 2004-2005 dö­ne­mi için BMGK ge­çi­ci üye­li­ği­ne se­çil­me­si, Tür­ki­ye’nin üye­lik ça­ba­la­rı­nı da­ha da yo­ğun­laş­tır­ma­sı­na yol aç­tı.
AKP hü­kü­me­ti bu zor­lu sü­re­ci, Türk Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı ile uyum için­de ça­lış­ma­sı­nı sağ­la­yan da­nış­man­la­rı­nın ön­der­li­ği sa­ye­sin­de aş­ma­yı ba­şar­dı. Tür­ki­ye’nin stra­te­jik ve ta­ri­hî de­rin­li­ği­ni ha­re­ke­te ge­çir­me­yi he­def­le­yen ve kom­şu­lar­la sı­fır prob­lem, çok bo­yut­lu­luk ve so­run­la­rın çö­zül­me­sin­de ko­lay­laş­tı­rı­cı rol oy­na­ma esas­la­rı­na da­ya­nan dış po­li­ti­ka­sı, BMGK üye­li­ği se­çim­le­ri için de bir ya­tı­rım iş­le­vi gör­dü. ABD ve AB ile iliş­ki­le­ri­ni den­ge­le­me ça­ba­sı, La­tin Ame­ri­ka ve Af­ri­ka gi­bi uzak coğ­raf­ya­la­ra yap­tı­ğı açı­lım­la­rı ve Or­ta­do­ğu ba­rı­şı için sarf et­ti­ği yo­ğun ça­ba, Tür­ki­ye’yi beş yıl için­de sö­zü din­le­nir bir ül­keye dö­nüş­tür­dü. Bu dö­nü­şü­me, ulus­la­ra­ra­sı kon­jonk­tü­rün özel­lik­le Or­ta­do­ğu’da gü­ve­ni­lir bir mer­kez ül­ke­ye duy­du­ğu ih­ti­yaç da ek­le­nin­ce, Tür­ki­ye için BMGK üye­li­ği ha­ya­li ger­çek­lik ka­zan­dı.
Tür­ki­ye’nin Ge­nel Ku­rul’da ala­ca­ğı des­te­ği ar­tır­mak için ba­zı tak­tik­le­re de baş­vu­rul­du. Bu tak­tik­le­rin baş­lı­ca­sı, İs­lam Kon­fe­ran­sı Teş­ki­la­tı (İKT), Arap Bir­li­ği, Af­ri­ka Bir­li­ği, Pa­si­fik Bir­li­ği, Ka­ra­yip Ül­ke­le­ri Bir­li­ği gi­bi ço­ku­lus­lu ku­ru­luş­la­rın top­lu des­te­ği­nin alın­ma­sıy­dı. Ey­lem pla­nı için 50 mil­yon do­lar ay­rıl­dı. 2007’de az ge­liş­miş ve kü­çük ada ül­ke­le­ri­nin kal­kın­ma­sı için ha­zır­la­na­cak pro­je­ler­de kul­la­nıl­mak üze­re 15 mil­yon do­lar­lık bir fon oluş­tu­rul­du. Bu fo­nun 5 mil­yon do­la­rı özel ola­rak Pa­si­fik ada ül­ke­le­ri­ne ay­rıl­dı. Co­ok Ada­la­rı, Mars­hall Ada­la­rı, Tu­va­lu, Sa­mo­a, Fi­ji, Pa­la­u, Mik­ro­nez­ya, Ki­ri­ba­ti, Pa­pu­a Ye­ni Gi­ne, So­lo­mon Ada­la­rı, Va­nua­tu ba­kan­la­rı ve Pa­si­fik Ada­la­rı Fo­ru­mu’na tam üye di­ğer beş ül­ke­nin üst dü­zey yö­ne­ti­ci­le­ri İs­tan­bul’da ağır­lan­dı. Mars­hall ve Co­ok Ada­la­rı ile dip­lo­ma­tik iliş­ki ku­rul­ma­sı ka­rar­laş­tı­rıl­dı.
Af­ri­ka’nın kü­çük ül­ke­le­rin­den Se­ne­gal Cum­hur­baş­ka­nı Ab­do­ula­ye Wa­de 18-20 Şu­bat ta­rih­le­rin­de Tür­ki­ye’ye gel­di. Se­ne­gal’in sa­rı-kır­mı­zı-ye­şil bay­ra­ğı­nın, “PKK renk­le­ri”yle ay­nı ol­ma­sı An­ka­ra po­li­si­ni he­ye­can­lan­dır­dı. Cum­hur­baş­ka­nı Ab­dul­lah Gül, 13-14 Mart’ta Se­ne­gal’in baş­ken­ti Da­kar’ın ev sa­hip­li­ği yap­tı­ğı İKT 11. Ola­ğan Zir­ve­si’ne ka­tıl­dı. Uzak­do­ğu ül­ke­si La­os’un dı­şiş­le­ri ba­ka­nı ve baş­ba­kan yar­dım­cı­sı Thong­lou­ne Si­sou­lith, bu ül­ke ile dip­lo­ma­tik iliş­ki­ler ku­rul­duk­tan 50 yıl son­ra An­ka­ra’ya ge­len ilk üst dü­zey yet­ki­li ol­du. Af­ri­ka ül­ke­le­rin­de on ye­ni bü­yü­kel­çi­lik da­ha açıl­ma­sı ka­rar­laş­tı­rıl­dı. 18-21 Ağus­tos’ta İs­tan­bul’da Tür­ki­ye-Af­ri­ka İş­bir­li­ği Zir­ve­si dü­zen­len­di.
 
Gü­ven­lik Kon­se­yi’nde Tür­ki­ye’yi Ne­ler Bek­li­yor?
17 Ekim’de BMGK için Af­ri­ka böl­ge­sin­den Ugan­da ile La­tin Ame­ri­ka ve Ka­ra­yip­ler böl­ge­sin­den Mek­si­ka da tek aday ola­rak se­çil­di­ler. As­ya kon­ten­ja­nı için ise Ja­pon­ya ve İran ya­rı­şı­yor­du. Ve ipi gö­ğüs­le­yen de, yal­nız­ca 32 oy ala­bi­len İran’a kar­şı 158 oy alan Ja­pon­ya ol­du. ABD ve İs­ra­il’in sa­vaş teh­dit­le­ri­ne ve BM’nin am­bar­go­la­rı­na rağ­men nük­le­er prog­ra­mın­dan vaz­geç­me­yen İran, bu üye­lik­le BM’den aley­hi­ne da­ha sert ka­rar­lar çık­ma­sı­nı en­gel­le­me­yi umu­yor­du. Bü­tün he­sap­la­rı bo­şa çı­kan İran, ye­nil­gi­si­ni Ame­ri­kan pro­pa­gan­da­sı­na bağ­lı­yor. ABD ise so­nu­cu, İran’ın po­li­ti­ka­la­rı­na tüm dün­ya­nın kar­şı çık­ma­sı­nın gös­ter­ge­si şek­lin­de yo­rum­lu­yor.
İran’ın nük­le­er fa­ali­yet­le­ri me­se­le­si, Tür­ki­ye’nin BMGK ge­çi­ci üye­li­ği sı­ra­sın­da ba­şı­nı epey ağ­rı­ta­bi­lir. Bu aşa­ma­da, ge­nel bek­len­ti Tür­ki­ye’nin ABD ile İran ara­sın­da or­ta yol iz­le­me­si ve ba­rış­çı yön­tem­le­ri öne çı­kar­ma­sı yö­nün­de. Dar­fur böl­ge­sin­de soy­kı­rım yap­mak­la suç­la­nan Su­dan’a uy­gu­la­na­cak yap­tı­rım­lar ko­nu­sun­da da Tür­ki­ye zor du­rum­da ka­la­bi­lir. Ulus­la­ra­ra­sı Ce­za Mah­ke­me­si’nde hak­kın­da da­va açı­lan Su­dan Cum­hur­baş­ka­nı Ömer el-Be­şir, geç­ti­ği­miz Ağus­tos’ta Tür­ki­ye’yi zi­ya­ret et­mişm ve iki ül­ke ara­sın­da­ki eko­no­mik iş­bir­li­ği­nin ar­tı­rıl­ma­sı­na ka­rar ve­ril­miş­ti. Ba­zı kriz­ler­de hiç is­te­me­di­ği hal­de ta­raf ol­mak zo­run­da ka­la­bi­le­cek ol­sa bi­le Türk dip­lo­ma­si­si, üst­len­di­ği bu so­rum­lu­lu­ğu avan­ta­ja çe­vi­re­bi­le­cek dip­lo­ma­tik tec­rü­be ve ye­te­ne­ğe sa­hip. Tür­ki­ye, ulus­la­ra­ra­sı kriz­ler kar­şı­sın­da ta­kın­dı­ğı ce­sur ve il­ke­li tav­rı, et­nik ger­gin­lik­ten si­vil si­ya­se­tin ki­lit­le­me­si­ne ka­dar ulu­sal alan­da ya­şa­dı­ğı so­run­la­ra da uy­gu­la­ya­bil­di­ği nok­ta­da tam an­la­mıy­la kü­re­sel bir güç ha­li­ne ge­le­bi­lir.

Paylaş Tavsiye Et