Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (November 2009) > Türkiye Ekonomi > Türk ekonomisinin geleceği enerjide
Türkiye Ekonomi
Türk ekonomisinin geleceği enerjide
İbrahim Öztürk
2007 YI­LI so­nu­na az bir za­man ka­la, Tür­ki­ye’de da­ha ön­ce açık­la­nan Ener­ji Stra­te­ji­si’nin ön­gör­dü­ğü­ne kı­yas­la hem içe­ri­de, hem de dı­şa­rı­da bir hay­li ha­re­ket­li gün­ler ya­şa­nı­yor. Bo­ru­nun bir ucun­da Or­ta-As­ya ve İran, di­ğer ucun­da AB var. Ta­bii bu denk­le­min içe­ri­sin­de bir de ge­liş­me­le­re se­vin­me­si mi, yok­sa üzül­me­si mi ge­rek­ti­ği­ne bir tür­lü ka­rar ve­re­me­yen uzak kom­şu­muz ABD yer alı­yor.
Tür­ki­ye’nin ta­kip et­ti­ği stra­te­ji Rus­ya’nın eli­ni za­yıf­lat­tı­ğı öl­çü­de ABD açı­sın­dan se­vin­di­ri­ci bu­lu­nur­ken; İran’la ener­ji ala­nın­da ya­şa­nan ya­kın­laş­ma, İran’a açı­lım sun­du­ğu için ABD’ye sı­kın­tı ve­ri­yor. As­lın­da so­run ba­sit; ABD çok uzak­lar­da ol­ma­sı­na rağ­men, bu­ra­da olup bi­ten­le­rin böl­ge­nin de­ğil de ABD’nin çı­kar­la­rı doğ­rul­tu­sun­da ge­liş­me­si yö­nün­de bas­tı­rın­ca sı­kın­tı çı­kı­yor.
İçe­ri­de ise bü­yü­me sü­re­cin­de­ki Tür­ki­ye’nin dev ha­cim­ler­le ar­ta­cak olan ener­ji açı­ğı­na ça­re üret­mek ve böy­le­ce bol ve gü­ven­li arz so­ru­nu­nu çö­zü­me ka­vuş­tur­ma der­di var. Asıl ha­re­ket 2008 yı­lın­da bek­le­ni­yor. Ba­şa­rıy­la ida­re edil­me­si du­ru­mun­da ener­ji gü­zer­ga­hı ol­ma­nın bi­za­ti­hi ken­di­si bi­le, ener­ji kay­nak­la­rı­na sa­hip ol­ma­dan da Tür­ki­ye’ye kü­re­sel bir güç ka­ta­cak­tır.
Bi­lin­di­ği üze­re, üre­tim eko­no­mi­si he­nüz ge­rek­li ka­li­te­de ika­me edi­le­me­di­ği için, bir yan­dan enf­las­yo­nu kon­trol al­tı­na al­mak ve da­ha da dü­şür­mek, öte yan­dan ucu kaç­mak üze­re olan ca­ri açı­ğı hiç ol­maz­sa bu dü­zey­ler­de is­tik­ra­ra ka­vuş­tur­mak adı­na eko­no­mi gö­re­ce­li ola­rak ya­vaş­la­tıl­mış du­rum­da. 2006’da %6’ya çe­ki­len bü­yü­me hı­zı, öy­le gö­zü­kü­yor ki, 2007 yı­lın­da da %5 ci­va­rın­da ger­çek­le­şe­cek. Ben­zer ül­ke­ler (yük­se­len pi­ya­sa eko­no­mi­le­ri de­ni­len Çin, Güney Ko­re, Do­ğu Av­ru­pa ül­ke­le­ri) %7-10 ara­sın­da bü­yü­me­ye de­vam eder­ken; Tür­ki­ye’nin %7’nin al­tı­na dü­şen bü­yü­me per­for­man­sı­nın ge­rek­li işi ve aşı üret­me­ye­ce­ği, AB ile ara­da­ki far­kı ka­pat­ma­ya yet­me­ye­ce­ği, ra­kip­le­ri­miz­le ara­da­ki far­kın ise açıl­ma­sı­nın önü­ne ge­çe­me­ye­ce­ği aşi­kâr. Do­la­yı­sıy­la yük­sek fa­iz zeh­riy­le eko­no­mi­nin dur­du­ru­la­rak enf­las­yo­nun dü­şü­rül­me­si bu an­lam­da tra­ji­ko­mik bir ‘ba­şa­rı’ ola­cak­tır.
An­cak biz bu sü­re­cin ge­çi­ci ol­du­ğu­nu, üre­tim eko­no­mi­si­nin te­mel pa­ra­met­re­le­ri­nin sağ­lam­laş­tı­rıl­ma­sı­na yö­ne­lik ikin­ci ne­sil alt­ya­pı (ener­ji, ulaş­tır­ma, te­le­ko­mü­ni­kas­yon vs.) re­form ve dü­zen­le­me­le­rin ya­pıl­ma­sı­na pa­ra­lel ola­rak, Tür­ki­ye’nin te­mel mak­ro­eko­no­mik gös­ter­ge­ler­de ma­kul he­def­le­ri tut­tu­rur­ken [re­el fa­iz­ler için %5, ca­ri açık için GSMH’nin %4’ü ci­va­rı, enf­las­yon için %4, ka­mu borç sto­ku için GSMH’nin %30 ve al­tı] ay­nı za­man­da %7 ve üze­rin­de bir bü­yü­me pa­ti­ka­sı­nı ya­ka­la­ya­bi­le­ce­ği­ni dü­şün­mek­te­yiz.
Bu­nun ge­rek­le­rin­den bi­ri de hiç kuş­ku­suz ener­ji so­ru­nunun ka­lı­cı bir çö­zü­me ka­vuş­tu­rul­ma­sı­dır. Eko­no­mi­nin bir hay­li ‘ya­vaş’ geç­ti­ği 2007 yı­lın­da bi­le ener­ji ta­le­bi %10 do­la­yın­da ar­tış kay­det­ti. Bir he­sap­la­ma­ya gö­re, sis­tem­de­ki bü­tün san­tral­ler arı­za yap­ma­dan tam ka­pa­si­te ça­lış­sa bi­le Tür­ki­ye’de 2009 yı­lı iti­ba­riy­le ener­ji dar­bo­ğa­zı baş gös­te­re­cek. Bu ve­ri­ler ve yo­rum­la­rın res­mî ku­rum­la­ra ait ol­du­ğu­nu dik­ka­te alır­sak, ener­ji arz gü­ven­li­ği­nin bü­yük bir teh­dit al­tın­da ol­du­ğu­nu söy­le­me­nin hiç de fe­la­ket tel­lal­lı­ğı an­la­mı­na gel­me­di­ği da­ha aşi­kâr olur.
Tab­lo­da gös­te­ril­di­ği üze­re, Tür­ki­ye şu sı­ra­lar ki­şi ba­şı­na elek­trik tü­ke­ti­min­de dün­ya or­ta­la­ma­sı­nın bi­le al­tın­da ka­lı­yor. Ki­şi ba­şı­na tü­ke­tim AB’nin ise üç­te bi­rin­den bi­le az. Bu tü­ke­ti­min ar­ta­ca­ğı, da­ha doğ­ru­su art­ma­sı ge­rek­ti­ği de ke­sin. Tür­ki­ye eko­no­mi­sin­de ilk du­rak 800 mil­yar do­lar­lık bir GSMH ol­du­ğu­na gö­re, bu­nun ge­rek­tir­di­ği %7’lik bü­yü­me ora­nıy­la elek­trik ener­ji­si ta­le­bi 2010 yı­lın­da 240, 2020 yı­lın­da ise 496 mil­yar kwh ola­cak­tır. Ha­len kul­lan­dı­ğı­mız mik­ta­rın 160 mil­yar kwh ol­du­ğu dü­şü­nül­dü­ğün­de, ta­lep açı­ğı­nın ka­pa­tıl­ma­sı için ge­rek­li arz pro­fi­li de ken­di­li­ğin­den or­ta­ya çı­kı­yor.
Ta­bii bu­ra­da ye­ri gel­miş­ken be­lir­til­me­li­dir ki, ener­ji is­ra­fı­nın bu bo­yut­ta ol­ma­sı du­ru­mun­da, ye­ter­li mik­tar­da ener­ji üre­til­se bi­le ve­rim­siz­lik ne­de­niy­le Türk sa­na­yi­ci­si “ucuz ener­ji” kul­lan­ma­yı bir tür­lü be­ce­re­me­ye­cek. Zi­ra ki­şi ba­şı ener­ji tü­ke­ti­mi ne ka­dar dü­şük­se, bi­rim ba­şı üre­tim­de tü­ke­ti­len ener­ji de biz­de o ka­dar yük­sek (Ener­ji Ba­ka­nı’nın ifa­de­si­ne gö­re AB’nin iki, Ja­pon­ya’nın dört ka­tı).
Şim­di bu tes­pit­ler­den yo­la çı­ka­rak Tür­ki­ye’nin ener­ji stra­te­ji­si­nin ana un­sur­la­rı­na kı­sa­ca bir göz at­mak ye­rin­de ola­cak­tır. Tür­ki­ye stra­te­jik pet­rol ve do­ğal­gaz de­po­la­ma ka­pa­si­te­si­ni ar­tır­ma­ya; te­da­rik­çi kay­nak ve ül­ke­le­ri çe­şit­len­dir­me­ye; an­cak bu ara­da yer­li kay­nak­la­rın ola­bil­di­ğin­ce kul­la­nım ve ge­liş­ti­ril­me­si­ni ar­tır­ma­ya; ener­ji sek­tö­rü­ne yö­ne­lik sa­na­yi­yi kur­ma­ya ve tek­no­lo­ji­le­ri­ne sa­hip ol­ma­ya; ener­ji­de ti­ca­ret mer­ke­zi ol­ma po­tan­si­ye­li­ni ar­tır­ma­ya; ta­lep yö­ne­ti­mi­ni et­kin­leş­tir­me­ye ve ve­rim­li­li­ği ar­tır­ma­ya; al­ter­na­tif ener­ji kay­nak­la­rı­nı ge­liş­ti­re­rek ya­kıt es­nek­li­ği­ni ar­tır­ma­ya; Or­ta­do­ğu ve Ha­zar pet­rol ve do­ğal­ga­zı­nın pi­ya­sa­la­ra ulaş­tı­rıl­ma­sı sü­re­ci­ne her aşa­ma­da ka­tı­lı­mı sağ­la­ma­ya; ener­ji sek­tö­rü­nün, iş­le­yen bir pi­ya­sa ola­rak şef­faf­lı­ğı ve re­ka­be­ti esas ala­cak şe­kil­de ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sı­na; böl­ge­sel iş­bir­li­ği pro­je­le­ri­ne ka­tı­lım ve en­teg­ras­yo­nu sağ­la­ma­ya; son ola­rak da her aşa­ma­da çev­re­sel et­ki­le­ri göz önün­de bu­lun­dur­ma­ya ön­ce­lik ver­mek­te­dir.
Tür­ki­ye’nin stra­te­jik viz­yo­nun­da­ki ha­re­ket­li­lik, ener­ji ar­zı­nı ve çe­şit­li­li­ği­ni ar­tır­ma (rüz­gar, jeo­ter­mal ve nük­le­er ener­ji alan­la­rı baş­ta ol­mak üze­re) ve ener­ji ge­çiş gü­zer­ga­hı ol­ma ko­nu­sun­da­ki ça­ba­lar­da ken­di­ni gös­te­ri­yor.
Bu nok­ta­da üre­tim ve da­ğı­tım sek­tö­rü­ne yö­ne­lik ge­rek­li dü­zen­le­me­le­rin ve pi­ya­sa­nın oluş­tu­rul­ma­sı­na pa­ra­lel ola­rak ge­rek­li özel­leş­tir­me­le­rin ya­pıl­ma­sı 2008 yı­lı­nın te­mel ön­ce­li­ği ol­ma­lı­dır. Zi­ra dev­le­tin ener­ji üre­ti­min­de­ki pa­yı %84, da­ğı­tım­da­ki pa­yı ise %98 gi­bi çok yük­sek bir oran­da sey­re­di­yor. Bu şart­lar al­tın­da sek­tör için ge­rek­li olan 130 mil­yar do­la­ra va­ra­cak bir ser­ma­ye gi­ri­şi­nin bek­len­me­si ger­çek­çi ol­ma­ya­cak­tır.
Elek­trik ener­ji­si sek­tö­rün­de ser­best­le­şen bir pi­ya­sa or­ta­mın­da dev­le­tin sa­de­ce dü­zen­le­yi­ci ve de­net­le­yi­ci bir ko­nu­ma gel­me­si ve ih­ti­yaç du­yu­lan ya­tı­rım­la­rın yer­li ve ya­ban­cı özel sek­tör ta­ra­fın­dan sü­rek­li­lik için­de de­vam et­ti­ril­me­si için ener­ji pi­ya­sa­sı­nın ika­me edil­me­si za­ru­ri­dir.

Paylaş Tavsiye Et