Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2006) > Dünya Siyaset > Karikatür krizi
Dünya Siyaset
Karikatür krizi
Ebru Afat
11 EY­LÜL’DEN son­ra Ba­tı­lı­lar ile Müs­lü­man­lar ara­sın­da or­ta­ya çı­kan ge­ri­li­mi çok net bir şe­kil­de göz­ler önü­ne se­ren ka­ri­ka­tür kri­zi, çok yön­lü oku­ma­yı ge­rek­ti­ren bir dö­nüm nok­ta­sı ola­rak önü­müz­de du­ru­yor. Gu­an­ta­na­mo’da­ki esir­le­rin du­ru­mu ve CI­A’in giz­li ha­pis­ha­ne­le­ri gi­bi ABD’nin te­rör­le mü­ca­de­le çer­çe­ve­sin­de­ki ba­zı uy­gu­la­ma­la­rı­nı eleş­ti­ren Av­ru­pa, bün­ye­sin­de ya­şa­yan 15 mil­yon Müs­lü­man’a kar­şı git­tik­çe olum­suz­la­şan bir ta­vır ta­kın­mak­tan ge­ri dur­mu­yor. 30 Ey­lül’de Da­ni­mar­ka’nın sağ gö­rüş­lü ga­ze­te­si Jyllands-Pos­ten’in Hz. Mu­ham­med’i aşa­ğı­la­yan ve Müs­lü­man­lar hak­kın­da­ki ön­yar­gı­la­rı tek­rar­la­yan 12 ka­ri­ka­tü­rü ya­yım­la­ma­sı­nın te­tik­le­di­ği bu kriz, söz ko­nu­su tav­rın bir uzan­tı­sı ola­rak de­ğer­len­di­ri­le­bi­lir.
İlk ya­yım­lan­dı­ğın­da sa­de­ce Da­ni­mar­ka­lı Müs­lü­man­la­rın tep­ki­siy­le kar­şı­la­şan 12 ka­ri­ka­tü­rün İn­ter­net va­sı­ta­sıy­la tüm dün­ya­ya ya­yıl­ma­sı ve kü­çük bir Evan­je­lik-Pro­tes­tan Nor­veç ga­ze­te­si olan Ma­ga­zi­net’in 10 Ocak’ta bun­la­rı ye­ni­den ya­yım­la­ma­sı­nın ar­dın­dan ge­liş­me­ler bir an­da ulus­la­ra­ra­sı bir so­ru­na dö­nüş­tü. Müs­lü­man­la­rın ka­ri­ka­tür­le­re yö­ne­lik tep­ki­le­ri bü­yür­ken; Al­man­ya, Fran­sa, İtal­ya ve İs­pan­ya’nın ön­de ge­len ga­ze­te­le­ri­nin ifa­de öz­gür­lü­ğü­nü sa­vun­mak adı­na bu ka­ri­ka­tür­le­ri 1 Şu­bat’ta tek­rar ya­yım­la­ma­sı ger­gin­li­ği da­ha da tır­man­dır­dı. İs­lam dün­ya­sın­da Av­ru­pa kar­şı­tı gös­te­ri dal­ga­sı baş­la­dı; bu gös­te­ri­ler sı­ra­sın­da İran, Su­ri­ye ve Lüb­nan’da­ki Da­ni­mar­ka kon­so­los­luk­la­rı sal­dı­rı­ya uğ­ra­dı. İn­gil­te­re’de ya­şa­yan Müs­lü­man­lar Lon­dra’da kit­le­sel gös­te­ri­ler dü­zen­le­ye­rek ka­ri­ka­tür­le­ri pro­tes­to et­ti­ler.
Ka­ri­ka­tür­le­ri ya­yım­la­ya­rak kri­zin bü­yü­me­si­ne se­bep olan Av­ru­pa ba­sı­nı­nın tu­tu­mu, si­ya­se­te de yan­sı­dı. Av­ru­pa­lı po­li­ti­ka­cı­lar, son dö­nem­de ABD ile Or­ta Do­ğu’da iş­bir­li­ği­ne yö­ne­len Fran­sa Cum­hur­baş­ka­nı Jac­qu­es Chi­rac ve Baş­ba­kan Tay­yip Er­do­ğan ile bir­lik­te me­de­ni­yet­ler ara­sı it­ti­fak gi­ri­şi­mi baş­la­tan İs­pan­ya Baş­ba­ka­nı Jo­se Za­pa­te­ro ha­riç, ka­ri­ka­tür­le­re gös­te­ri­len tep­ki­le­re kar­şı ifa­de öz­gür­lü­ğü­nü ön pla­na çı­kar­dı­lar. Bu nok­ta­da İn­gil­te­re, Kı­ta Av­ru­pa­sı’ndan fark­lı ola­rak ka­ri­ka­tür­le­re çok sert tep­ki gös­te­rir­ken; hiç­bir İn­gi­liz ga­ze­te ve der­gi­si ka­ri­ka­tür­le­ri ya­yım­la­ma­dı. At­lan­tik’in öte ya­ka­sın­da da du­rum fark­sız­dı. Bush yö­ne­ti­mi ka­ri­ka­tür­le­rin ka­bul edi­le­mez ol­du­ğu­nu açık­lar­ken; The New York Ti­mes, The Was­hing­ton Post, The Bos­ton Glo­be ve Los An­ge­les Ti­mes gi­bi ana akım Ame­ri­kan ga­ze­te­le­rin­de ka­ri­ka­tür­ler yer al­ma­dı. Ka­na­da’nın en bü­yük ga­ze­te­si The Glo­be and Ma­il de ka­ri­ka­tür­le­re yer ver­me­me­yi ter­cih eder­ken; Ocak ayın­da­ki se­çim­le­ri ka­za­na­rak iki­ti­da­ra ge­len mu­ha­fa­za­kâr baş­ba­kan Step­hen Har­per da ka­ri­ka­tür­le­ri eleş­tir­di. Her iki ül­ke­de de ka­ri­ka­tür­ler ti­ra­jı dü­şük ga­ze­te­ler­de ya­yım­lan­dı.
Ang­lo-Sak­son ba­sı­nı­nın, ifa­de öz­gür­lü­ğü­nü sa­vun­ma­sı ve Müs­lü­man­la­rın pro­tes­to­lar sı­ra­sın­da şid­det ser­gi­le­me­le­ri­ni eleş­tir­me­si­ne rağ­men, ken­di ken­di­ni sı­nır­la­yan tav­rı be­nim­se­ye­rek ka­ri­ka­tür­le­ri ya­yım­la­ma­ma­sı, Kı­ta Av­ru­pa­sı med­ya­sı­nın tep­ki­si­ni çek­ti. Ang­lo-Sak­son med­ya­sın­da­ki ba­zı ka­lem­ler de bu yön­de ta­vır ser­gi­le­se­ler de kö­şe ya­zar­la­rı­nın ço­ğu edi­tör­le­rin al­dı­ğı bu ka­ra­rı des­tek­le­di. Ya­pı­lan ana­liz­ler­de, hem Ba­tı’da ya­şa­yan Müs­lü­man­lar ara­sın­da hem de Müs­lü­man ül­ke­ler­de ka­ri­ka­tür­le­re sert tep­ki gös­te­ril­me­me­si­ni sa­vu­nan gö­rüş­lerin varlığından hareketle, kri­zin sa­de­ce Ba­tı­lı­lar ile Müs­lü­man­lar ara­sın­da de­ğil, ılım­lı ve aşı­rı Müs­lü­man­lar ara­sın­da ya­şan­dı­ğı vur­gu­su ön pla­na çı­ka­rıl­dı. Bu yo­rum­lar­dan ör­nek­ler ve­re­rek ko­nu­yu bi­raz aça­lım: Ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­ler ana­liz­le­ri dik­kat­le ta­kip edi­len ABD’nin mu­ha­fa­za­kâr ga­ze­te­si The Chris­ti­an Sci­en­ce Mo­ni­tor, 10 Şu­bat ta­rih­li baş­ya­zı­sın­da “Bu kü­çül­tü­cü ka­ri­ka­tür­le­re yö­ne­lik pro­tes­to­la­rın, ken­di­le­ri­ni de­vir­mek ve bü­tün Müs­lü­man­la­rı bir­leş­tir­me eği­li­min­de olan ci­hat­çı­lar­dan da­ha kuv­vet­li İs­lam sa­vu­nu­cu­la­rı ola­rak gö­rün­mek is­te­yen Arap li­der­ler ta­ra­fın­dan ka­sıt­lı ola­rak kö­rük­len­di­ği­ni” ile­ri sü­rü­yor­du. Ga­ze­te­ye gö­re “Or­ta Do­ğu’nun yüz­ler­ce yıl geç­miş­te ka­lan İs­lam bir­li­ği­ne dö­nüp dön­me­ye­ce­ği­ne da­ir Müs­lü­man­lar ara­sın­da de­vam eden uzun mü­ca­de­le­de Ba­tı’nın bir­çok ey­le­mi sa­de­ce bir ça­lım iş­le­vi gör­mek­te, Da­ni­mar­ka ga­ze­te­sin­de ya­yın­la­nan ka­ri­ka­tür­ler bü­yük bir oyun­da sa­yı al­ma­nın ba­ha­ne­si ola­rak kul­la­nıl­mak­ta­dır.”
İn­gil­te­re’nin ön­de ge­len li­be­ral-sol ga­ze­te­si The Gu­ar­di­an’ın kö­şe ya­zar­la­rın­dan ün­lü İn­gi­liz ta­rih­çi Ti­mothy Gar­ton Ash, 9 Şu­bat ta­rih­li “Med­ya­mız Müs­lü­man­la­ra bir­bir­le­riy­le tar­tış­ma şan­sı­nı ver­me­li” baş­lık­lı ma­ka­le­sin­de, kit­le­sel göç­ler ve kü­re­sel­leş­me­nin ge­tir­di­ği ile­ti­şim ko­lay­lı­ğı sa­ye­sin­de halk­la­rın ve kül­tür­le­rin fi­zi­kî ola­rak ka­rış­tı­ğı­nı, böy­le­si bir or­tam­da hem Müs­lü­man­la­rın hem Müs­lü­man ol­ma­yan­la­rın ken­di ra­di­kal­le­ri­ne kar­şı ses­le­ri­ni yük­selt­me­le­ri ge­rek­ti­ği­ni ya­zı­yor­du. Ash’a gö­re “Ger­çek bö­lün­me çiz­gi­si her iki ta­raf­ta­ki ılım­lı­lar ile ra­di­kal­ler ara­sın­da; Müs­lü­man ol­sun­lar ya da ol­ma­sın­lar, sağ­du­yu ve di­ya­log­dan ya­na er­kek­ler ve ka­dın­lar ile Ebu Ham­za (İn­gil­te­re’de­ki va­az­la­rın­da nef­ret aşı­la­dı­ğı ge­rek­çe­siy­le mah­kum edi­len ra­di­kal imam) ya da Nick Grif­fin (ırk­çı İn­gi­liz Ulu­sal Par­ti­si li­de­ri) gi­bi nef­ret­ten ya­na er­kek­ler ve ka­dın­lar ara­sın­da” çi­zil­mek­tey­di. BBC’nin News­night prog­ra­mın­da Lon­dra’da­ki pro­tes­to gös­te­ri­le­ri­ni dü­zen­le­yen grup li­de­rin­den bi­ri ile gös­te­ri­ler­de­ki ra­di­kal­le­ri eleş­ti­ren iki Müs­lü­man ka­dın ara­sın­da ya­şa­nan tar­tış­ma­ya dik­kat çe­ken Ash, bir­bir­le­riy­le tar­tı­şa­bil­me­le­ri için İn­gi­liz med­ya­sı­nın Müs­lü­man­la­ra bu tarz öz­gür plat­form­lar sun­ma­sı ge­rek­ti­ği­nin al­tı­nı çi­zi­yor­du.
Ör­nek­le­ri­mi­zi Ame­ri­ka’nın haf­ta­lık cum­hu­ri­yet­çi der­gi­si The We­ekly Stan­dard’ın 20 Şu­bat ta­rih­li sa­yı­sın­da ya­yım­la­nan Marc Ge­recht im­za­lı ma­ka­le ile bi­ti­re­lim. Ge­recht “Ilım­lı İs­lam’ın Tas­fi­ye­si” baş­lı­ğı­nı ta­şı­yan ya­zı­sın­da Ame­ri­ka­lı po­li­ti­ka­cı­la­rın ka­ri­ka­tür kri­zi­ni ABD’nin Müs­lü­man­la­rın gö­zün­de­ki ima­jı­nı dü­zelt­mek için kul­lan­dı­ğı­nı id­di­a edi­yor­du. Te­rör­le mü­ca­de­le­de Müs­lü­man­la­rın des­te­ği­ni ka­zan­mak için, tıp­kı di­ğer pey­gam­ber­ler gi­bi Hz. Mu­ham­med’in de ka­ri­ka­tü­rü­nün çi­zi­le­bi­le­ce­ği­ni sa­vu­nan li­be­ral ve ile­ri­ci Müs­lü­man­la­rı yok sa­yan Bush yö­ne­ti­mi­nin tu­tu­mu­nu eleş­ti­ren Ge­recht, bu po­li­ti­ka­nın işe ya­ra­ma­ya­ca­ğı­nı be­lir­ti­yor­du. Ge­recht’e gö­re te­rör­le sa­va­şı ka­zan­ma­nın yo­lu, bir yan­dan li­be­ral ve ile­ri­ci Müs­lü­man­la­rı güç­len­dir­mek, di­ğer yan­dan da ilk etap­ta ik­ti­da­ra İs­lam­cı­lar ge­le­cek ol­sa bi­le Or­ta Do­ğu’da­ki de­mok­ra­tik se­çim­le­ri des­tek­le­mek­ten ge­çi­yor­du.
İkin­ci Dün­ya Sa­va­şı’nın ar­dın­dan es­ki sö­mür­ge­le­rin­de­ki Müs­lü­man­la­rı ge­çi­ci iş­çi ola­rak top­rak­la­rı­na ça­ğı­ran an­cak on­la­rın ge­ri dön­me­yip Av­ru­pa’nın kal­bi­ne yer­leş­me­le­ri üze­ri­ne fark­lı me­de­ni­yet­le­ri dış­la­ma­ya da­ya­lı ta­ri­hî tec­rü­be­siy­le yüz­leş­mek zo­run­da ka­lan Ba­tı, bu yüz­leş­me­yi müm­kün ol­du­ğun­ca ge­cik­tir­me­ye ça­lı­şı­yor. Ba­tı’nın ken­di için­de­ki bir so­ru­nu çöz­mek için ben-mer­kez­ci an­la­yı­şı­nı sor­gu­la­mak ye­ri­ne Müs­lü­man­lar ara­sın­da­ki tar­tış­ma­la­rı öne çı­ka­ra­rak to­pu ta­ca at­ma­ya ça­lış­ma­sı, git­tik­çe ar­tan ge­ri­li­mi tır­man­dı­rı­yor. The Was­hing­ton Post’tan An­ne App­le­ba­um’un 8 Şu­bat ta­rih­li ya­zı­sın­da di­le ge­tir­di­ği gi­bi, ya­vaş da ol­sa İs­lam dün­ya­sı Ba­tı’nın di­ne fark­lı şe­kil­de say­gı gös­ter­di­ği­ni; Ba­tı’da Müs­lü­man­la­rın ba­sın dün­ya­sı ve re­sim­le­ri fark­lı al­gı­la­dı­ğı­nı öğ­re­ni­yor. Uma­rız bu bil­gi, Müs­lü­man­lar ile Ba­tı­lı­lar ara­sın­da kar­şı­lık­lı say­gı ve an­la­yı­şa da­ya­lı bir or­ta­mın oluş­ma­sı­nı ko­lay­laş­tı­rır.

Paylaş Tavsiye Et