İstanbul geçtiğimiz aylarda tanıştığı sürrealist ressam Joan Míro’dan sonra bu kez sürrealizmi hayat tarzında da içselleştirmiş bir çılgın dehaya, Salvador Dalí’ye ev sahipliği yapıyor. Sakıp Sabancı Müzesi, Akbank’ın sponsorluğunda ve Gala-Salvador Dalí Vakfı’nın işbirliğiyle, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Salvador Dalí’nin eserlerini 20 Eylül 2008-20 Ocak 2009 tarihleri arasında ziyarete açıyor. Dalí’nin kapsamlı bir retrospektifi niteliğini taşıyan sergide yağlıboya tablolar, çizimler ve grafiklerden oluşan 270 eserin yanı sıra, el yazmaları, fotoğraflar ve çeşitli dökümanlar da yer alıyor.
İspanyol ressam ve özgün baskı sanatçısı Salvador Dalí (11 Mayıs 1904-23 Ocak 1989), 1910’ların ortalarında rasyonalizmi yadsıyan bir karşı-sanat anlayışı doğrultusunda ortaya çıkan sürrealizm akımının en önde gelen temsilcilerinden. Madrid Güzel Sanatlar Okulu’nda eğitim gördüğü sıralarda metafizik resmin öncülerinden Chirico ve Carra’nın etkisi altında kalan Dalí, ön-Raffaellocuların ayrıntılı gerçekçiliğine ve Ernest Meissonier gibi 19. yüzyıl ressamlarının yapıtlarına da derin bir ilgi duydu. Şair Federico García Lorca ve sinema yönetmeni Luis Bunuel ile bu sıralarda arkadaş oldu. 1928’de Paris’e gitti ve Picasso ve Míro ile tanıştı. Ertesi yıl Goemans Galerisi’nde yapıtlarını sergiledi ve sürrealizm akımına katıldı. Dalí, Bunuel ile 1928’de Un chien andalou (Endülüs Köpeği), 1930’da da L’Âge d’or’ (Altın Çağ) filmlerini çevirdi. II. Dünya Savaşı nedeniyle 1940’ta birçok Avrupalı sanatçı gibi ABD’ye gitti, 1941’de New York kentindeki Modern Sanat Müzesi’nde bir retrospektif sergi açtı. Aynı yıl Salvador Dalí’nin Gizli Yaşamı adlı otobiyografisini kaleme aldı.
Aydınlatılmış Hazlar (1929), Belleğin Israrı (1931), Delfli Vermeer’in Bir Masa Olarak Kullanılabilen Hayaleti (1934), Yanan Zürafa (1936) ve İç Savaş Sezgisi (1936), Dalí’nin “veristik sürrealizm” olarak da anılan bir eğilim içinde birbiriyle ilişkisiz düşsel imgeleri gerçekçi bir yaklaşımla ve otomatizm yöntemini kullanarak bir araya getirdiği önemli ve en bilinen yapıtları. Dalí 1937’deki İtalya gezisinde Raffaello ile İtalyan barok ressamların etkisi altına girdi ve kendine özgü bir çağdaş klasikçilik arayışına yöneldi. 1939’da André Breton tarafından sürrealistler grubundan çıkartılan Dalí, II. Dünya Savaşı sonrasında mistik bir anlayışa yönelmekle birlikte, sürrealist öğelerden bütünüyle uzaklaşmadı. Son Yemek (1955), Diriliş (1961) ve Dalí’ye Bakan Gala (1965) ise ressamın geç dönem yapıtlarından en bilinenleri.
Salvador Dalí’yi, ilk kez İstanbullularla buluşturacak olan “İstanbul’da Bir Sürrealist” başlıklı serginin küratörlüğünü Montse Aguer Teixidor üstleniyor. (Tel: 0 212 277 22 00)
Tavsiye Et
Vecd hali özellikle mistik, ezoterik ve tasavvufi çalışmalarda deneyimlenmesi amaç edinilen bir tür trans halidir. Kendinden geçme, kendini kaybetme, coşma hali olarak tanımlanabilecek vecd hali, sanat yapma yetisi ve sanatsal coşkunluk ile kimi zaman doğrudan kesişir. Eylül ayında Akbank Kültür Sanat Merkezi, Banu Cennetoğlu, Seza Paker ve Nasan Tur’un işlerinden oluşan Vecd Halleri isimli karma bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Ali Akay ve Levent Çalıkoğlu’nun küratörlüğünde hazırlanan sergi, 5 Eylül’de Akbank Sanat Beyoğlu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Sanat ve vecd halini özdeşleştiren küratörler, serginin anlam dünyasını şöyle açıklıyor: “Doğaya, insana, bitkilere veya hayvanlara bakıldığında görünür veya görünmez imajlardan, içerilen ve dışlananlardan, duyulur veya duyulmaz sesler ve hareketlerden oluşan transandantal bir ilişkiyi insanın deneyimiyle birleştiren hareketin, eylemin oluşturduğu vecd, sanatın eserleşen parçalarının karşısında duyulan ile anlaşılan ilişkisinin oluştuğu anda kendisini gösterir, hissettirir. Bu sanat tarihinin içindeki hoş, güzel ve yüce ile alakalıdır.
Vecd halleri verili olan deneylerin dışında işlemektedir; bilginin dışına çıkarak ‘bilgisizliğin’ yolunda bir iç bir deney oluşmakta ve insanı anlık dışındaki bir duygu haline doğru çekerek vecde doğru sürüklemektedir Sistematik bir düşüncenin dışına doğru taşınan vecd halleri sanatçıların klişelerden çıkmak için yaratıya girebildiği an’a tekabül etmektedir. Buna göre ‘bilgi dışılık vecd halini oluşturur.’ Günümüzdeki yaşamda her türlü göçmenlik deneyi, sanatsal ve sembolik deneyin müzakereleri, dinsel ritüeller, vecd hallerinin aşamalarında kendilerini görünür kılmaktadır.”
Hegel’den Georges Bataille’a uzanan bir felsefi düşünce biçiminin sanatla ifadesine tanık olacağınız sergi, 19 Ekim’e kadar ziyarete açık kalacak. (Tel: 0212 252 35 00)
Tavsiye Et
Dünyada savaşlar ve yıkımların getirdiği acılar ve küreselleşen açlıkla boğuştuğumuz bir senenin sonunda Ramazan, 11 ayın sultanı, yine kendine has manevi iklimiyle yaralı ruhlarımızı sarmaya geldi. Ramazan’ın şahsı manevisi, uzun ve bir o kadar sıcak günlerde oruç tutacak olmanın telaşının şimdiden sarmaladığı bizlerin yüzüne rahmet ve bereketiyle adeta gülümsüyor. Dünyevi olana tabiri caizse “haddini bildiren” ve insan denen “ayakları yerde” varlığın yüzünü ukbâya döndüren Ramazan, iftarıyla, sahuruyla, mahyalarıyla, kandilleriyle yine kapımızda.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., bu Ramazan ayında da İstanbulluları, ayın anlam ve önemine dair düzenlenen etkinliklerde buluşturuyor. 31 Ağustos-2 Ekim 2008 tarihleri arasında Kandiller Yanarken ana başlığı altında hazırlanan “Uluslararası İstanbul Ramazan Etkinlikleri” bu yıl üç ana mekânda gerçekleştirilecek. Ramazan Bayramı’nı da kapsayacak şekilde 33 gün süreyle Eyüp Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi, Cevizlibağ Topkapı Kültür Parkı ve Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde yapılacak programlara yurtdışından ve Türkiye’den önemli sanatçılar katılacak. 31 Ağustos Pazar akşamı Topkapı Kültür Park’ta düzenlenecek Ahmet Özhan konseriyle start alacak olan etkinlikler, Ramazan Bayramı’nın 3. günü akşamına kadar devam edecek. Etkinliklerde Türk sanatçıların yanı sıra BEZAD Halk Dansları Topluluğu, Bosna Bedem İlahi Grubu ve Endonezya’nın etnik müzikleriyle tanınan Grup Debu gibi uluslararası sesler de yer alacak. Dünyaca ünlü Mısırlı hafız Dr. Ahmet Naina bu yılki etkinliklerde Kur’an ziyafeti verecek. Ramazan etkinliklerinde Türk Sanat ve Tasavvuf Müziği’nin seçkin eserlerinin yer alacağı fasıllar düzenlenecek. Etkinlikler çerçevesinde, ünlü sanatçıların konserleri, anma programları, Kadir Gecesi özel programları, sema gösterileri, tiyatrolar, eski İstanbul davulcuları, temaşa sanatları, mehter konserleri, şişme karakterler, Karagöz-Hacivat, hediyeli yarışmalar ve birbirinden renkli gösteriler sunulacak.
Tavsiye Et