Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Kapak
Merkezçek kuvvetler, Aktürkleşme ve lidervekilleri
Abdülhamit Kırmızı
Lİ­DER mer­kez­li ya­pı­lan­ma Türk si­ya­sal sis­te­mi­nin te­mel özel­lik­le­rin­den­dir ve bu özel­lik sa­de­ce Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi için ge­çer­li de­ğil­dir. Pa­di­şah-odak­lı Os­man­lı ta­rih ya­zı­mı, kla­sik dö­nem­de sa­ray için­de ve Tan­zi­mat son­ra­sın­da Bab-ı Âli’de re­ka­bet eden pro­to-par­ti­le­ri hâ­lâ ana­liz ede­bil­miş de­ğil­dir.
Sal­ta­nat bu­gün de bü­tün si­ya­set ön­der­le­ri­nin giz­li rü­ya­sı, tat­lı eme­li ve ısır­ma­ya ça­lış­tık­la­rı kı­zıl el­ma­sı­dır. Her se­çim ari­fe­si, si­ya­set şeh­ve­ti­nin tat­mi­ni­ne ki­lit­len­miş ruh­la­rın top­lu ge­çi­di­dir.
At ya­rı­şı, ko­şan at­la­rın de­ğil; ba­his­çi­le­rin mü­ca­de­le­si­dir. At­lar far­kın­da de­ğil; an­cak ve­kil­le­ri­ni mil­le­tin­den ko­pa­ran se­çim sis­te­mi­miz­de mil­let­ve­ki­li aday­la­rı­mız ki­min için koş­tuk­la­rı­nın bal gi­bi far­kın­da. İle­ti­şim ça­ğı sa­ye­sin­de mil­let de gi­de­rek at­la­rın ki­min için koş­tu­ğu­nu fark et­me­ye baş­lı­yor. Bu far­kın­da­lık ge­le­cek dö­nem ku­ru­la­cak hü­kü­me­te se­çim sis­te­mi­nin le­gal alt­ya­pı­sı­nın de­ğiş­me­si yö­nün­de bü­yük bir bas­kı­ya se­bep ola­cak­tır. Si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan se­çim ari­fe­sin­de di­le ge­ti­ri­len sis­te­mik so­run­lar, se­çim­ler­den son­ra be­he­me­hâl de­ğiş­ti­ril­me­li­dir. Mil­le­tin ve­kil­le­ri li­der­ve­ki­li ol­mak­tan kur­ta­rıl­ma­lı­dır. So­run tek tek me­bus­lar­da de­ğil, Mec­lis’e gir­mek is­te­yen her va­tan­da­şın bo­yun eğ­mek zo­run­da kal­dı­ğı si­ya­set mat­rik­si­ne iç­kin ku­ral­lar­da ve kö­tü ni­yet­le ta­sar­la­nan sis­tem for­mü­las­yo­nun­da­ki yan­lış­lar­da­dır.
AKP ken­di­si­ni ön­cü­lün­den ko­par­tan ve ik­ti­da­ra ge­ti­ren söy­le­mi eli­nin ter­siy­le ite­rek de­mok­ra­si sa­va­şı­nı kay­bet­ti. Kay­bet­ti­ği de­mok­ra­si sa­va­şı son ay­lar­da ya­şa­nan cum­hur­baş­kan­lı­ğı kri­ziy­le il­gi­li de­ğil. Hü­kü­met par­ti­si ha­ra­ret­le sa­vun­du­ğu par­ti içi de­mok­ra­si sı­na­vı­nı, il ve il­çe­ler­de ya­pı­lan yok­la­ma­la­rı dik­ka­te al­ma­dan ha­zır­la­nan aday lis­te­le­riy­le kay­bet­ti. Ha­li­ha­zır­da böl­ge­sin­de otur­ma­yan, hal­kı­nın so­run­la­rın­dan bi­ha­ber, mem­le­ke­ti­ne tu­rist aday­lar ken­di­le­ri­ni ta­nıt­ma ya­rı­şın­da. Ma­hal­le­ri­nin ka­na­at ön­der­le­ri ol­sa­lar za­ten ta­nı­tı­ma ih­ti­yaç­la­rı ol­maz; par­ti­le­rin pro­pa­gan­da mas­raf­la­rı bu ka­dar tut­maz­dı. Me­se­la, ön­ce­ki se­çim­ler­de An­tep’ten se­çi­len Kür­şat Tüz­men bu se­çim­ler­de Mer­sin’den, Sa­kar­ya’dan se­çi­len Vec­di Gö­nül ise İz­mir’den aday.
Ye­rel si­ya­se­ti gör­mez­den ge­len, hem­şe­ri ta­le­bi­ne bak­ma­yan, teş­ki­lat gö­zet­me­yen par­ti­ler ide­olo­jik ku­tup­laş­ma­la­ra ya da boş va­at­le­re gü­ve­ne­rek oy top­la­ma te­la­şın­da. Ku­zey Irak ve Kürt me­se­le­si­nin ça­nı­mı­za ot tı­ka­dı­ğı bir si­ya­set ik­li­min­de Di­yar­ba­kır’da teş­ki­lat yok­la­ma­sın­da sı­fı­ra ya­kın oy alan­la­rı aday gös­te­ren AKP’nin, en dü­şük oy alan pro­fe­sör­le­ri rek­tör ya­pan Cum­hur­baş­ka­nı’nı eleş­ti­re­cek yü­zü kal­ma­dı. Gü­müş­ha­ne’de gös­te­ri­len iki ada­yın ay­nı köy­den ol­du­ğu­nu at­la­yan bir par­ti­nin, bü­rok­ra­si­de­ki ha­ne­dan ya­pı­lan­ma­la­rı­na söz söy­le­ye­cek me­ca­li ola­maz. Za­ten bu­gün­kü res­me da­ha ge­ri­den ve yu­ka­rı­dan ba­kıl­dı­ğın­da, 2000’de­ki cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­rin­de Se­zer’e oy ve­ren­ler ara­sın­da Fa­zi­let’in ‘ye­ni­lik­çi­ler’inin de ol­du­ğu ha­tır­lan­dı­ğın­da, AKP’nin Dr. Fran­kens­te­in mi­sa­li ken­di ca­na­va­rı­na, bü­rok­ra­tik oli­gar­şi­si­ne, ken­di eliy­le şe­kil ver­di­ği söy­le­ne­bi­lir. Hü­kü­met, kır­ta­si­ye­ci bü­rok­ra­si­ye ayak uy­du­rup iş­le­ri sü­re­cek­le­ri yo­kuş­la­rı in­şa eden bü­rok­rat­la­rı da ken­di ata­mış­tır za­ten. Par­ti­nin mer­kez­leş­me ça­ba­sı, ye­ni­lik­çi bü­tün kad­ro­la­rı­na et­ki et­miş; her­ke­sin ma­sa­nın kol­tuk­lu ta­ra­fı­nı hız­la be­nim­se­me­si­ne yol aç­mış­tır.
Yıl­lar ön­ce, Tony Bla­ir İn­gil­te­re Baş­ba­ka­nı se­çil­di­ğin­de ga­ze­te­ler­de “Tony Bla­ir, De­niz Bil­me­yir” man­şe­ti­ni gör­müş­tüm. Şim­di­ler­de CHP İl­han Ke­si­ci gi­bi trans­fer­ler­le mer­kez sağ söy­lem­ler kul­la­nan bir li­be­ral sol par­ti ol­ma yo­lun­da. AKP’nin gi­di­şa­ta ce­va­bı ge­cik­me­di ve mer­kez­leş­me­nin bir is­pa­tı ola­rak her ke­sim­den adaylar gös­te­ril­di. O ka­dar ki, da­ha ön­ce bir şey­le­rin tak­li­di ola­rak par­ti­de bu­lu­nan in­san­lar, asıl­lar ge­lin­ce te­dir­gin ol­du. Sa­de­ce Meh­met Şim­şek, Za­fer Üs­kül ve Su­at Kı­nık­lı­oğ­lu’nun Ali Ba­ba­can, Bur­han Ku­zu ve Ege­men Ba­ğış üze­rin­de ya­pa­ca­ğı ka­bus et­ki­si­ni ha­tır­lat­mak bi­le ye­te­cek­tir.
An­la­şı­lan o ki, AK Par­ti ‘Ak­türk’leş­me eği­li­min­de: Mer­kez­leş­me ya­rı­şı de­ği­şim­ci kim­li­ği­ni gi­de­rek tör­pü­lü­yor. Mer­kez­çek kuv­ve­ti­ne kar­şı ko­ya­ma­yıp, ba­lo­da hâ­kim mü­zi­ğe ayak uy­du­ru­yor.
Dev­let adam­la­rı­mı­zın sık sık de­di­ği gi­bi, dev­let­te de­vam­lı­lık esas­tır, hü­kü­met­ler ge­lir ge­çer. Tür­ki­ye’de Da­ni­el Bell’in ke­ha­ne­ti ger­çek­le­şi­yor, ide­olo­ji­ler ölü­yor; her za­man ve ze­mi­ne uyum sağ­la­ya­bi­len mil­li­yet­çi­lik ha­riç.

Paylaş Tavsiye Et