OSMANLI Milletleri’nin içerisinde Balkanlar’ın ve özellikle Bosna’nın ayrı bir yeri vardı. Hıristiyanlığın teslis inancını reddeden; vaftizi, haç kutsamayı, papazlar sınıfını, kilisenin otoritesini kabul etmeyen Bogomil inancına mensup bu toprakların insanları, Fatih Sultan Mehmet’in İslam’a davet talebi ile karşılaştıklarında bu daveti kabul ederek “Evlad-ı Fatihan” unvanına layık oldular. Kılıç zoruyla değil, gönül rızasıyla İslam’a ve imparatorluk topraklarına katılmaları sebebiyle Osmanlı üst yönetiminin sempatisini kazandılar. Bu durum 400 yılı aşkın Osmanlı hâkimiyeti boyunca bölgeye özel bir önem atfedilerek imar edilmesini sağladı. Bosna-Hersek’in bugünkü başkenti olan Saraybosna, Osmanlı döneminde sadece Balkanlar’ın değil, tüm Avrupa’nın önemli ilim merkezlerinden biri haline geldi. Bu dönemde Bosna’da inşa edilen yüzlerce mimari eserden Gazi Hüsrev Bey Camii ve Medresesi, Ali Paşa Camii, Ferhat Paşa Camii, Alaca Camii ve Mostar Köprüsü sadece birkaçı. Bu eserler, bu topraklarda yaşayan topluma kimlik kazandıran silinmez bir doku olma özelliğini halen sürdürüyor. Osmanlı’dan sonra, özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşı ve Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında bu kimlik yok edilmeye ve Avrupa’dan silinmeye çalışıldı. Yapılan bütün tahribata ve yıkıma rağmen bu yüksek ruh ve kimlik hâlâ dimdik ayakta.
Balkanlar’da ve bilhassa Bosna’da bilinçli ve sistematik bir şekilde tahrip edilmeye çalışılan Osmanlı kültürü ve İslam dokusuna sahip çıkmak hepimizin görevi olmalı. Son yıllarda artan bir şekilde bu mirasa sahip çıkıldığını memnuniyetle görüyoruz. Başta Mostar Köprüsü olmak üzere bölgedeki camilerin ve diğer tarihî eserlerin restorasyon plan ve çalışmalarında Türkiye’nin katkısı dikkat çekici. Bu coğrafyanın Müslümanlaştırılmasında çimento rolü oynayan Halveti, Mevlevi, Kadiri tekkeleri yeniden Boşnakların ilgisini çekmeye başladı. Bu restorasyon çalışmalarının ve kültürel uyanışın yanı sıra Bosna’daki eğitim çalışmaları da öne çıkıyor. Saraybosna, Bihaç ve Tuzla’daki kolejlerin yanı sıra yükseköğretim seviyesinde eğitim faaliyetlerine Türkiye ve Türk girişimciler önemli katkılarda bulunuyorlar. Örneğin TİKA’nın finansmanı ile Tuzla’da Türkoloji bölümü açıldı.
Bosna Savaşı’nın ardından Saraybosna’da bir Türk üniversitesi kurulmasını bizzat merhum Aliya İzzetbegoviç talep etmişti. Türk ve Boşnak girişimciler bu talebi yerine getirerek 2004 yılında Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS)’ni kurdular. IUS, bölgede komünist sistemden kalan eskimiş eğitim sistemine alternatif olarak, uluslararası deneyime sahip akademisyenleriyle kaliteli ve esnek bir eğitim modeli sunuyor. Bölgeye hizmet amacıyla kurulmuş bu vakıf üniversitesinde şehit çocuklarına ve ihtiyaç sahibi başarılı öğrencilere değişik oranlarda burslar ve indirimler sağlanıyor. Kültür ve tarih mirasımız Saraybosna’da kurulu bu üniversitenin İktisat ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Taçgın ile kısa bir söyleşi yaptık.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi İktisat ve Yönetim Birimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Taçgın ile söyleşi
Üniversitenizde hangi fakülte ve bölümler bulunuyor?
Öğretim-iletişim dilinin İngilizce olduğu IUS’ta halihazırda üç fakültede lisans eğitimi veriliyor: İktisat ve Yönetim Bilimleri, Sanat ve Sosyal Bilimler, Mühendislik ve Doğa Bilimleri. Bu fakültelerde toplam 14 program bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda yeni fakülte ve programlar da açmayı planlıyoruz.
Ayrıca geçtiğimiz yıl 5 lisansüstü programı açtık: Sosyoloji, Tarih, Mekatronik ve Sistem Mühendisliği, Stratejik Analiz ve Risk Değerlendirmesi, Mühendislik Yönetimi. 2007-2008 akademik yılında ise Yönetim ve İşletme alanında yüksek lisans ve doktora programları açılacak. Lisansüstü programları için burs ve asistanlık imkanları da sunuyoruz.
Neden bölüm yerine program kelimesini kullanıyorsunuz?
Bölümler arasındaki sınırlar kesin çizgilerle ayrılır. IUS’taki programlar arasında böyle kesin çizgiler yok. Öğrencilerimiz ilk yılda üniversite derslerinden oluşan bir paketten, ikinci yılda ise ağırlıklı olarak ilgilendiği fakültenin ortak derslerinden sorumlu tutuluyor. İsteyen öğrenciler fark derslerini vermek şartıyla ileriki yıllarda başka bir programda eğitimine devam edebiliyor. Dolayısıyla böylesine esnek bir model için program kelimesini daha uygun buluyoruz.
Öğrenci ve öğretim üyesi profiliniz nedir?
Öğrencilerimiz başta Türkiye ve Bosna-Hersek olmak üzere Asya, Afrika ve Avrupa’da yaklaşık 15 ülkeden geliyor. Öğretim kadromuz ise Türkiye, ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen ve (sanat gibi özel alanlar hariç) en az doktora derecesine sahip hocalarımızdan oluşuyor.
Türkiye’den gelen öğrenciler için koyduğunuz kriterler nelerdir?
Türkiye’den gelen öğrenci talepleri, YÖK kriterleri çerçevesinde değerlendiriliyor. Başvuran adayların ÖSS puanı -ki ilgili alan türünde en az 185 ham puan almaları gerekiyor- gerek fakülte başvurularında gerekse burs kriteri olarak kullanılıyor. Geçerli ve yeterli bir ÖSS puanına sahip olmayan öğrencilerin ise uluslararası platformlarda tanınan ve YÖK tarafından da kabul edilen SAT sınavından en az 1000 puan almaları gerekiyor. Açtığımız kurslarda öğrencileri SAT sınavlarına hazırlıyoruz. Ayrıca herhangi bir üniversiteyi bitirmeden ayrılan öğrenciler üniversitemize yatay geçiş yapabiliyorlar. Yine Meslek Yüksek Okulu veya önlisans mezunlarına 2,5 yıllık bir eğitimle lisans tamamlama fırsatı veriliyor.
YÖK tarafından tanınıyor musunuz?
IUS, YÖK’ün uluslararası üniversiteler kataloğunda yer aldı. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra YÖK’e denklik başvurusu yapabilme hakkına sahip. Ayrıca UNESCO ve Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan Lizbon Konvansiyonu’na Bosna-Hersek ve Türkiye dâhil 43 ülke taraf. Diplomalarımız bu konvansiyonu imzalayan tüm ülkelerde geçerli. Marmara Üniversitesi ile aramızda bir işbirliği protokolü de imzaladık.
Peki, Türkiye’den öğrencilerimizi güvenle Bosna’ya gönderebilir miyiz?
Evet, Bosna’da savaş dönemi geride kaldı. Barış ve huzur ortamı hâkim. Herkes Osmanlı yadigarı, Avrupa’nın tarih ve kültür başkentlerinden Saraybosna’ya gerek eğitim gerekse diğer amaçlar için rahatlıkla gelebilir. Öğrencilerimize hoşgörülü ve özgür bir ortamda, Avrupa kredi transfer sistemine göre tasarlanmış uluslararası standartlarda bir eğitim sunuyoruz.
Paylaş
Tavsiye Et