Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (April 2006) > Dünya Siyaset > Orta Doğu’da umut yenilerde
Dünya Siyaset
Orta Doğu’da umut yenilerde
Z. Tuba Kor
ÖN­CE Fi­lis­tin, ar­dın­dan İs­ra­il se­çim­le­ri Or­ta Do­ğu’da ye­ni bir dö­ne­min ha­ber­ci­si. Şid­det sar­ma­lın­dan usa­nan seç­men­le­rin son ter­cih­le­ri, de­nen­me­miş ha­re­ket­ler/par­ti­ler. İs­ra­il’de se­çim so­nuç­la­rı­nın ve Fi­lis­tin’de HA­MAS’ın hü­kü­met kur­ma ça­ba­la­rı­nın he­nüz ne­ti­ce­len­me­di­ği bir dö­nem­de ka­le­me alı­nan bu ya­zı, İs­ra­il ve Fi­lis­tin’de­ki son du­ru­mu ve böl­ge­yi ne­le­rin bek­le­di­ği­ni or­ta­ya koy­ma ama­cın­da.
 
İs­ra­il­li­nin Ye­ni Umu­du Ka­di­ma!
Son al­tı ay­da taş­la­rın ye­rin­den oy­na­dı­ğı İs­ra­il si­ya­se­tin­de, 28 Mart er­ken ge­nel se­çim­le­ri ge­rek seç­men­le­rin de­ği­şen ter­cih­le­ri, ge­rek­se uy­gu­la­na­cak po­li­ti­ka­lar açı­sın­dan ye­ni bir dö­ne­min ha­ber­ci­si du­ru­mun­da. Zi­ra ye­ni ku­ru­lan Ka­di­ma’nın se­çim­ler­den ga­lip çı­ka­cak ol­ma­sı, İs­ra­il si­ya­se­tin­de ge­le­nek­sel di­na­mik­le­rin ya­vaş ya­vaş öne­mi­ni kay­bet­ti­ği­ni gös­te­ri­yor.
Ka­di­ma da­ha ilk ayı­nı dol­dur­ma­dan, ku­ru­cu­su Şa­ron’un si­ya­set sah­ne­si­ne ve­da et­me­si, ar­dın­dan da HA­MAS’ın se­çim za­fe­ri, seç­men­le­rin Li­kud’a ka­ya­ca­ğı in­ti­baı­nı uyan­dır­mış­tı. An­cak Ka­di­ma an­ket­ler­de bi­rin­ci­li­ği­ni sür­dür­dü. Pe­ki, İs­ra­il­li seç­men­le­rin bu ter­cih­le­ri­nin ar­dın­da­ki se­bep­ler ne­ler­di?
Se­çim pro­pa­gan­da­la­rı­nın ana ko­nu­su, HA­MAS ve Fi­lis­tin’e kar­şı ta­kı­nı­la­cak ta­vır; bir baş­ka de­yiş­le ade­ta bir din ha­li­ni alan gü­ven­lik idi. İs­ra­il­li seç­men­ler 90’lı yıl­lar­da ço­ğun­luk­la “ba­rış yan­lı­sı” İş­çi Par­ti­si’ni ik­ti­dar yap­tı; an­cak bu sü­re­cin ba­şa­rı­sız­lı­ğa uğ­ra­ma­sıy­la ba­rı­şa da­ir ümit­ler za­yıf­la­dı. HA­MAS’ın tek ba­şı­na ik­ti­dar ol­du­ğu bir or­tam­da İş­çi Par­ti­si li­de­ri Pe­rez’in ba­rış vur­gu­lu va­at­le­ri ve sos­yo-eko­no­mik ko­nu­la­rı öne çı­ka­ran pro­pa­gan­da­sı des­tek gör­me­di. İl­ginç­tir, Li­kud li­de­ri Ne­tan­ya­hu’nun sert­lik yan­lı­sı po­li­ti­ka­la­rı ve sta­tü­ko­cu tav­rı çok da faz­la ka­bul gör­me­di. Zi­ra İs­ra­il­li­ler, 2000’ler bo­yun­ca Şa­ron ile öz­deş­le­şen bu po­li­ti­ka­la­rın bir so­nuç ge­tir­me­di­ği­ni, ak­si­ne gü­ven­lik prob­le­mi­nin da­ha da art­tı­ğı­nı biz­zat tec­rü­be et­ti­ler. Bu se­bep­le seç­men­ler, ABD’nin tam des­te­ği­ni alan ve “ka­lı­cı sı­nır­la­rı tek ta­raf­lı be­lir­le­me” vaa­diy­le öne çı­kan Ka­di­ma’yı ye­ni bir umut ola­rak gör­dü. Bu ba­şa­rı­da Ol­mert’in pro­pa­gan­da tak­tik­le­ri­nin de et­ki­si bü­yük. Bir yan­dan HA­MAS’a kar­şı tav­rı ve Eri­ha Ha­pis­ha­ne­si’ne dü­zen­le­di­ği bas­kın­la Fi­lis­tin­li­le­re kar­şı sert ve ta­viz­siz ola­ca­ğı yö­nün­de me­saj ve­re­rek Li­kud’un, di­ğer yan­dan mer­kez par­ti­si ol­ma id­di­asıy­la İş­çi Par­ti­si’nin oy­la­rı­nı çek­me­ye ça­lış­tı. Ölüm dö­şe­ğin­de­ki ku­ru­cu­su Şa­ron’un afiş­ler­de bol­ca kul­la­nı­lan re­sim­le­ri de seç­me­ni par­ti­ye çe­ken di­ğer bir pro­pa­gan­da mal­ze­me­si ol­du.
Ol­mert’in tek ta­raf­lı çe­kil­me pla­nı ha­ya­ta ge­çi­ril­di­ği tak­dir­de, Ku­düs de dâ­hil ol­mak üze­re Ba­tı Şe­ri­a’nın en az %42’si il­hak edi­le­cek ve baş­ken­ti Do­ğu Ku­düs olan ya­şa­ya­bi­lir bir Fi­lis­tin dev­le­ti­nin ku­rul­ma­sı im­kan­sız­la­şa­cak. Ba­rı­şı sağ­la­mak­tan ol­duk­ça uzak bu ‘çö­züm’, ge­le­cek­te ta­raf­lar ara­sın­da­ki mü­ca­de­le­yi ar­tı­ra­cak ol­sa da, İs­ra­il seç­me­ni Ka­di­ma’nın “ken­di ka­der­le­ri­ni an­cak ken­di­le­ri­nin be­lir­le­ye­bi­le­ce­ği” söy­le­mi­ni be­nim­se­miş gö­rü­nü­yor. Yi­ne Ol­mert’in tek yan­lı çe­kil­me pla­nı­nın bir ne­vi re­fe­ran­du­mu ha­li­ne ge­len se­çim­ler, İs­ra­il’in Ya­hu­di ka­rak­te­ri­nin mu­ha­fa­za­sı kar­şı­sın­da “Bü­yük İs­ra­il” dok­tri­ni­nin ar­tık so­nu­nun gel­di­ği­nin de bir gös­ter­ge­si.
 
HA­MAS’ı Zor Gün­ler Bek­li­yor
Ge­le­lim Fi­lis­tin ta­ra­fı­na; HA­MAS, hü­kü­me­ti res­men kur­mak üze­re. An­cak işi hiç de ko­lay gö­rün­mü­yor. Bir yan­dan HA­MAS’ın de­ğiş­me­si yö­nün­de ya­pı­lan ulus­la­ra­ra­sı bas­kı­lar ve İs­ra­il’in izo­las­yon ça­ba­la­rı, di­ğer yan­dan yıl­la­rın bi­ri­ki­mi, çö­zü­mü ol­duk­ça zor iç so­run­lar ve bir de HA­MAS’ın ba­şa­rı­sız­lı­ğı­nı sa­bır­sız­lık­la bek­le­yen, hat­ta ka­pa­lı ka­pı­lar ar­dın­da ör­gü­tün “me­za­rı­nın ka­zıl­ma­sı” için ku­lis ya­pan­lar…
İs­ra­il’in ya­nı sı­ra Or­ta Do­ğu Dört­lü­sü, HA­MAS’ın ‘meş­ru’ bir hü­kü­met ola­rak ka­bul edil­me­si için bir an ön­ce ör­gü­tün şid­det­ten vaz­geç­me­si, İs­ra­il’i ta­nı­ma­sı, mev­cut an­laş­ma ve yü­küm­lü­lük­le­ri ka­bul et­me­si­ni ta­lep edi­yor. Ak­si tak­dir­de Fi­lis­tin yö­ne­ti­mi­ni ayak­ta tu­tan dış yar­dı­mı kes­mek­le teh­dit edi­yor­lar. An­cak tüm bu ta­lep­ler di­le ge­ti­ri­lir­ken göz­den kaç(ırıl)an önem­li bir hu­sus var: Aca­ba İs­ra­il, HA­MAS’tan bek­le­dik­le­ri­ni ken­di­si biz­zat uy­gu­la­ya­cak mı? Zi­ra İs­ra­il’in ne Fi­lis­tin­li­le­re yö­ne­lik as­ke­rî ope­ras­yon­la­rı­nı dur­dur­ma­ya ni­ye­ti var, ne Fi­lis­tin’i ta­nı­ma­ya (Os­lo ile bir­lik­te İs­ra­il FKÖ’yü ta­nı­dı ve mu­ha­tap al­dı; Fi­lis­tin Özerk Yö­ne­ti­mi ve Fi­lis­tin hü­kü­me­ti­ni de­ğil!), ne de bin bir çe­kin­cey­le su­lan­dı­ra­rak al­tı­na im­za koy­du­ğu an­laş­ma­la­rı uy­gu­la­ma­ya. Za­ten Ol­mert’in “tek ta­raf­lı ge­ri çe­kil­me” pla­nı da bu­nu doğ­ru­lu­yor. HA­MAS, ben­zer bir sü­reç­ten yak­la­şık 15 yıl ön­ce ge­çen ve İs­ra­il’i açık­ça ta­nı­dı­ğı ve şid­de­ti terk et­ti­ği hal­de hiç­bir şey el­de ede­me­yen el-Fe­tih ile ay­nı ha­ta­ya düş­mek is­te­mi­yor.
HA­MAS eko­no­mik mü­ey­yi­de teh­di­di­ni şim­di­ye ka­dar sü­kû­net­le kar­şı­la­dı. Zi­ra si­ya­sî du­ru­şu­nu pa­ra kar­şı­lı­ğın­da terk et­me ni­ye­tin­de de­ğil. Za­ten yıl­lar­dır zor şart­lar­da ha­yat­ta kal­ma mü­ca­de­le­si ve­ren Fi­lis­tin­li­ler için bu teh­dit­ler ye­ni de­ğil. El-Fe­tih ik­ti­da­rın­da da güm­rük ver­gi­le­riy­le yar­dım­la­rın don­du­rul­ma­sı ve Ba­tı Şe­ri­a ile Gaz­ze ara­sın­da ge­çiş­le­rin en­gel­len­me­si gi­bi tak­tik­ler uy­gu­la­nı­yor­du. HA­MAS, se­çim­de ver­di­ği yol­suz­lu­ğa kar­şı mü­ca­de­le sö­zü­nü tu­tup har­ca­ma­lar­da ta­sar­ru­fa gi­de­rek kay­nak oluş­tur­ma ni­ye­tin­de. Yi­ne HA­MAS’ın bir baş­ka umu­du, ken­di­si­ne yar­dım sö­zü ve­ren Müs­lü­man ve Arap hü­kü­met­le­ri ile halk­la­rı. Şim­di­ye ka­dar sos­yal hiz­met­le­riy­le ha­yır fa­ali­yet­le­ri­ni yü­rüt­me­si­ni sağ­la­yan özel ba­ğış ve yar­dım­la­rın de­vam ede­ce­ği umu­du da ör­gü­tü ra­hat­la­tan bir baş­ka un­sur.
Öte yan­dan Ba­tı, HA­MAS’a yö­ne­lik teh­dit­le­ri­nin to­nu­nu gi­de­rek dü­şü­rü­yor. Zi­ra mü­ey­yi­de­le­rin ka­tı bir şe­kil­de uy­gu­lan­ma­sı ha­lin­de, ör­gü­tün İran ve Hiz­bul­lah ile ya­kın­laş­ma­sın­dan en­di­şe du­yu­yor ve Fi­lis­tin Yö­ne­ti­mi’nin çök­me­si­nin Ba­tı’ya yö­ne­lik nef­re­ti da­ha da kö­rük­le­ye­ce­ği­nin far­kın­da. Bu se­bep­le ener­ji, sağ­lık, eği­tim gi­bi in­sa­nî alan­lar­da kul­la­nıl­mak üze­re yar­dım­la­rın, HA­MAS’ın eli­ne geç­me­ye­cek şe­kil­de Mah­mud Ab­bas kon­tro­lün­de ve­ya STK’lar ara­cı­lı­ğıy­la Fi­lis­tin hal­kı­na ulaş­tı­rıl­ma­sı dü­şü­nü­lü­yor. An­cak bu­nun uy­gu­lan­ma­sı ko­lay de­ğil. Zi­ra Fi­lis­tin’de büt­çe­nin gü­ven­lik dı­şın­da­ki ka­mu har­ca­ma­la­rı­nın ek­se­ri­ye­ti za­ten sağ­lık, eği­tim, sos­yal ko­ru­ma gi­bi ta­ma­men in­sa­nî pro­je­le­re gi­di­yor.
HA­MAS’a kar­şı fark­lı se­nar­yo­lar var. Ulus­la­ra­ra­sı bas­kı ve eko­no­mik mü­ey­yi­de­ler­le HA­MAS’ın “ılım­lı­laş­tı­rıl­ma­sı”; ak­si tak­dir­de hü­kü­me­ti za­yıf­la­tıp mu­ha­le­fe­ti güç­len­di­re­rek yıl so­nun­dan ev­vel se­çim­le­rin tek­rar­lan­ma­sı su­re­tiy­le ör­gü­tün tas­fi­ye­si gün­dem­de. Yi­ne HA­MAS’ın iç mü­ca­de­le­ye gi­re­rek bö­lün­me­si­ni sağ­la­mak da bir baş­ka se­nar­yo. An­cak bu­ra­da dik­kat­ler­den ka­çan bir hu­sus var: Bu se­nar­yo­la­rın, HA­MAS’ın halk na­za­rın­da­ki meş­ru­iye­ti­ni azalt­mak bir ya­na, Fi­lis­tin­li­le­rin ör­gü­te yö­ne­lik te­vec­cü­hü­nü ar­tır­ma­sı ih­ti­ma­li çok da­ha yük­sek gö­rü­nü­yor.
Bu tar­tış­ma­lar ya­pı­la­dur­sun, bir yan­dan dış te­mas­la­rı­nı yo­ğun­laş­tı­ra­rak ken­di­si­ne yö­ne­lik izo­las­yon­la­rı kır­ma­ya ça­lı­şan HA­MAS, di­ğer yan­dan hü­kü­met kur­ma ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dü­rü­yor. An­cak onu dış fak­tör­ler ka­dar -hat­ta bel­ki çok da­ha faz­la- iç fak­tör­ler de zor­la­ya­cak. Bu se­bep­le baş­ta Dev­let Baş­ka­nı Ab­bas ol­mak üze­re el-Fe­tih ile iliş­ki­le­ri­ni iyi tut­mak zo­run­da. Zi­ra el-Fe­tih men­sup­la­rı yö­ne­ti­min ve gü­ven­lik bi­rim­le­ri­nin her ala­nı­na tam ma­na­sıy­la hâ­kim ve önü­müz­de­ki gün­ler­de iki grup ara­sın­da ucu ça­tış­ma­ya va­ra­cak cid­di prob­lem­ler çı­ka­bi­lir. HA­MAS’ı bek­le­yen asıl zor­luk ise, ön­ce­ki dö­nem­de yol­suz­luk­la­ra bu­laş­mış grup­lar, maf­ya ve aşi­ret­ler­le mü­ca­de­le. Üs­te­lik, sta­tü­ko­nun bo­zul­ma­sın­dan ra­hat­sız grup­la­rın, HA­MAS’ın bir an ön­ce ik­ti­dar­dan düş­me­si için, dış güç­ler­le el ele ve­rip ül­ke­yi is­tik­rar­sız­lı­ğa doğ­ru sü­rük­le­me­ye ça­lış­ma­sı ih­ti­mal dı­şı de­ğil.

Paylaş Tavsiye Et