Ekonomide Gündem
“Şimdi hepimiz Keynesyeniz”
Neo-klasik iktisadın babalarından Milton Friedman’a bağlamından saptırılarak atfedilen bu söz, şimdilerde finansal kriz ve sonrasında gelen durgunluk ortamından çıkmaya çalışan Amerika’da dillerden düşmüyor. Nitekim yeni ABD Başkanı Barack Obama’nın 500 milyar dolarlık krizden çıkış planı Keynesyen saiklerle kamu yatırımlarıyla ekonominin canlandırılmasına dayanıyor. Buna göre, alt yapı yatırımlarına öncelik verilerek yeni yollar ve köprüler inşa edilecek. Ayrıca ülkenin eğitim sistemine destek sağlanacak ve alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi teşvik edilecek. Obama yönetimi hazırladıkları planın 3 milyon yeni iş yaratacağını ve durgunluktan çıkışı sağlayacağını savunuyor. Fakat planla gelen kamu harcamalarındaki artışın hâlihazırdaki 1 trilyon dolarlık bütçe açığını daha da arttırması ve uzun vadede istikrarsızlığa yol açması kaçınılmaz görünüyor. Öte yandan iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamaya dikkat çeken ABD Merkez Bankası (FED), faiz oranlarını %0-%25 aralığına çekti. FED’in bu kararını değerlendiren Nobelli iktisatçı Paul Krugman, Amerika’nın sıfır faiz politikası ile 90’lı yılların Japonya’sına döndüğünü vurguluyor. Zira Japon ekonomisi 90’lı yıllar boyunca deflasyon ve durgunluk sarmalına girmiş, kamu yatırımları ve sıfır faiz politikası da bu duruma çare olamamıştı.
Tavsiye Et
Finans piyasaları bir devin çöküşüyle çalkalanıyor
Dünya finans piyasaları, Amerikan teknoloji borsası Nasdaq’ın eski başkanı Bernard Madoff’un 50 milyar doları bulan yatırım fonunun batışıyla çalkalanıyor. Nasdaq’daki görevi ve hayır faaliyetleriyle itibar kazanan Madoff, yüksek kâr vaatleriyle dünyanın önde gelen zenginlerinden ve büyük finans kuruluşlarından milyarlarca dolar toplamıştı. Madoff’un fonu, uzun yıllar boyunca yatırımcılarına senelik %10-15 oranında kâr dağıtmasıyla ün kazandı. Bu kadar yüksek oranlarda kâr etmenin nasıl mümkün olduğu kimi çevrelerce sorgulansa da finans piyasalarındaki regülasyon eksikliği ve şahsi itibarı Madoff’a fonlarını denetimden uzak tutabilmesi imkanını verdi. Hal böyleyken Madoff gerçekten kâr etmek yerine oluşturduğu “Ponzi” şeması ile yeni yatırımcılardan topladığı fonları eski yatırımcılarına kâr olarak dağıtmakta ve finans çevrelerince “Amerikan tarzı başarının efsanesi” olarak nitelendirilmekteydi. Fakat yaşanmakta olan küresel finansal kriz, Madoff’un fonuna yeni yatırımları durdurdu ve eski yatırımcıların da paralarını geri istemelerine yol açtı. Böylece Madoff çarkları döndüremez hale geldi ve sahtekârlık yaptığını itiraf ederek iflasını açıkladı.
Tavsiye Et
2009’da dünya ekonomisini zor günler bekliyor
2008 yılında büyük buhrandan bu yana en sıkıntılı dönemini geçiren dünya ekonomisini 2009’da da zor günler bekliyor. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”na göre dünya ekonomisi 2009’da %0,4 küçülebilir. Raporda gelişmiş ülkelerde görülecek %1,5 oranındaki bir küçülmenin gelişmekte olan ülkelerdeki %2,5’luk bir büyümeyle telafi edilemeyeceği ve dünya ekonomisinin genelinde bir küçülme gözlenebileceği vurgulanıyor. Zira krizle birlikte Amerika, Avrupa ve Japonya ekonomilerinin durgunluğa girmesi, bu ekonomilerin gelişmekte olan ülkelerin mallarına talebini azaltıyor ve Çin başta olmak üzere pek çok ülkede büyüme oranlarında büyük düşüşler kaydediliyor. Nitekim kriz öncesi yılda %11 büyüyen Çin ekonomisi, 2009’da ancak %5,5 büyüyebilecek. Dünya ekonomisinin durgunluğa girmesi milyonlarca kişinin işlerini kaybetmesine yol açacak ve dünya genelinde pek çok kimsenin yaşam koşulları kötüleşecek.
Tavsiye Et
Yunan ekonomisindeki ateş sokaklara da sıçradı
Atina’da bir gencin polis kurşunuyla ölmesi ekonomik kriz mağduru Yunanlıları sokaklara döktü. Polisi protesto etmek üzere gençlerin katılımıyla başlayan eylemler, önde gelen işçi sendikalarının greve gitmesiyle hükümet karşıtı gösterilere dönüştü. Sendikalar özelleştirmelerin, vergi artışlarının ve emeklilik reformunun iyice kötüleştirdiği yaşam koşullarının, küresel ekonomik krizin de etkisiyle çekilmez bir hal aldığını belirtiyor. Bu duruma çare olarak da sosyal güvenlik harcamalarında ve maaşlarda artış talep ediyorlar. Sokağa dökülen gençlerin derdi ise gelecek kaygısı ve işsizlik. Zira Yunanistan’da yeni mezun gençler arasındaki işsizlik oranı %21’i buluyor. Hal böyleyken Yunan ekonomisindeki yavaşlama, sosyal güvenlik sisteminin 500 milyar avro tutarındaki borcu ve yüksek cari açık hükümetin elini kolunu bağlıyor.
Tavsiye Et
AB’den krize karşı 200 milyar avroluk önlem paketi
Küresel krizle birlikte Avro Bölgesi’nin durgunluğa girmesi, bölge istihdamında tarihte ilk kez düşüş gerçekleşmesi ve Avro Bölgesi dışındaki AB ülkelerinde de kriz emarelerinin görülmesi Avrupa Komisyonu’nu harekete geçirdi. Komisyon tarafından açıklanan “Ekonomik Toparlanma Planı”na göre Birlik, 2009 yılında krizden çıkış için 200 milyar avro harcayacak. Planla birlikte küçük ve orta ölçekli işletmelere 30 milyar avro destek sağlanırken, otomobil endüstrisine de daha çevreci teknolojiler geliştirmesi için 5 milyar avroluk bir kaynak ayrılıyor. Ayrıca planda verimli enerji kullanımına yönelik çalışmaların ve meslek eğitiminin destekleneceği vurgulanıyor. Krize karşı bir diğer önlem de Avrupa Merkez Bankası’ndan geldi. Banka, faiz oranlarını 1,25 puan geri çekerek %2,5’e indirdi. Durgunluğun Avrupa’da giderek derinleştiğine değinen uzmanlar, faiz indirimlerinin süreceğini belirtiyorlar.
Tavsiye Et
Terör mağduru Hindistan’ın ekonomisi de zor durumda
Terör saldırılarıyla finans merkezi Mumbai kana bulanan Hindistan’da da ekonomi, küresel krizin etkisiyle zor bir dönemden geçiyor. Son beş yılda ortalama %8,5 büyüyen Hindistan ekonomisinin 2008’de ancak %6,8 oranında büyümesi bekleniyor. Uzmanlara göre büyüme oranı 2009’da daha da düşerek %5,5’i bulacak. Nitekim gelişmiş ülkelerdeki durgunluğun etkisiyle ihracatında kayda değer düşüşler görülen Hindistan’da son yılların parlayan yıldızları tekstil ve otomotiv sektörlerinde faaliyet gösteren pek çok firma şimdiden üretimi durdurma kararı aldı. Bu firmaların işlem gördüğü Hindistan borsasında son bir yılda %60 oranında düşüş gerçekleşti. Öte yandan ülkede cari açık GSYH’nin %3,5’ini bulurken bütçe açığı ise GSYH’nin %8,4’üne tekabül ediyor. Hal böyleyken nüfusunun %42’si zaten fakirlik sınırının altında yaşayan Hindistan’ı zor günler bekliyor.
Tavsiye Et
MB, 2009 yılı para ve kur politikasını açıkladı
Merkez Bankası 2009 yılı Para ve Kur Politikası Raporu’nu açıkladı. 2001 yılından itibaren uygulanmaya başlanan enflasyon hedeflemesi rejiminin değerlendirildiği raporda, 2009 yılında uygulanacak para ve kur politikaları da kamuoyu ile paylaşıldı. Hesap verilebilirlik mekanizmasının temel aracı olan Enflasyon Raporu’nun 2009 yılında da üç ayda bir yayınlanmaya devam edileceği; ancak bu raporlarda açıklanan rakamların ara hedef olarak algılanmaması gerektiği ve Para Politikası Kurulu’nun önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde toplanmaya devam edeceği bildirildi. Enflasyon hedeflemesi ile dalgalı kur rejiminin uygulanmaya devam edileceğinin açıklandığı raporda, önümüzdeki dönemde uluslararası piyasalardaki sorunların derinleşmesi halinde, sağlıksız fiyat oluşumlarını engellemek amacıyla ve dalgalı döviz kuru rejimi ile çelişmeyecek şekilde döviz satım ihalelerine başlanabileceği, bankaların döviz ve efektif piyasalarında işlem yapma limitlerinin arttırılabileceği ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarının sınırlı bir miktar daha indirilebileceği açıklandı. Uluslararası koşullara bağlı olarak likidite koşullarının iyileşmesi durumunda ise tam tersi yöndeki politikaların uygulanabileceği bildirildi.
Tavsiye Et
Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede yeni dönem başladı
Maliye Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde hazırlanan, kayıt dışı ekonominin boyutu, nedenleri ve sonuçlarının değerlendirildiği “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı 2008-2010” yayınlandı. Planda, Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyi etkileyen temel unsurlar, geçmiş yıllardaki yüksek enflasyon, nakit ekonomisinin yaygınlığı, verimlilik sorunları, küçük işletmelerin yaygınlığı ve vergi politikasındaki yanlışlıklar olarak belirlendi. Ayrıca kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin, yanlış istatistikî veriler oluşturması neticesinde etkin ve doğru makroekonomik politikalar uygulanamamasına sebep olduğu, kaynakların verimli bir şekilde dağıtılamamasına ve haksız rekabete yol açtığı için kamu maliyesini bozduğu ve toplum üzerine olumsuz etkilerinin olduğu bildirildi. Önümüzdeki dönemde uygulanacak kayıt dışı ekonomiyle mücadele stratejisinin amaçları da, kayıt içi faaliyetleri özendirmek, denetim kapasitesini güçlendirmek ve yaptırımların caydırıcılığını arttırmak, kurumsal ve toplumsal mutabakatı sağlamak ve güçlendirmek olarak belirlendi.
Tavsiye Et
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan KOBİ’lere cansuyu
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olan KOSGEB tarafından, KOBİ’lerin ve imalatçı esnaf-sanatkârın yaşadığı finans ihtiyacının karşılanması amacıyla Sıfır Faizli İstihdam Endeksli Cansuyu Kredisi Desteği Programları başlatıldı. İlk aşamada 350 milyon YTL olarak belirlenen kredi hacminin, gelen yoğun talep neticesinde 551 milyon YTL’ye çıkartıldığı ve başvuruda bulunan ve kredi koşullarını taşıyan 10.999 işletmenin bu krediden yararlanacağı bildirildi. İkinci aşamada, 150 milyon YTL’lik ek bir kredi hacminin daha oluşturulduğu ve bunun da 2. Cansuyu Kredisi Desteği Programı adıyla KOBİ’lere kullandırılacağı açıklandı. Bu şekilde toplam 700 milyon YTL’lik kredi hacmi oluşturulmuş oldu. Kredilerin %20’si Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde, %20’si diğer kalkınma öncelikli bölgelerde kullandırılacak. Teminat sorunu yaşayan işletmeler Kredi Destek Fonu’ndan destek alabilecek ve programlar dâhilinde kullanılacak olan krediler, ilk üç ayı ödemesiz, kalanı aylık eşit taksitler üzerinden toplam 12 ayda geri ödenecek.
Tavsiye Et
MÜSİAD, Tekstil Sektörü Forumu düzenledi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen “Küresel Rekabet Baskısı Altında Türk Tekstil Sektörü’nün Dönüşüm Stratejisi ve Yeni Yol Haritası” konulu forum Bursa’da gerçekleştirildi. Tekstil sektörünün Türkiye ekonomisine en büyük net döviz girdisi, en fazla istihdamı ve en fazla üretim gücünü sağladığına değinerek konuşmasına başlayan MÜSİAD Başkanı Ömer Cihat Vardan, zor günler geçiren sektörün bu sıkıntılı süreçten kurtulması için bir takım önerilerde bulundu. Vardan’ın önerileri arasında gelişmelere bağlı olarak sektörün durumunun devamlı gözden geçirilmesi, girdi maliyetlerini azaltmak için verimlilik artışının sağlanması, ürünlerin değerini arttıracak yenilikçiliğe önem verilmesi ve moda ve marka oluşturma konusunda altyapı çalışmalarına ağırlık verilmesi yer alıyor.
Tavsiye Et
Merkez Bankası faiz oranlarını indirmeye devam ediyor
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, piyasa beklentilerinin de üzerinde bir karar alarak gecelik borçlanma ve borç verme faiz oranlarını 125 baz puan düşürdü. Alınan bu karar sonucunda gecelik borçlanma faiz oranı %15’e, borç verme faiz oranı ise %17,50’ye düşürülmüş oldu. Karara gerekçe olarak, iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın iç ve dış talebi sınırlaması ve emtia fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturması gösterildi. Uluslararası piyasalardaki sıkışıklığın önümüzdeki dönemde de devam edeceği ve enflasyon kaygılarının en azından belli bir süre için dünyanın her yerinde rafa kaldırıldığı göz önüne alındığında, Merkez Bankası’nın bu sıkışıklığın etkisini en aza indirebilmek için faiz indirimlerine devam edeceğini söylemek mümkün görünüyor.
Tavsiye Et
Tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerinin incelendiği Tüketici Eğilim Anketi’nin Kasım 2008 sonuçlarına göre Tüketici Güven Endeksi 68,88 puana geriledi. 2007 yılının aynı döneminde 92,58 puan olan endeks yaklaşık %35 seviyesinde azalmış oldu. Bir önceki aya göre azalma ise %7,22 oldu. Endeksin alt kalemleri incelendiğinde en büyük düşüş %10,41 ile gelecek dönem için iş bulma olanakları kaleminde gerçekleşti. Soru bazında yapılan endekslerde ise en büyük düşüş %10,92 ile mevcut dönem genel ekonomik durum endeksinde oldu. Öte yandan, otomobil ve konut satın alma ile borç kullanma ihtimali endekslerindeki artışlar değerlendirildiğinde, faizlerdeki düşüşlerin tüketicilerin beklentilerini olumlu yönde etkilemeye başladığı ve ev ve araba gibi malların fiyat düşüşlerinin önümüzdeki dönemde yavaşlayacağı düşünülebilir.
Tavsiye Et