Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2007) > Dosya > Yeni Cumhurbaşkanı,eski sınırlar
Dosya
Yeni Cumhurbaşkanı,eski sınırlar
Bekir Berat Özipek
BU­GÜN cum­hur­baş­ka­nı­nın sa­hip ol­du­ğu yet­ki­le­rin, par­la­men­ter re­jim­ler­de­kin­den faz­la ol­du­ğu çok açık. Üs­te­lik sa­hip ol­du­ğu ge­niş yet­ki­le­re uy­gun ola­cak bi­çim­de so­rum­lu­lu­ğu da sağ­lan­mış de­ğil.An­cak hü­kü­met bu­gü­ne ka­dar, TBMM’de­ki AK Par­ti ço­ğun­lu­ğu­na da­ya­na­rak cum­hur­baş­ka­nı­nın yet­ki­le­ri­nin kı­sıt­lan­ma­sı ve­ya onun se­çil­me bi­çi­mi­ni de­ğiş­ti­re­rek bu ma­ka­mın yet­ki ve so­rum­lu­luk den­ge­si­nin sağ­lan­ma­sına yönelik bir adım at­ma­dı. Mev­cut Cum­hur­baş­ka­nı’nın gö­rev sü­re­si­nin dol­ma­sı­na az bir za­man ka­la bu­nun ger­çek­leş­ti­ril­me­si de bek­len­mi­yor.
 
Ta­raf­gir­lik İm­ti­ya­zı Her­ke­se Ve­ril­mez
As­lın­da AK Par­ti­li­le­rin, bu sa­at­ten son­ra cum­hur­baş­ka­nı­nın yet­ki­le­ri­ni kı­sıt­la­mak is­te­me­me­le­ri an­la­şı­lır bir du­rum. Zi­ra Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­nin bel­ki de en ta­raf­gir Cum­hur­baş­ka­nı’nın gö­rev­de ol­du­ğu­nu, do­la­yı­sıy­la bü­tün üst dü­zey ata­ma­lar için sa­hip ol­du­ğu yet­ki­le­ri kul­la­na­rak bu ma­kam­la­rı hep ay­nı si­ya­si çev­re­den isim­ler­le dol­dur­du­ğu­nu, böy­le­ce ül­ke­nin en az 15-20 yı­lı­na dam­ga­sı­nı vu­ra­cak bir kad­ro­laş­ma­ya im­za at­tı­ğı­nı gö­rü­yor­lar. Ger­çek­ten de Cum­hur­baş­ka­nı Ah­met Nec­det Se­zer’in gö­rev sü­re­si bo­yun­ca ana­ya­sa­nın ön­gör­dü­ğü ta­raf­sız­lık il­ke­si­ne hiç­bir bi­çim­de ria­yet et­me­di­ği, ya­ni ana­ya­sa­yı ih­lal su­çu iş­le­di­ği açık­tır. Dar­be son­ra­sı bir şe­kil­de ken­di­si­ni cum­hur­baş­ka­nı seç­ti­ren Ke­nan Ev­ren bi­le, böy­le­si­ne si­ya­si bir ta­raf gi­bi ha­re­ket et­me­miş­ti. Bu şart­lar al­tın­da AK Par­ti­li­ler, üst dü­zey bü­rok­ra­si­nin ay­nı zih­ni­yet­ten in­san­lar­la dol­du­rul­ma­sı­nı te­la­fi ede­cek tek yo­lun, ay­nı yet­ki­le­ri ay­nı bi­çim­de kul­lan­mak ol­du­ğu­nu, an­cak tam ters yön­de bir ata­ma sü­re­ciy­le bu­gün­kü bo­zu­lan den­ge­nin ye­ni­den sağ­la­na­bi­le­ce­ği­ni umu­yor ola­bi­lir­ler. Bel­ki de bu yüz­den Se­zer’in, yet­ki­le­ri­ni yıl­lar­dır bir CHP’li gi­bi, hat­ta CHP’nin şa­hin­le­rin­den bi­ri gi­bi kul­lan­ma­sı­na yük­sek ses­le kar­şı çık­mak­ta çok is­tek­li ol­ma­dı­lar.
An­cak is­ter Baş­ba­kan Tay­yip Er­do­ğan ol­sun, is­ter­se baş­ka bir AK Par­ti­li, se­çil­di­ğin­de böy­le ya­pa­bi­le­ce­ği­ni dü­şü­nür­se ya­nı­lır. Bu hem ah­la­ki ola­rak yan­lış­tır hem de ken­di­le­ri­ne bu im­kan ve­ril­me­ye­cek­tir. Her za­man söy­le­nen ve çif­te stan­dar­dı meş­ru­laş­tır­ma­ya ya­ra­yan “Tür­ki­ye’nin için­de bu­lun­du­ğu ko­şul­lar”ı da unut­ma­mak ge­rekir. Öte yan­dan, Se­zer’in ana­ya­sa­yı ih­lal an­la­mı­nı ta­şı­yan si­ya­si ata­ma­la­rı­nı gör­mez­den ge­len, bu­nu eleş­ti­ri ko­nu­su yap­ma­yan ba­sı­nın, üni­ver­si­te­le­rin, yar­gı­nın ve mu­ha­le­fe­tin, ah­la­ki ba­kım­dan ye­ni Cum­hur­baş­ka­nı’nın ya­pa­ca­ğı ata­ma­la­rı eleş­tir­me hak­kı­nı kay­bet­ti­ği doğ­ru­dur. Ama ki­min umu­run­da? Ye­ni Cum­hur­baş­ka­nı’nın ay­nı çev­re­ler ta­ra­fın­dan cid­di bir bas­kı al­tın­da tu­tu­la­ca­ğı­nı, bü­tün pro­jek­tör­le­rin onun ata­ma­la­rı­na çev­ri­le­ce­ği­ni, sık sık ‘kriz’ çı­ka­ca­ğı­nı ve onu be­lir­le­dik­le­ri çer­çe­ve­nin için­de ha­re­ket et­me­ye zor­la­ya­cak­la­rı­nı tah­min et­mek güç de­ğil. As­lın­da bu­nun alt­ya­pı­sı­nı bu­gün­den oluş­tur­ma­ya ve “Ake­pe­li oy­lar­la se­çi­le­cek Cum­hur­baş­ka­nı”nın si­ya­si meş­ru­lu­ğu­nu sor­gu­la­ma­ya şim­di­den baş­la­mış du­rum­da­lar.
 
“Mü­es­ses Ni­zam”ın Sı­nır­la­rı
Bu­gün Er­do­ğan Köşk’e çı­ka­cak olur­sa, cid­di bir psi­ko­lo­jik ve si­ya­si bas­kı at­mos­fe­rin­de gö­rev ya­pa­ca­ğı açık­tır. Bu as­lın­da onun şah­sıy­la il­gi­li bir du­rum de­ğil. Tur­gut Özal da, çev­re­den ge­len -ama De­mi­rel’den fark­lı ola­rak ne­re­den gel­di­ği­ni unut­ma­yan- bir cum­hur­baş­ka­nı ola­rak ben­zer mu­ame­le­ye ma­ruz kal­mış­tı. Onun meş­ru­lu­ğu hep sor­gu­lan­mış; baş­ta De­mi­rel ol­mak üze­re bir­çok çev­re, ona ‘alı­şa­ma­dık­la­rı­nı’ vur­gu­la­mış ve hat­ta onu cum­hur­baş­ka­nı ye­ri­ne “Çan­ka­ya’da mes­kun zat” gi­bi ifa­de­ler­le ni­te­le­miş­ler­di. Do­la­yı­sıy­la AK Par­ti­li ço­ğun­luk ta­ra­fın­dan se­çi­le­cek olan ye­ni Cum­hur­baş­ka­nı da ay­nı cen­de­re­de gö­rev ya­pa­cak.
Cum­hur­baş­ka­nı­nın kim ola­ca­ğı, na­sıl se­çi­le­ce­ği, ta­raf­lı olup ol­ma­ya­ca­ğı, ta­raf­lı ola­cak­sa han­gi ta­raf­tan olur­sa kriz çı­ka­ca­ğı; esas ola­rak ül­ke­de­ki güç­ler den­ge­siy­le, si­ya­si ve eko­no­mik güç­ler ara­sın­da­ki mü­ca­de­ley­le il­gi­li bir ko­nu. Ya­ni asıl be­lir­le­yi­ci olan, si­ya­si ak­tör­le­rin için­den gel­dik­le­ri ve tem­sil et­tik­le­ri sos­yal ke­sim­le­rin gü­cüy­le şe­kil­le­nen ve fii­len ge­çer­li sı­nır­lardır. AK Par­ti’nin ik­ti­dar pra­ti­ği, Tür­ki­ye’de­ki güç­ler den­ge­si­nin de­za­van­taj­lı ço­ğun­luk le­hi­ne de­ğiş­me­si­ni sağlayamadı. Da­ha­sı, sa­yı­sal ye­ter­li­li­ğe sa­hip ol­du­ğu hal­de, bir­çok an­ti-de­mok­ra­tik ka­nun mad­de­si­ni de­ğiş­tir­me­ye­rek, ken­di­si­ne bi­çi­len sı­nır­lı alan­da si­ya­set ic­ra et­me­ye ra­zı ol­du ve bu­nu ola­ğan­laş­tır­dı. Bu sü­re zar­fın­da, si­ya­se­tin fii­lî sı­nır­la­rı da ye­ni­den be­lir­len­di. Ya­ni bir an­lam­da, de­mok­ra­tik dö­nü­şü­mü de im­kan­sız kı­lan sı­nır­la­rın çi­zil­me­sin­de AK Par­ti’nin de pa­yı var.
Şim­di bu sı­nır­lar için­de ya­pı­la­cak bir se­çim­de AK Par­ti­li­le­rin oy­la­rıy­la cum­hur­baş­kan­lı­ğı ma­ka­mı­na ge­ti­ri­le­cek ki­şi­nin ic­ra­at­la­rı­nın da bu ya­pı ve iş­le­yi­şin sı­nır­la­rı­nı zor­la­ma­sı güç gö­rü­nü­yor. Cum­hur­baş­ka­nı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ye­ni­den dü­zen­len­me­li ta­bi­i; ama asıl me­se­le­nin hu­ku­ki bir yet­ki be­lir­le­me­sin­den iba­ret ol­ma­dı­ğı göz önü­ne alı­na­rak, bu de­ği­şik­lik­le­re faz­la umut bağ­lan­ma­ma­lı. Ye­ni se­çi­le­cek Cum­hur­baş­ka­nı’nın kim ola­ca­ğı­na da.

Paylaş Tavsiye Et