Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (October 2008) > Toplum > Ömrünü hayra vakfeden bir tabip: Asaf Ataseven
Toplum
Ömrünü hayra vakfeden bir tabip: Asaf Ataseven
İpek Tanır
ADI Va­kıf Gu­re­ba Has­ta­ne­si’yle bir­lik­te anı­lan, mes­le­ği­ne âşık ilim ada­mı Prof. Asaf Ata­se­ven’i Ra­ma­zan’ın ilk haf­ta­sın­da ebe­dî âle­me yol­cu et­tik. Fa­kir fu­ka­ra­ya sağ­lık hiz­me­ti ver­me­si için vak­fe­di­len an­cak ama­cı­na uy­gun ola­rak iş­le­til­me­yen has­ta­ne­nin va­kıf se­ne­di­ne uy­gun ha­le ge­ti­ril­me­si için öm­rü­nü ada­yan Ata­se­ven’in ay­nı has­ta­ne­de ru­hu­nu tes­lim et­miş ol­ma­sı da hay­li ma­ni­dar.
Asaf Ata­se­ven, 1951 yı­lın­da baş­la­dı­ğı İs­tan­bul Tıp Fa­kül­te­si’ni çok iyi bir de­re­ce ile bi­tir­dik­ten son­ra 1958’de asis­tan, 1964’te de ge­nel cer­ra­hi uz­ma­nı ol­du. Cer­rah­pa­şa Tıp Fa­kül­te­si’nden 1966 yı­lın­da na­maz kıl­dı­ğı için atıl­dı. Üni­ver­si­te dı­şın­da kal­dı­ğı yıl­lar­da Va­kıf Gu­re­ba’da ça­lış­ma­ya baş­la­yan ve bu­ra­da ge­nel cer­ra­hi uz­ma­nı, da­ha son­ra da şef mu­avi­ni olan Ata­se­ven, 1970 yı­lın­da Da­nış­tay ka­ra­rı son­ra­sı tek­rar üni­ver­si­te­ye dön­dü.
Va­kıf Gu­re­ba Has­ta­ne­si’nin Asaf Ho­ca­sı, kli­nik şe­fi ola­rak dön­dü­ğü has­ta­ne­nin ye­ni bi­na­sı­nın bi­ti­ril­me­si­ne ön­cü­lük et­ti. 1970’li yıl­la­rın so­nun­da Va­kıf Gu­re­ba’ya baş­he­kim ola­rak ata­nan ve has­ta­ne­nin ek­sik­le­ri­nin gi­de­ril­me­si için ha­yır­se­ver­ler­den de bü­yük des­tek alan Asaf Ho­ca, ken­di­ni işi­ne öy­le­si­ne ada­dı ki, 10 yıl bo­yun­ca se­ne­lik izin da­hi kul­la­na­ma­dan ça­lış­tı.
Tıbb-ı Ne­be­vi ile de ya­kın­dan il­gi­le­nen Asaf Ata­se­ven, Pey­gam­be­ri­mi­zin sağ­lık­la il­gi­li tav­si­ye­le­ri­ni, tıb­bı il­gi­len­di­ren Ha­dis-i Şe­rif­le­ri et­raf­lı­ca in­ce­le­di; has­ta­la­rı­nı te­da­vi eder­ken Tıbb-ı Ne­be­vi’nden de fay­da­lan­ma­yı ih­mal et­me­di.
Öm­rü­nün son yıl­la­rı­nı ta­ma­men ha­yır iş­le­ri­ne ada­yan Asaf Ho­ca, Tıp ve Di­nî Açı­dan Do­muz Eti, Oru­cun Fay­da­la­rı ve İs­lam’a Gö­re Sün­net gi­bi eser­le­re im­za at­tı. İlim Yay­ma Ce­mi­ye­ti ve İb­nü­le­min Mah­mut Ke­mal İnal Vak­fı’nda fa­ali­yet­ler­de bu­lun­du. Şeh­za­de­ba­şı’nda­ki “İb­nü­le­min Mah­mut Ke­mal İnal Yük­sek Tah­sil Ta­le­be Yur­du”na bu adı öne­ren de ken­di­siy­di. Zi­ra 1952 yı­lın­da ta­nış­tı­ğı İb­nü­le­min’e ay­rı bir mu­hab­be­ti var­dı. Öğ­ren­ci­lik yıl­la­rın­da fa­kül­te­de mes­cit aç­tır­mak için ay­nı is­me mü­ra­ca­at eden Ata­se­ven, o dö­nem için im­kan­sı­zın ba­şa­rıl­ma­sı­na da ve­si­le ol­du.
Dost­la­rı ta­ra­fın­dan “gü­zi­de, fe­da­kar, ve­fa­kar ve fa­zi­let­li bir in­san” di­ye ta­rif edi­len Ata­se­ven, 1970’li yıl­lar­da üni­ver­si­te genç­li­ği­nin ede­bî, iç­ti­maî ve kül­tür-sa­nat alan­la­rın­da ye­tiş­me­le­rin­de bü­yük te­si­ri olan Mar­ma­ra Kı­ra­at­ha­ne­si’nin de mü­da­vim­le­ri ara­sın­day­dı. Üs­tad Ne­cip Fa­zıl, Ce­vat Rı­fat Atil­han, Meh­met Şev­ket Ey­gi, Zi­ya Nur Ak­sun, Os­man Yük­sel Ser­den­geç­ti, Nu­ret­tin Top­çu, Pe­ya­mi Sa­fa, Ali Fu­at Baş­gil, Rah­mi Eray, Ha­san Bas­ri Çan­tay, Se­zai Ka­ra­koç gi­bi isim­le­rin bir ara­ya gel­di­ği Mar­ma­ra Eko­lü, Ata­se­ven’in genç­lik yıl­la­rın­da inanç ve fi­kir dün­ya­sı­nı şe­kil­len­di­ren et­ken­ler­den bi­ri ol­du. Son ne­fe­si­ne ka­dar idea­list ve hiz­met eh­li ki­şi­li­ğin­den sap­ma­yan gö­nül eh­li Asaf Ho­ca’nın, yap­tı­ğı on­ca de­ğer­li hiz­me­te kar­şı al­çak­gö­nül­lü ve mü­te­va­zı bir hal iç­re ol­ma­sı ona du­yu­lan sev­gi ve say­gı­yı kat­be­kat ar­tır­dı.
Ve­fa­tın­dan uzun yıl­lar ön­ce Eyüp Sul­tan Kab­ris­ta­nı’nda me­zar ye­ri­ni ala­rak asıl âle­me olan has­re­ti­ni işa­ret et­me­si ise bu­gü­nün dün­ya­ya ta­mah eden zi­yan­da­ki in­san­ları ta­ra­fın­dan bir ib­ret ve­si­ka­sı ola­rak ha­tır­la­na­cak.

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar
İpek Tanır