Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (April 2008) > Müzik
Müzik
Şarkılarla geçtim aranızdan
Kazım Koyuncu Belgeseli (DVD)
Yönetmen: Ümit Kıvanç
Yapım: Kalan Müzik, 2008
 
“Yü­rü­yor, yal­nız gi­di­yor / Ha­yat so­lu­ğu­nu esir­ge­di on­dan / Kal­bi­ni din­le­di / Gel, de­di ona, dağ, de­niz ve ne­hir / Dü­şün­dü, gi­de­yim / Mut­lu et­me­di bu dün­ya be­ni / Bu­la­cak mı­yım aca­ba bir yer / Hu­zur için­de ya­ta­ca­ğım bir par­ça top­rak? / Git­sem mi aca­ba Pet­ra’ya, ol­sam mı top­ra­ğa yem?”
Özel bir ye­te­ne­ğe sa­hip olan ve ses eği­ti­mi al­ma­dı­ğı hal­de se­si­ni bü­yük bir ba­şa­rıy­la kul­la­nan Ka­zım Ko­yun­cu, akus­tik ye­rel ens­trü­man­lar­la zen­gin­leş­ti­ril­miş rock alt­ya­pı­lı bir şe­hir mü­zi­ği yap­ma is­te­ğiy­le ha­ya­tı bo­yun­ca çok fark­lı tür­ler­de mü­zik­ler­le uğ­raş­tı; ama akı­bet Ka­ra­de­niz mü­zi­ği­nin o coş­ku­lu akı­şı­na ka­pıl­mış bir sa­nat­çıy­dı hiç şüp­he­siz.“Mü­zik yap­ma”yı, kı­lı kırk ya­ra­rak bir­ta­kım al­büm­ler ha­zır­la­mak ve da­ğıt­mak­tan zi­ya­de her tür­lü ak­sak­lı­ğa rağ­men kon­ser­ler ver­mek, in­san­lar­la bir ara­ya gel­mek ola­rak an­la­yan Ko­yun­cu, “ifa­de”den çok “ara­yış” kav­ra­mı­na yas­la­nan bir mü­zik di­li­ni be­nim­se­miş­ti. Do­la­yı­sıy­la da bel­li bir tarz mü­zi­ğin tem­sil­ci­si ol­ma­dı. Şar­kı­lar­la Geç­tim Ara­nız­dan, Ümit Kı­vanç’ın Ka­zım Ko­yun­cu ile “Ko­yun­cu’nun ölü­mün­den son­ra baş­la­yan tut­ku­lu dost­lu­ğu”nun ürü­nü olan 3 sa­at 34 da­ki­ka­lık bir bel­ge­sel film. Bu­nun bir bel­ge­sel film için bir hay­li uzun bir sü­re ol­du­ğu­nu dü­şü­nen­le­re Kı­vanç’ın ce­va­bı şöy­le: “İn­san­la­rın ken­di akıl­la­rı­na es­me­yen hiç­bir şe­ye za­man ve emek har­ca­ma­dı­ğı bir de­vir­de, na­sıl ve ni­çin bu ka­dar uzun bir film? Bir­kaç ce­va­bım var. İl­ki şu: Ka­zım -ma­ale­sef sa­de­ce- 34 yıl ya­şa­dı. Ben­se 52 ya­şın­da­yım. İki­miz­den bir 3,5 sa­at çık­maz mı? İkin­ci­si: 3,5 sa­at­te bu fil­mi iz­le­mek ye­ri­ne ya­pı­la­cak da­ha an­lam­lı iş­ler ne­ler? Evet, kim­se­nin vak­ti yok. Ne­re­ye ye­ti­şi­yor­lar?” Ger­çek­ten de fil­min uzun­lu­ğu sı­kı­cı bir uzun­luk sa­yıl­maz, çün­kü Kı­vanç’ın de­yi­şiy­le bu “bol mü­zik­li, in­san­la­rın de­fa­lar­ca iz­le­mek is­te­ye­ce­ği bir film.” Kur­gu man­tı­ğı açı­sın­dan ba­kıl­dı­ğın­da ise, film ge­nel ola­rak Ko­yun­cu’nun an­la­tı­mı­na da­ya­lı ola­rak plan­lan­mış. Ço­cuk­luk dö­ne­mi, or­tao­kul-li­se yıl­la­rı, İs­tan­bul’a ge­li­şi, İs­tan­bul’da kal­ma ka­ra­rı, Din­me­yen gru­bu, Zu­ğa­şi Be­re­pe, son­ra­ki ça­lış­ma­la­rı, Ko­yun­cu’nun ken­di ağ­zın­dan ek­ra­na yan­sı­yor. Gö­rün­tü mal­ze­me­si­nin kı­sıt­lı ol­du­ğu yıl­lar için es­ki fo­toğ­raf­lar­dan ya­rar­la­nıl­mış. El­de­ki da­ğı­nık ve tek­nik yön­den so­run­lu ar­şiv mal­ze­me­le­ri de­ğer­len­di­ri­lir­ken, tek­nik mü­kem­mel­li­ği önem­se­yen fa­kat tek­nik es­te­tik uğ­ru­na içe­ri­ği fe­da et­mek­ten de ka­çı­nan son de­re­ce den­ge­li bir yön­tem iz­len­miş. Ara­mız­dan er­ken yaş­ta ay­rı­lan Ka­zım Ko­yun­cu’yu rah­met­le anar­ken, şim­di­ki za­man de­ğer­le­ri üze­ri­ne yi­ne şim­di­ki za­man­da ça­lı­şıl­ma­sı ve her tür­lü ve­ri­nin dü­zen­li bir şe­kil­de bel­ge­len­me­si­nin öne­mi­ni, çek­ti­ği bu film­le ha­tır­lat­tı­ğı için Ümit Kı­vanç’a da te­şek­kür ve teb­rik­le­ri­mi­zi tak­dim edi­yo­ruz. /Cihat Arınç

Tavsiye Et
Geleneğimizin Dünyaya Açılan Sazı
Necdet Yaşar Belgeseli (VCD)
Yönetmen: Mehmet Eryılmaz
Yapım: Çan Film
 
1930 yı­lın­da Ga­zi­an­tep’te dün­ya­ya ge­len Nec­det Ya­şar, tan­bur sa­zıy­la yir­mi ya­şın­da uğ­raş­ma­ya baş­la­dı. Onu bu sa­za yö­nel­ten te­mel sa­ik ise, Me­sut Ce­mil’den din­le­di­ği tan­bur ic­ra­la­rı­dır. Ta­le­be­li­ği es­na­sın­da Nev­zat At­lığ’ın yö­net­ti­ği Üni­ver­si­te Ko­ro­su’nun kon­ser­le­ri­ne ve rad­yo ic­ra­la­rı­na tan­bu­ruy­la eş­lik et­ti. Bu ko­ro­nun bir rad­yo kon­se­rin­de ic­ra et­ti­ği tak­si­mi çok be­ğe­nen Me­sut Ce­mil’in tak­di­ri­ni ka­za­na­rak İs­tan­bul Rad­yo­su’na gir­di ve onun yö­net­ti­ği Kla­sik Ko­ro’da 1953’ten 1963’e ka­dar tan­bur çal­dı. Nec­det Ya­şar’ın 1960’lı yıl­lar­da ney­zen Ni­ya­zi Sa­yın’la be­ra­ber ver­di­ği saz mu­si­ki­si kon­ser­le­ri mü­zik çev­re­le­rin­de bü­yük il­giy­le kar­şı­lan­dı. İki us­ta­nın “be­ra­ber tak­sim” ola­rak isim­len­di­ri­len or­tak­la­şa tak­sim­le­ri Türk mü­zi­ğin­de “ge­le­ne­ğin için­den ye­ni­len­me” ör­ne­ği ola­rak be­lir­di ve son­ra­ki mü­zis­yen­le­ri de de­rin­den et­ki­le­di. Nec­det Ya­şar’ın ic­ra tek­ni­ği­ni di­ğer­le­rin­den ayı­ran en te­mel özel­lik, onun sol el kıv­rak­lı­ğı­nı hem yük­sek tı­nı­lı hem de zen­gin, do­yu­ru­cu ses­ler­le bir­leş­ti­re­bil­miş ol­ma­sı­dır. Ge­liş­miş bir saz tek­ni­ği, ma­kam bil­gi­si, geç­ki zen­gin­li­ği, alı­şıl­ma­mış geç­ki­ler, çeş­ni­ler, şed­ler ve bun­la­ra bağ­lı de­ği­şik nağ­me bu­luş­la­rı ve ku­sur­suz ses ba­sış­la­rıy­la iş­le­di­ği tak­sim­le­ri sa­de­ce es­te­tik ba­kım­dan de­ğil, fa­kat mü­zik bil­gi­si­ni iler­let­mek ba­kı­mın­dan da ha­ri­ku­la­de ör­nek­ler­dir. Meh­met Er­yıl­maz’ın çek­ti­ği bu bel­ge­sel film, biz­le­re mü­zik ge­le­ne­ği­mi­zin ya­şa­yan bir de­ğe­ri­ni da­ha ya­kın­dan ta­nı­ma fır­sa­tı su­nu­yor. /Cihat Arınç

Tavsiye Et
Müzik Sosyolojisi
Edip Günay
İstanbul: Bağlam Yayıncılık, 2006
Mü­zik sos­yo­lo­ji­si, sa­nat sos­yo­lo­ji­si­nin alt dal­la­rın­dan bi­ri. Di­sip­lin­le­ra­ra­sı ya­pı­sın­dan ol­sa ge­rek, ül­ke­miz­de ise pek az sos­yo­lo­ğun il­gi du­yup yö­nel­di­ği bir alan. Çün­kü Edip Gü­nay’ın da Mü­zik Sos­yo­lo­ji­si ad­lı ki­ta­bın­da be­lirt­ti­ği gi­bi, mü­zik sos­yo­lo­ji­si ala­nın­da ça­lı­şa­bil­mek “mü­zik­te uz­man­laş­mış bi­re­yin, ge­nel sos­yo­lo­ji ile il­gi­li bil­gi ve be­ce­ri­le­rin, bi­lim­sel araş­tır­ma yön­tem ve tek­nik­le­ri­ne iliş­kin bil­gi, be­ce­ri ve de­ne­yim­le­rin ya­nın­da sos­yo­lo­ji ile il­gi­le­ri­nin kök­lü ol­ma­sı(nı), … (ya­ni) bir an­lam­da, her iki ala­nın da uz­man­lı­ğı­nı ge­rek­li kı­lar.” Yi­ne de her ne ka­dar ba­zı sos­yo­log­lar bu ala­nı “önem­siz” ad­de­de­rek bu­run kı­vır­sa­lar da, mü­zis­yen­ler sos­yo­lo­jik tah­lil­le­ri spe­kü­la­tif de­ğer­len­dir­me­ler ola­rak gö­rüp mü­zik ka­dar ma­te­ma­tik­sel ol­ma­dı­ğı için bir ne­vi “ge­rek­siz” say­sa­lar da, bu alan ça­lı­şıl­ma­yı faz­la­sıy­la hak edi­yor. Zi­ra bi­lim­sel ze­min­de bir ko­nu, öne­mi­ni, ele al­dı­ğı so­ru­nun bü­yük­lü­ğü­ne gö­re ka­za­nır. Mü­zi­ğin top­lum­sal veç­he­si ise bel­ki de top­lum­sal ha­ya­tı­mı­zın en ge­niş kıs­mı­nı oluş­tur­mak­ta­dır. “Şar­kı­cı­la­rın ha­yat­la­rı­nın ko­nu­şul­ma­sı ve prog­ram­la­ra ko­nu edil­me­si” da­hi, mü­zik­sel ürün­le­rin üre­tim, da­ğı­tım ve tü­ke­tim ev­re­le­ri­nin in­ce­len­me­si açı­sın­dan il­gi çe­ki­ci­dir. Hal­bu­ki biz­ler mü­zi­ğin top­lum­sal yö­nüy­le ala­ka­lı bü­tün me­se­le­le­ri bi­te­vi­ye sırf “po­pü­ler kül­tür” bağ­la­mın­da tar­tı­şa­rak, so­run­la­rı doğ­ru ve de­rin­lik­li bir şe­kil­de kav­ra­mak­tan uzak­la­şı­yo­ruz. Mü­zik sos­yo­lo­ji­si­nin öne­mi bu nok­ta­da açı­ğa çı­kı­yor. Ya­ni top­lum­sal ha­ya­tı­mı­zın bü­yük bir kıs­mı­nı teş­kil eden tar­tış­ma­lar, bir­ço­ğu­mu­zun ya­kın­dı­ğı so­run­lar ge­nel­lik­le mü­zi­ğin top­lum­sal veç­he­siy­le ala­ka­lı iken, biz bu du­ru­ma bi­lim­sel bir pers­pek­tif­ten yak­la­şa­mı­yor, sa­de­ce “po­pü­ler kül­tür” kli­şe­le­ri­ne sı­ğı­nı­yo­ruz. Tür­ki­ye’de ala­nın­da ya­zıl­mış en ku­şa­tı­cı ki­tap ol­ma özel­li­ği­ni ta­şı­yan Mü­zik Sos­yo­lo­ji­si, Gi­riş bö­lü­mün­de son de­re­ce ge­niş bir kav­ram ta­nı­mı ile açı­lı­yor; bu bö­lüm­de ay­rı­ca sa­ha­nın bi­lim­ler ara­sın­da­ki ye­ri ve iş­le­vi açık­la­nı­yor. “Bi­lim­ler ve Mü­zik Sos­yo­lo­ji­si” baş­lık­lı ikin­ci bö­lüm­de, mü­zik sos­yo­lo­ji­si­nin ta­rih, si­ya­set, hu­kuk, eko­no­mi ve psi­ko­lo­ji gi­bi bi­lim­ler­le olan iliş­ki­le­ri in­ce­le­ni­yor. Üçün­cü bö­lüm­de, sa­ha­nın sı­nır­la­rı için­de­ki top­lum, top­lum­sal rol, ge­le­nek­ler ve gö­re­nek­ler, top­lum­sal­laş­ma, top­lum­sal de­ğiş­me, ya­ban­cı­laş­ma, top­lum­sal ta­ba­ka­laş­ma, top­lum­sal et­ki­le­şim, top­lum­sal ha­re­ket­li­lik gi­bi kav­ram­lar ta­nım­la­rıy­la or­ta­ya ko­nu­lu­yor. “Mü­zik ve Top­lum Üze­ri­ne” baş­lık­lı dör­dün­cü bö­lüm­de ise, hal­kın mü­zik eği­ti­mi için öne­ri­ler, halk mü­zi­ği üze­ri­ne gö­rüş­ler ve mü­zik eği­tim­ci­le­ri ye­tiş­tir­mek üze­ri­ne ge­nel mü­la­ha­za­lar yer alı­yor. Gü­nay’ın da te­men­ni et­ti­ği gi­bi, ki­ta­bın “bun­dan son­ra ben­zer bi­çim­de ya­pı­la­bi­le­cek ça­lış­ma­lar için bir baş­lan­gıç ni­te­li­ği ta­şı­ma­sı­nı” ve sa­ha­nın Türk­çe­de bir li­te­ra­tür oluş­tu­ra­cak ka­dar zen­gin­leş­me­si­ni ümit edi­yo­ruz. /Cihat Arınç

Tavsiye Et